Tunuslu gazeteciler: Erk zihniyetle mücadele eden savaşçı bir kuşak var

“Feminist kazanımları yok etmek isteyen ataerkil zihniyete karşı mücadele eden savaşçı bir kuşak var” diyen Tunuslu gazeteci Emîra Mihemed, önlerine çıkan tüm engelleri aşarak, hak odaklı haberleri yaymaya çalıştıklarını söyledi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus - 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında ajansımıza konuşan Tunuslu gazeteciler, hak odaklı çalıştıkları için şiddete maruz bırakıldıklarını dile getirdi. Kadın gazeteciler,  önlerine çıkan bütün engellemelere rağmen hak odaklı haberleri yaymaya çalıştıklarını söyledi.

Kadın gazeteciler farkındalık yaratıyor

Tunuslu gazeteci Emîra Mihemed, kadın gazetecilerin insan hakları ve barış değerlerinin yayılmasındaki rolüne değinerek, “Kadına yönelik şiddetle mücadelede ve bu konuda farkındalık yaratmada kilit bir role sahip olan medya, ezilen kadınlara konumlarını ifade etmeleri, seslerini duyurmaları ve kendilerine yönelik şiddeti fark etmeleri için gerekli alanı sağlıyor. Kadın haklarının korunması, durumlarının iyileştirilmesi ve uluslararası değerlerin yaygınlaştırılması mücadelesine kadın gazetecilerin katılımı, kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığı reddetmek ve haklarını desteklemektir” şeklinde konuştu.

‘Fikrini beyan eden kadınlar saldırıya uğruyor’

Kadın gazetecilerin dijital medyada şiddete maruz kaldığını sözlerine ekleyen Emîra Mihemed, "Toplum kadınların siyasi görüşlerini cesaretle ifade etmelerini kabul etmiyor. Özellikle dijital medyada fikrini beyan eden kadınlar saldırıya uğruyor. Tunus Ulusal Gazeteciler Sendikası, son dönemde kadın gazetecilere yönelik cinsiyet ayrımı gözetilerek kaydedilen saldırıları açıkladı. Kadın gazetecilere sesleniyorum; yaşanan şiddet olaylarını sendikalarına bildirmelidirler ve sessizliklerini bozmalıdırlar. Kadın gazeteciler, şiddet ve ayrımcılığı reddederek, iletişim alanında diğer kadınlara örnek olmalıdır” dedi.

‘Kadın gazeteciler şiddeti dile getirmeli’

Kadın gazetecilerin kendilerine yönelik şiddeti kabul etmemeleri gerektiğini söyleyen Emîma Heyderî, "Kadın gazeteciler cesur davranarak, kendilerine yönelik şiddeti dile getirmeli çünkü şiddet biçimleri değişti. Kadınlar birleşerek şiddetle mücadele etmeli, Tunuslu kadınların gerçeğine uygun stratejiler geliştirmeli. Dünya İnsan Hakları Günü'nü kutluyoruz, ancak yasalara ve feminist hareketin mücadelesi sayesinde elde edilen kazanımlara rağmen, birçok kadın hala haklarından mahrum bırakılmış durumda. Her ay 4 kadının yaşamını yitirmesi talihsizlik. Kadınlar seçimlerden dışlandıktan sonra ve haklarından mahrum bırakıldıktan sonra durum daha da kötüleşti” diye belirtti.

‘Şiddet oranları açıklanmalı’

Medyada ve sivil toplumda tartışılan yaygın kadına yönelik şiddet olgusuna karşı durduğunu söyleyen Seher Dehman, bu zihniyetin bilerek şiddeti arttırdığını belirtti ve konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Hak ve özgürlüklerle ilgilenen kadın gazeteci kuşağı var, tüm feminist kazanımları yok etmek isteyen ataerkil zihniyete karşı mücadele eden savaşçı bir kuşak var. Kadına yönelik şiddet oranı için kesin rakamlar açıklanmıyor.  Bu rakamlar tam açıklanmalı. Kadın gazetecileri bu olguya dikkat çekmeye davet ediyorum. Kadına yönelik şiddetin artması nedeniyle Dünya İnsan Hakları Günü kutlanamıyor.”