Uygarlıklar geçidi Efrin’de binlerce yıllık tarihi miras talan ediliyor

Hurî, Mitani, Roma, Yunan, Bizans olmak üzere yazılı tarihe dayalı ve yerleşimi yazısız tarihe kadar dayanan insanlığın en eski yerleşim yerlerinden biri olan işgal altındaki Efrin’de tarih talan ediliyor. Esmehan Ehmed, talana karşı çağrıda bulundu.

HESNA MIHEMED

Şehba -  Birçok farklı uygarlık ve medeniyete sahip Efrin; Hurî, Mîtanî, Roma, Yunan ve Bizans imparatorluklarının yerleşim yeri arasında da bulunuyor. Tarihsel geçmişi önemli bir yere sahip olan Efrin ve bölgesinde 72 tarihi tepe, 5 kale, günümüze kadar gelebilen 5 tarihi köprü bulunuyor. Hala ayakta kalan tarihi yapılar arasında Nebi Hori Kalesi, Semah Kalesi, Kılotê Kalesi, Suriye Kalesi, Meydan Ekbezde, Hawar Kalesi, Roma Köprüsü, Dêrmışmış, Dêrmermeran, Elbiskê, Endar Tepesi, Kurbê Tepesi, Dermuşê, Ziyareta Henan, Karacurnê, Zêdiyê, Behdinan Tepesi, Kıtıx, Kimarê, Beradê, Soxanekê, Bırçheyder yer alırken, adeta uygarlıklar geçidi yaşatıyor görenlere.

Tarihi miraslar talan ediliyor

Efrin’de yer alan tarihi köprülerin yapımı 2 bin yıl öncesine dayanıyor. Bölgede bulunan iki ana nehirden insanların geçebilmesi için köprülerin yapılması gerekiyordu. Dört orijinal köprü bu şehre aitti, ancak sadece ikisi kaldı. Bunlardan biri Sabûn nehrinin altından geçtiği Roma köprüsü, diğeri ise Efrin nehrinin altından geçtiği Roma köprüsüdür. Tarihi eserler, hangi uygarlıklardan günümüze kaldığı epey ayrı ve uzun bir konu olmakla birlikte 2018 yılında Türkiye ve bağlı paramiliter çete grupları tarafından bölgenin işgal edilmesinin ardından bölgede tarihi eser talanına başlandı. Halen devam eden talan, tarihi eserlerden zeytin ağaçlarına durmadan sürüyor.

"Birçok medeniyete ev sahipliği yaptı”

Efrin Tarihi Eserler Kurumu Yöneticisi (Rêvebera Karkeriya Şûnwaran a herêma Efrînê) Esmehan Ehmed, konuyu ajansımıza değerlendirdi. Efrîn bölgesinin kadim tarihi ile dünyada bilindiğini belirten Esmehan Ehmed, “64 tarihi yeri keşfedildi ve belgelendi. Efrin sadece coğrafik güzellikleri, doğası ile değil, tarihi mekanları ve medeniyetlere ev sahipliği yapması ile de ünlüdür” dedi.

"Nebi Hori'nin kadim bir tarihi var"

Esmehan Ehmed, Nebi Hori kentinin tarihine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bizans, Roma ve İslam döneminde de ayakta kalmıştır, her döneme göre bir isim verilmiş ve üzerine tarihi eserler eklenmiştir. Roma köprüsü Nebi Hori şehrine bağlıdır. Dini türbe altı köşelidir, bu özelliği onu diğer mezarlardan ayırır ve iki katmandan oluşur. Aynı zamanda bu antik kentte bir hendek vardır, adı Roma hendeğidir, çevresinde ve içinde tiyatro yaparlarmış. Ayrıca bu şehirde tarihini anlatan mozaik tablolar da vardır.”

“Türkiye yasaları çiğniyor”

Tarihi mirasın korunması için girişimlerinin olduğunu kaydeden Esmehan Ehmed, bunlardan birinin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nü (UNESCO) aramak ve tarihi eserlerin talanı ile ilgili hazırladıkları raporları göndermek olduğunu kaydetti. Esmehan Ehmed, “UNESCO’ya göre savaşın yapıldığı alan tarihi bir yer olamaz ve halkının kültürü yok edilmeyecektir ancak işgalci Türk devleti dünyanın bütün yasalarını çiğnemiştir ama ne yazık ki kimse bunu görmek istemiyor. Çağrımız; tarihin talanına dur denilmesi ve bu sorunun çözülmesine yöneliktir” şeklinde konuştu.