Buşra Şaker: Kadın gazeteciler adaletsizliğe karşı birlikte hareket etmeli

Kadın gazetecilerin Fas’ta önemli görevlerde yer aldığını ancak karar alma mekanizmalarında istenilen düzeyde olmadıklarını söyleyen gazeteci Buşra Şaker, kadın gazetecilerin adaletsizliğe karşı birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti.

HANAN HARİTE

Fas -  Faslı kadın gazeteciler her alanda üzerine düşen rolü oynadı ve kimi kurumları yönetmede daha bilgili hale geldi. Birçok Faslı kadın gazeteci, dijital gazetecilik anlamında başarılı deneyimler elde etti ve medya projelerine gözlemcilik yapıyor. Bu durum kadınların nasıl başarılı olduklarını gözler önüne seriyor. Kadınlar son yıllarda editöryal bölüm, çalışma grubu yönetiminde ve genel gözlemcilik alanında önemli yerlerde yöneticilik yaptı. Her ne kadar bu anlamda gelişmeler olsa da kadın gazeteciler, medya kurumlarında kadınların karar alma pozisyonlarına erişim yüzdesinin beklentilerin altında kaldığını ve gelişmeye ihtiyacını olduğu düşüncesinde. Kadın gazeteciler, ayrıca isteklerini hala yerine getiremediklerinden de bahsediyor.

Gazeteci ve Fas'taki Afrika Gazeteciler Cemiyeti Koordinatörü Buşra Şaker, konuya ilişkin ajansımızın sorularını yanıtlayarak, kadın gazetecilere birçok yaşamsal alanda fırsat verilmediğini söyledi. Kimi kurumların kadın gazetecileri istismar ettiğini belirten Buşra Şaker, kadın gazetecilerin hem çok çalıştığını hem de düşük ücret aldıklarından söz etti. Buşra Şaker, kadın gazetecilerin haklarını savunacak birini bulmakta zorluk çektiğini de anlattı.

“Afrika kıtasına ilk gidenlerden biriyim”

Yıllarca süren medya çalışmalarının ardından Fas'taki Afrikalı Gazeteciler Cemiyeti Koordinatörü olarak atandınız. Bundan biraz bahseder misiniz?

Bir gazeteci ve basın ilişkileri görevlisi olarak Afrika kıtasına ilk gidenlerden biri oldum. Afrikalı Gazeteciler Cemiyeti’nin birkaç konferansına katıldım. Bu durum işten öte bence bir sorumluluk ve görevdir. Bu yüzden Uluslararası Afrika Medya çalıştayını organize ettim ve çalıştayı yürüttüm. Dernekleşme kapsamında bir konferans organize ettim. Afrika-Fas çeşitliliğimiz ve bizi Fas’ta bir yapan dini ve dilsel farklılıklarımız hakkında konuştuk. Daha sonra Afrika’daki başka birkaç konferans için genel bilgilendirmeden sorumlu oldum. Afrikalı Gazeteciler Cemiyeti koordinatörlüğüne atanmam için 6 Nisan 2021'de Afrika Diaspora ülkelerinin ilanıyla duyuruldu. Oylama farklı ülkelerden Afrikalı gazeteciler tarafından yapıldı ve bazıları beni aday gösterdi. Böylelikle seçilmiş oldum.

“Tüm alanlar erkeklere açılıyor”

Kadınlar tüm yeteneklerine rağmen sizce neden medya kuruluşlarında üst düzeylerde yer alamıyorlar? Onlara karşı ayrımcı bir bakış açısı olduğunu düşünüyor musunuz?

Adil olmak gerekirse, Fas'ta kadın erkek fark etmez seçkin bir gazeteci, yazı işleri müdürü ve yayın yönetmeni olana kadar yükseliyor. Fas'ta birçok kadın yayın yönetmeni ve yazı işleri müdürü var. Ben de Fransızca ve Arapça olan Arapça Turizm ve Yatırım Dergisi’nin yayın yönetmeniyim. Ancak ayrımcı görüşe gelince, erkekler belirli görevleri seçtiğinde, kadınların kendilerine uygun olmayacağını düşünüyorlar. Kimi alanlarda, medya analizlerinde kadınlara seslenilmiyor. Ancak erkeklere yetenekli olmasalar da tüm yolların açıldığını görüyoruz.

Kurumların kadın gazetecilere ilişkin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Kadın gazetecileri destekliyor mu yoksa engelliyor mu?

Bilgiye erişime izin veren ve gazetecilere iyi davranan kurum ve kuruluşlar olan savcıların ve medya müfettişlerinin olmasına rağmen çoğu durumda bunların kendini geri çektiklerini görüyoruz. Kuşkusuz bu, gazetecinin her iki taraftan da zarar görmesine neden olacaktır. Ancak bu, profesyonel bir gazetecinin diğerlerine saygı göstermeyen uygunsuz cihazlardan uzak bazı platformlardan bilgi almasına imkan vermemektedir.

