Tunuslu kadınlar yeni anayasa referandumu kabul etmiyor

Tunus'taki bazı feminist dernekler, 25 Temmuz'da yapılan referandumu “kadınlara zarar veren yolları belirleyen bir anayasa” olarak değerlendirerek boykot ettiklerini dile getirdi.

ZOUHOUR MECHERGUİ

Tunus – Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu, 25 Temmuz'daki yeni anayasa referandumunun resmi olmayan sonuçlarını açıkladı. Resmi olmayan sonuçlara göre referanduma katılım oranını yüzde 27,54 olarak açıklayan kurul, yeni anayasa referandumunda yüzde 94,6 "evet", yüzde 5,4 "hayır" oyu kullanıldığını duyurdu. Kabul edilen anayasa ile birlikte Cumhurbaşkanı Kays Said'in yetkileri de artırılıyor.

Kadınların sadece yüzde 5’i referanduma katıldı

Kadınların referanduma katılımı konusunda da bilgi veren kurul, kayıtlı kadın oranının yüzde 50,47 olduğunu ancak bunlardan sadece yüzde 5’inin referanduma katıldığını açıkladı. Tunus'taki feminist dernekler, Tunuslular tarafından oylanan yeni anayasayı reddettiklerini ve kadınların uzun zaman önce kazandıkları haklarını ihlal ettiğini söyledi.

“Kadınlar siyasete aktif katılmalı”

Tunusluların genel olarak referandum kültürünü henüz anlamadıklarını ve aşina olmadıklarını ifade eden siyasi aktivist Badra Qaaloul, bu anlamda kadınların Tunus’ta yaşanan referanduma katılma konusundaki isteksizliğinin doğal olduğunu belirtti. Kadın yoksullaşmasına değinen Badra Qaaloul, 180 binden fazla yüksek lisans derecesine sahip kadınların işsizlikten muzdarip olduğunu söyledi. Badra Qaaloul, gerçek değişim için kadınların siyasi haklarına aktif katılması gerektiğini söyledi.

Kadınlar hak ihlalini kabul etmiyor

Kadınların zayıf katılımını yorumlayan Sawsan Zaghouani ise, sivil devletin 2014 anayasasının 2. ve 49. maddelerinden tamamen çıkarılmasının, ancak kadın haklarına ve özgürlüğüne inanan bir sivil devlette elde edilebilecek olan kadın kazanımlarının doğrudan ihlali olarak değerlendirildiğine dikkat çekti. Sawsan Zaghouani, anayasada eşitlik ve kanun önünde kadın haklarına ilişkin herhangi bir hükmün bulunmamasının ve anayasanın olmaması nedeniyle derneklerin ve toplumun onlarca yıldır mücadele ettiği feminist kazanımlara yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı. Birçok hakkın ihlal edildiğini ifade eden Sawsan Zaghouani, kadınların bunu kabul etmediğini söyledi.