Leyla Murad: Dünya yıkılsa bile Şengal’i terk etmeyeceğiz

Soykırım politikalarına rağmen Êzidîlerin tekrar ayağa kalkıp örgütlenmesini düşmanın hazmedemediğini ve bu yüzden Êzidîlere saldırdığını söyleyen Leyla Murad, “Dünya yıkılsa bile Şengal’i terk etmeyeceğiz” dedi.

EVÎN ZENDA

Şengal – Egemenlerin bütün soykırım politikalara rağmen tekrar ayağa kalkıp örgütlenen Şengal halkı, özgür yaşamı inşa ediyor. Şengal’in ilçeleri, köyleri ve mahalleri Êzidîler tarafından tekrar onarılıp yaşam alanı haline getiriliyor. Bu köylerden biri de Sikêniyê köyüdür. 20 ailenin yaşadığı Sikêniyê köyünde çevre köylere hizmet etmek amacıyla bir hastane inşa edildi. Fakat Türkiye yine PDK ile işbirliği içerisinde bulunarak Êzidîlere saldırdı. Bu kirli işbirliğinin sonucunda Şengal onlarca kez hava saldırısına maruz kaldı. Türkiye, 16 Ağustos 2021 tarihinde insansız hava aracıyla Êzidî cemaatinin liderleri Seîd Hesen ve YBŞ savaşçısı Îsa Xwedêda’yı katletti. Türkiye bir gün sonra ise Sikêniyê Hastanesi'ne saldırdı ve saldırı sonucunda 4’ü sağlık görevlisi, 4’ü de YBŞ savaşçısı olmak üzere 8 kişi katledildi. Katliamın yıldönümünde Sikêniyê köyüne gittik ve halkla konuştuk.

“Hayatımızın en zor günleriydi”

Sikêniyê köyünün içinde biraz gezdikten sonra talan edilen hastane gözüme çarptı ve adeta 17 Ağustos 2021 gerçekleşen katliam canlandı zihnimde. Köyün içinde gezen bir anne fark ettim ve ona doğru hızlıca ilerledim. Leyla Murad adındaki anne, bütün Kürt anneleri gibi beni sevgiyle kucakladı. Köyün çok sakin olduğunu söylediğimde, o da başını sallayarak neyi kastettiğimi anladı. Köylerinin çok güzel olduğunu söyleyen anne duygularını şöyle dile getirdi: ”Eskiden Siba Şêx Xidir’da oturuyorduk ancak fermandan 5 yıl önce Sikêniyê köyüne yerleştik. Köyümüz çok güzeldi. Tawusê Melek düşmanların belasını versin çünkü düşman kadın, çocuk, yaşlı ve genç demeden bütün insanlarımızı katletti. Bu saldırılar nedeniyle halkımız Şengal Dağı'ndan ayrılma kararı aldı, 20 kişiyle beraber köyden kaçtığımızda içecek bir tas suyumuz yoktu. Hayatımızın en zor günlerini yaşadık. Ama şuan  Tawusê Melek sayesinde Şengal eskisinden daha iyi hale geldi.”

“Hastane evimiz gibiydi”

Sikêniyê köyünde inşa edilen hastaneyi Leyla Murad’a sorduğumuzda bize şöyle cevap veriyor: “Fermandan sonra gençlerimiz kendilerini yetiştirmek için çok çalıştılar, asker ve doktor oldular. Sikêniyê Hastanesi eskiden çocuk okuluydu ama fermandan sonra okul boş kaldı ve daha sonra  büyük bir emekle hastaneye dönüştürüldü. Hastaneye gittiğimizde saygıyla karşılanıyorduk ve çok mutlu oluyorduk. Bütün hastalıklarımızı çocuklarımıza rahatlıkla anlatıyorduk. Onlar da karşılıksız bize hizmet veriyordu. Çevre köylerden insanlar bu hastaneden hizmet alıyordu. Hastaneden Musul sakinleri de hizmet alıyordu. Hastane bizim için bir kurum değildi çocuklarımızın olduğu bir ev gibiydi.”

“Katliam dünyanın gözü önünde yapıldı”

Hastaneye gerçekleştirilen saldırıyı buruk ve acılı sözlerle anlatan Leyla Murad, “Bizde diyorduk ki artık biz fermanlara maruz kalmayacağız. Fakat fermandan kurtulan güzel insanlarımız da bu saldırıda  katledildi. Hastanelere saldıracaklarına hiç inanmadık çünkü böyle bir vahşet dünyanın hiçbir yerinde olmuyor. Ama bu vahşet tüm dünyanın gözü önünde Şengal'de yapıldı. Nasıl ki saldırı seslerini duyduk evimizden çıktık ve baktık ki hastaneye saldırı olmuş. Eşim ve oğlum havar seslerini duyunca insanların yardımına koştu. Halk da yaralıların yardımına koştu. Buna rağmen hastane toplamda dört kez vuruldu. Düşman halkın toplandığını görünce saldırmayı bıraktı" şeklinde konuştu.

“Êzidîleri yok etmek istiyorlar”

Êzidî halkının yok edilmeye çalışıldığını dile getiren Leyla Murad, “Êzidîleri yok etmek istiyorlar. Herkes biliyor ki gerillalar bizi kurtardı. Ve yerimize yurdumuza döndük. Türk devletinin hedef aldığı bütün öncüler bizim çocuklarımız. Onlar Şengal’i boşaltmak istiyor ve buraları egemenliği altına almak istiyor. Kendimizi yönetmemizi istemiyorlar” dedi.

“Şengal başımızın tacı ”

Şengal’e olan sevgisini anlatan Leyla Murad, “Dünya yıkılsa bile Şengal’i terk etmeyeceğiz. Bizden tek kişi kaldığı sürece, gözlerimiz açık olduğu sürece Şengal’i bırakmayacağız. Şengal başımızın tacı ve bizim için çok önemli” diye belirtti.