İran’da market çalışanı kadınlar yaşadıkları baskıları anlattı

İran’da bulunan Etka Market’te çalışan kadınlar, kendilerine başörtünün zorunlu kılındığını anlatarak, bununla birlikte kadınları işten çıkarmak için bahanelerin üretildiğine işaret etti.

SAYDA ŞÎRZAD

Haber Merkezi – Sosyal ve ekonomik boşluklar yaratmada usta olan İslam Cumhuriyeti, İslami kıyafetleri kadınlara dayatarak, istediği gibi giyinen kadınları da dışlıyor. Bununla birlikte zorunlu tesettür yasası ve beraberindeki projeler işyerlerinde ayrımcılığa ve ekonomik baskıya neden oluyor. Bu konu, tesettür yasasının ve destekleyici mevzuat projesinin gizli yönlerinden biridir. İran halkının başörtüden önce içinde bulundukları çok daha önemli sorunlar dizisi var.

İlgilenmesi gereken onlarca sorun var

İran ekonomisinde enflasyon günden güne daha da yükseliyor ve bu anlamda birçok saldırı da mevcut. İşsizlik sorununun çözülmemesi, kuraklık ve su krizi, halkın birçok başka sorun ile karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Yetkililer ve hükümet, bütün bu sorunları çözmek yerine ve bu anlamda yoğunlaşmak yerine kadınların örtünmesi konusu üzerinde duruyor. Oysaki ilgilenmeleri gereken onlarca sorun var.

Çalışmak için yasayı uygulamak zorundalar

Hükümete bağlı kurum ve kuruluşlarına gönderilen kanun ve emirlerin tamamı zorunlu tesettür kanununun uygulanması ile ilgilidir. Sinê kentindeki Etka Marketinde çalışan kadınlar, işten çıkarılmamak için bu yasayı uygulamak zorunda. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen ve kod isim veren kadınlar, Etka Market’te yaşadıklarını ajansımıza anlattı.

Erkekler tahrik ediliyormuş!

Yaklaşık 3 yıldır bu markette çalıştığını söyleyen Hîna isimli kadın, “Baskı her geçen gün daha da derinleşiyor. Söyledikleri her şeyi yapmak zorunda kalıyoruz. Yapmadığımız takdirde başını tülbent ile örten çalışma arkadaşlarımız gibi işten çıkarılırız. Bir kez müşterilerin Patronlar Odasına kendilerini çalışanlarının örtünmediği ve erkekleri tahrik ettikleri konusunda şikayet ettiklerini söylediler” dedi.

Siyah çarşaf zorunluluğu

Hasta babası ve ailesine bakmak zorunda kaldığı için çalışan 27 yaşındaki Reha, “Markette çalışırken ya siyah giyinmemiz gerekiyor ya da koyu renkler giyinmeliyiz. Renkli ayakkabı giymemize izin verilmiyor. Sadece spor ayakkabı giymek zorundayız. Pantolon zaten tamamen yasak. Sıcak havalarda dahi bize verilen siyah çarşafı giymek zorundayız. Kaç yıl çalıştığının bir önemi yok. Kimse itiraz edemiyor. Olası bir şikayette bize ‘size zorsa işe gelmeyin’ diyorlar. Bizlere izin bile vermiyorlar. Erkeklerin durumu da çok farklı değil ama tabi çalışma koşulları kadınlar için daha zor ve kadınlara daha farklı baskılar uyguluyorlar” şeklinde konuştu.

Saçının tek bir teli görünmeyecekmiş!

Tırnaklarının uzatılmasına ve oje yapılamasına dahi izin verilmediğini belirten Sanaz da, “Evli olup saçını boyayan kadınların saçlarının tek bir teli görünmemelidir. Öte yandan telefonla konuşmamıza bile izin verilmiyor” diye belirtti.

Ruj işten çıkarılma gerekçesi oldu

Çalışma şartlarının çok zor olduğunu ancak çalışmak zorunda oldukları için burada kaldıklarını ifade eden Negîn ise, “Bundan bir süre önce çok sessiz olan bir arkadaşımızı işten çıkardılar. İşten çıkarılan arkadaşımız başı örtülüydü, kimseyle muhatap olmuyordu. Anlaşmalı şirkete gitmesi gerekiyordu. Giderken dudağına sade bir ruj sürdü. Bunu da solgun görünmemek için yaptı. Yönetimden onu çağırıp işten çıkardılar” dedi. Negîn, kendilerine gelen bir mektupta kadınların işe alınmaması gerektiği yazıldığı bilgisini verdi.

“Kadınları işten çıkarmak için bahane üretiyorlar”

Ekonomik durumu iyi olmayan 24 yaşındaki Sara da, kadınların işten çıkarılma gerekçelerine ilişkin şunları söyledi: “Biz kadınlar ile sözleşme imzalayan şirketler bahane üretiyorlar. Bizlere satışlarımızı 200 milyon artırmamız aksi takdirde ise işten çıkarılacağımızı söylediler. Kendimizi öldürsek te 170 milyona ulaşamayız. Yani bizi işten çıkarmak için bahane üretiyorlar.”