“9 bin Arap arasından seçildim”

Terörü ve aşırılığı teşvik eden yanıltıcı haberlerle mücadeleyle ilgili kampanyalardan bahsedebilir misiniz? Fikir nereden geldi ve sonuçları neler?

2019 yılında Hollanda ve Avrupa'nın en büyük medya akademisinde okumak için burs kazandım. Medya ve aşırılık konusundaki program ve forumlar nedeniyle seçildim. Sınavı geçtikten sonra 9 bin Arap arasından seçildim. Oradaki çalışmalarım sırasında radikalizme karşı medya kampanyalarının uygulanmasına odaklanarak tek Arap oldum. Medyada terör propagandası konusunda çalışmayı seçtim. Çünkü IŞİD ve benzer grupları medya üzerinden propagandalarının daha fazla yapıldığını gördüm.

“İki ailenin senaryosunu yazdım”

Kampanyam, İstanbul ve Kuveyt'te tanıştığım iki ailenin senaryosunu yazdığım iki gerçekçi hikayeyi ele alıyor. Ünlü bir yönetmen tarafından senaryom kabul edildikten sonra filme başlandı. Senaryodan etkilenen iki Hollandalı oyuncu tarafından temsil edildi ve çekildi. Ayrıca Amsterdam'daki sorunlu noktalardaki mülteciler ve geri dönenler için Radar Merkezi'nde gösterildi. Ayrıca Kahire Uluslararası Çatışma Çözümü, Barışı Koruma ve Barış İnşası Merkezi tarafından Kahire'de radikalizm karşısında kadın medya profesyonelleri için düzenlenen bir foruma katıldım. Bu çok güçlü bir kampanyaydı. Çünkü bana radikalizm ve terörizm belasından muzdarip ailelerin tüm trajedilerini hatırlattı ve Fas'taki siyah 16 Mayıs olayından uzak değiliz.

“Kadın gazeteciler ekonomik adaletsizlikle karşı karşıya”

Bazı etkili medya kuruluşlarının kadın gazetecilere yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yetkililerin medya kuruluşlarını izlemesi gerekir. Kadın gazetecilere birçok yaşamsal alanda yer verilmediği gibi ayrıca kadın gazeteciler ekonomik adaletsizlikle de karşı karşıya. Kimi kurumlar kadın gazetecileri sömürüp istismar ediyor ve düşük ücretle çalışıyorlar. Bu gazetecilerin büyük bir kısmı birçok işi yapıyor. Çoğu zaman haklarını savunan kimseyi de bulamıyorlar. Birçok medya kuruluşu kadın gazetecilerin haklarını suistimal etti ancak bu meseleden bahseden kimse olmadı.

“Toplum hala kadının çalışmasına karşı”

Küreselleşme, kadın gazetecilerin rolünün daha fazla vurgulanmasına katkıda mı bulundu mu yoksa onları marjinalleştirdi mi?

Kadın gazetecilere katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Çünkü sosyal medya sayfalarındaki raporları, makaleleri ve görüşleri aracılığıyla sınırları aştılar ve birçoğu işine değer veren ülkelerde ve kadın erkek ayrımı yapmayan kurumlarda iş bulma imkanı buldular. Toplumumuz hala kadının çalışmasına karşı olan bir toplum. Kadın gazetecilerin kıyafetleri ve hareketleri, toplum tarafından ayıplanmaktadır.

“Kuzey Afrika ve Ortadoğu arasında bir birlik sağlanabilir”

Kadınların gerçekliğine hizmet eden medya içeriklerini yönlendirmek, gerici toplumların bu görüşüyle mücadele etmek ve cinsiyete dayalı ayrımcılığı ele almak için Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki kadın gazetecilerle koordine olmak mümkün mü? Bu koordine nasıl oluşturulabilir?

Kuzey Afrika ve Ortadoğu arasında medya alanında ve Faslı kadın gazetecilerin katılımıyla büyük bir işbirliği olduğunu söyleyebiliriz. Buna rağmen Modern teknoloji sadece Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu değil tüm kıtaların birbirine yaklaşmasını sağladı. Örneğin, birkaç faslı gazeteci olarak mesleki etiğe saygı gösterilmesini talep eden bir projede yer aldık. Bu, Neiras Stockholm Uluslararası Ajansı aracılığıyla yapıldı ve Lübnan, Tunus, İsveç, Kolombiya ve diğer yerlerde kadınların çalışma fırsatı sağladı. Bu nedenle, medya ve kadın sorunları alanında aktif kuruluşlarla, özellikle ortak özelliklere ve ortak standartlara sahip olduğumuz için Kuzey Afrika ve Ortadoğu arasında böyle bir birlik sağlanabilir.