Cemal Kavak dosyasında etkin bir soruşturmanın yürütülmesi için çağrı

Cumartesi Anneleri, 26 yıl önce işkenceyle katledilen Cemal Kavak’ın faillerini sordu. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, “Cemal Kavak dosyasında etkin bir soruşturmanın yürütülmesi için yargıyı göreve çağırıyoruz” dedi.

Haber Merkezi - Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 908’inci haftasını online gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 24 Nisan 1996 tarihinde kaybolduktan iki gün sonra 26 Nisan’da Diyarbakır-Bismil karayolu üzerinde sazlık bir alanda işkenceyle öldürülmüş halde bulunan Cemal Kavak’ın (37) akıbeti soruldu.

“Siyasi bir irade hiç olmadı”

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, devletin gözaltında kayıplar ile ilgili işlenen suçlara ilişkin bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadığını söyledi. Gülseren Yoleri, “Devlet görevlilerinin, işledikleri ağır insan hakları ihlalleri için hesap vermelerini sağlayacak siyasi bir irade, hiç olmadı. Gözaltında kaybetmeler söz konusu olduğunda, hükmedilen tazminatın ödenmesi dışında, AİHM kararlarına da uyulmadı” diye belirtti.

“En son Kuruçeşme durağında görüldü”

Cemal Kavak’ın hikayesini anlatan Gülseren Yoleri, Cemal Kavak’ın 1990’lı yıllarda Diyarbakır Vergi Mahkemesi’nde memur olarak çalıştığını ve üyesi olduğu Yargı-Sen bünyesinde sendikal faaliyet yürüttüğünü belirtti. Gülseren Yoleri, Cemal Kavak’ın en son 24 Nisan’da arkadaşlarından ayrıldıktan sonra Sur ilçesine bağlı Dağkapı-İskanevleri hattında çalışan bir minibüse bindiğini ve Kuruçeşme durağında görüldüğünü aktardı.

“Cenazesi sazlıklar arasında bulundu”

26 Nisan’da Cemal Kavak’ın ailesinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na kayıp başvurusunda bulunduğunu ve her yerde onu aradığını dile getiren Gülseren Yoleri, 26 Nisan’da Diyarbakır-Bismil karayolu üzerinde bir köylünün sazlıklar arasında Cemal Kavak’ın cansız bedeniyle karşılaştığını aktardı. Çınar Cumhuriyet Savcısının Cemal Kavak için hazırladığı ölüm raporunda Cemal Kavak’ın boynunda iki boğulma izi tespit ettiğini ve ölümün iple gerçekleştiğini belirten Gülseren Yoleri, savcılığın ölüm nedeninden sonra “sistematik bir otopsi yapmaya gerek yok” şeklinde bir belge hazırladığını kaydetti.

“Dosya sürüncemede bırakıldı”

Çınar Savcılığı’nın daha sonra soruşturma başlattığını ifade eden Gülseren Yoleri, “Soruşturma kapsamında ailenin isteği üzerine 6 tanık dinlendi. Tanıklardan E.Y. ifadesinde, ‘Cemal sol görüşlü olduğu için cinayet siyasi olabilir’ uyarısında bulundu. Ancak etkin bir soruşturma yürütülmedi. Çınar Cumhuriyet Savcılığı, 23 Temmuz 1997 tarihinde, uygulamada dosyayı sürüncemede bırakmanın diğer adı olan, ‘sürekli soruşturma’ kararı verdi. Bu durumda dosya zamanaşımına uğrayana kadar soruşturma devam edecekti. Ancak devam eden soruşturmada, jandarma tarafından gönderilen yeni bir delil veya unsur bulunamadığını bildiren birkaç yazı dışında hiç bir gelişme olmadı. Cemal Kavak dosyası iç hukukta zamanaşımı ile kapatılmaya terk edildi” dedi.

AİHM ihlal kararı verdi

Gülseren Yoleri, Cemal Kavak’ın anne ve babasının yaşanan bu ölümün devletin bilgisi dahilinde olduğu ve yine etkin bir soruşturma yürütülmediğinden kaynaklı 4 Ağustos 1999 tarihinde konuyu