Um El-Kêf köyünden Behiya Izo: Saldırıları durdurun

Türkiye’nin Um El-Kêf köyüne yönelik saldırılarına tepki gösteren ve gördükleri zararı anlatan Behiya Izo, insan haklarının ihlal edildiğini söyleyerek, saldırıların durdurulmasını istedi.

SORGÛL ŞÊXO

Hesekê - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ediyor. 4 Haziran'da Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Hesekê kentindeki Til Temir ilçesine bağlı Um El-Kêf köyünü misket bombalarla saldırırken, 6 Şam hükümet askeri de bu saldırılarda yaralandı. Köy sakinleri, saldırıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Evimi toprağımı seviyorum”

Bombardıman olmadığı zaman yaşamlarının iyi olduğunu ifade eden Behiya Izo, “İki gün önce bombardıman arttı. Çocuklarımı köyden çıkardım ve ailemin yanına götürdüm. Sabahın erken saatlerinde bombardıman başlayınca kendimizi korumak için yaptığımız yere girdik. İnek ve hayvanlarımızı içerde sakladık. Göç etmedik. Her bombardıman başladığında saklanıp geri çıkıyoruz. İki gün önce bombardıman çok şiddetli ve uzun sürdü. Evler zarar gördü. Evimi ve toprağımı seviyorum. Terk etmek istemiyorum” dedi.

“Herkese zarar veriyor”

Evinin bombardıman nedeniyle yıkıldığını dile getiren Behiya İzo, “Şuan kayınbiraderimin evindeyiz. Evim bombardıman nedeniyle yıkıldı. Burada hem inek hem de koyun besliyorum. Süt ve yoğurt satarak geçimimi sağlıyorum. Eğer hayvanlarımız olmasaydı yaşam bizim için daha zorlu olacaktı. Hayvanlarda çocuklar da bombardımandan çok korkuyor. Herkes zarar görüyor” diye belirtti.

“Savaşı durdurun”

İki gün önce bomba parçalarının başlarına yağdığını ifade eden Fatima Îsa ise, “Daha ne kadar bu durumda kalacağız. Yaşamımız ne zamana kadar böyle devam edecek. Gerçekten çok yorulduk. Yaşamımız savaş olmuş. İnsanlara saygı duyulsaydı bugün bu kadar olayla karşı karşıya kalmazdık. Bu savaşın durmasını istiyoruz. Tüm taraflar anlaşıp bu savaşı bitirmeliler. Gerçekten her gün bombalanmak insan hakları mı? İnsan hakları savaşla karşı karşıya kalmak değildir. Ekmeğimiz olmadığı zaman pilav ve bulgur yapıyoruz. Un ve buğdayımız yok. 3 yıldır bir kuraklık var. Hiçbir yer bizim evimiz gibi olamaz. Evimiz topraktan ama yine de orada mutluyuz. Bu savaşın sonucunda siviller zarar görüyor ve savaşın kurbanı oluyor” ifadelerini kullandı.