RANİA ABDULLAH

Yemen - Yemen'in güneybatısındaki Taiz şehrinde ana yolların abluka altına alınması ve kapatılmasının üzerinden 7 yıldan fazla bir süre geçti. Kadınlar, halkın yaşadığı acıları dindirmenin ilk öncüleri oldular ve yolların açılması için birçok müzakere yapıldı.

Son müzakerelere ilk kez yerel arabulucular da katıldı. İlk kez son yol açma müzakerelerine katılan kadınların rolü, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği Özel heyetine Taiz kentinde onaylanabilecekleri yollar ve rotaların ayrıntılı bir açıklaması hakkında öneriler sunmaktı.

Uluslararası alanda tanınan hükümet ile Husiler arasında, Ürdün'ün başkenti Amman'ın ev sahipliğinde düzenlenen yeni bir müzakere turunda, Yemenli taraflar, yerel arabulucuların katılımıyla Taiz Valiliği'ne ve Taiz Valiliği'nden bağlantı yollarının ve geçişlerinin açılması konusunda yeni uzlaşma fırsatları arıyorlar.

“Kadınlar arabuluculukta erkeklerden daha iyi”

Yerel arabulucu, Seba Gençlik Kalkınma Vakfı'nın kurucusu ve yöneticisi Ola El-Exberi, kadınların yolları açma çabalarının bir süre önce yerel arabuluculuk ve feminist bir inisiyatifle başladığını söyledi. Bu çabaların 2015 yılında savaşın başlamasıyla birlikte başladığını ifade eden ola El-Exberi, “‘Yaşam İçin Taizli Kadınlar’ İnisiyatifi yolu ile yolları açmaya çalıştılar ama sonuç alamadılar. Yıllar sonra kadınlar olarak siyasi çözümün uygun olduğunu düşündük ve yolların açılmasının iki tarafın bir araya gelmesiyle gerçekleşeceğine inandık. İnisiyatif ve kadın çabaları, kadınların arabuluculuk ve yolların açılmasında söz sahibi olmasını sağladı. Artık tüm taraflar kadınları kabul ediyor ve onlarla çalışıyorlar. Çünkü kadınların daha çok güveniyorlar ve savaşta çıkarlarının olmadıklarını biliyorlar. Kadınların deneyimi arabuluculukta erkeklerinkinden tamamen farklı ve daha iyidir. Bunun en iyi örneği Hûsilerle feministler olarak su konusunda görüştüğümüzde taleplerimiz kabul edildi” şeklinde konuştu.

Yolların açılmasını isteme talebinin insani bir talep olduğunu ifade eden Ola El-Exberi, kadınların müzakerelerde yer almasının önemli olduğunu vurguladı.

“Kadınların varlığı önemli”

Yerel arabulucu avukat ve sosyal aktivist Moin El-Obeyid, kendisi ve Ola El-Exberi'nin bu deneyimi yaşayan ilk kadınlar olduğunu söyledi. Bunun kadınlar ve sivil toplum için büyük bir başarı olduğunu dile getiren Moin El-Obeyid, “Kadınlar olarak müzakerelerdeki tecrübemiz çok özeldi. Umarız bu son olmaz. Kadınlar, Taiz şehrinde yol açma düzeyinde, ister ulusal düzeyde, isterse genel olarak barış süreci müzakereleri düzeyinde olsun, bir sonraki müzakerelere hazır olacaktır. Kadınların müzakere masasındaki varlığı önemli. Çünkü kadınlar daha insani bakıyor olaylara. Savaştan en çok etkilenenler kadınlar. Savaşa son çağrısı yapan yine kadınlardır. Barış için yükselen sesler aynı zamanda kadınların sesidir. Görüşlerimiz tüm taraflar tarafında kabul görülüyor. Bize erkeklerden daha fazla güveniliyor” dedi.

Savaşın her yönünü yaşadılar

“Yaşam İçin Taizli Kadınlar” İnisiyatifi üyesi Sebah El-Şerevi ise kadınların savaşın tüm ayrıntılarını yaşadıklarını söyleyerek, “Savaşın psikolojik, sosyal, ekonomik ve fizik sonuçlarına katlandılar. Acı çektiler ve çekmeye devam ediyorlar. Bu yüzden yolların açılması için müzakerelerin farklı aşamalarında yer almalılar” diye ifade etti. Sebah El-Şerevi, kadınların her müzakere ve diyaloğa katılımının, Taiz halkının acılarına son vermek için çalışacak insani ve siyasi çözümlerin sağlanması için temel bir destek olacağını söyledi.