‘Tunus’u yine kadınlar değiştirecek’
Tunus son seçimlerin ardından yeni siyasi krizler içinde boğuşuyor. Kadınları siyasetten ve seçimlerden uzaklaştıran iktidara karşı kadınlar değişimin gücünü yine kendilerinde görüyor.
ZOUHOUR MECHERGUİ
Tunus - Tunus'ta 161 sandalyeli parlamentonun yeni üyelerini belirlemek için 17 Aralık Cumartesi günü erken genel seçim yapıldı. Ancak halk seçimi boykot etti ve sandık başına gitmedi. Cumhurbaşkanı Kays Said’i protesto edildiği seçimlere kadınların yüzde 5’i katıldı.
İnsan hakları aktivisti Amal Al-Adwani, Tunus seçimlerine ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı. Tunus’ta bir belirsizliğin hakim olduğuna işaret eden Amal Al-Adwani, ülkenin durumunun bu belirsizlikle devam edemeyeceğini dile getirdi. Amal Al-Adwani, aynı zamanda kadınların oy verme ve aday olma konusundaki isteksizliğinin, onları tanımayan ve sistematik olarak dışlayan mevcut siyasi sınıfa açık bir mesaj olduğunu söyledi.
‘Kafalar karışık’
Ülkede yapılan milletvekili seçimlerinden sonra Tunus'taki mevcut siyasi tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tunus'taki mevcut siyasi tablo, karışık. Temsilciler Meclisi'nde halkı kimin temsil ettiğine dair karışıklık var, adayların çoğu gibi yurttaşlarda kendisini kimi temsil edeceğini seçerken kafası karışmış durumda.
‘Tarihteki en zayıf katılım’
Kadınların seçimlere katılımı yüzde 5'i geçmedi. Bu katılımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu katılım, Tunus'un bağımsızlığından bu yana tarihindeki en zayıf katılımdır. Bu, parlamentodaki kadın oranını belirleyen yeni seçim yasasının bir sonucudur. Mevcut seçim yasası kadınları dışlıyor. Özellikle 200 kadın ve 200 erkeğe dayatılan, adaylık maddesi süreci karmaşıklaştıran ve zorlaştıran zor bir durum oldu. Adaylıklar için de haksızlıklar yapıldı. Örneğin, kırsalda yaşayan bir kadının seçim kanununda belirtilen kısa sürede kendisinden istenilenleri sağlaması imkansızdı. Kadınlar kendi kampanyalarını bile finanse edemedi. Kısaca seçim yasası kadınları dışladı. Planlı bir şekilde kadınlar parlamento dışında bırakıldı. Maalesef parlamentoda çok zayıf bir kadın temsili bulacağız.
Kadınların oy kullanma sürecine katılma konusundaki isteksizliğini seçim yasasına, seçim projesine ve mevcut siyasi yola bir tepki olarak görüyorum. Bu durum Tunus'ta kadınların farkındalık düzeyinin ne olduğunu anlamak için tüm politikacıların görmesi gereken bir mesaj.
‘Güven kaybı yaşandı’
Peki her açıdan seçimlere bu benzeri görülmemiş isteksizliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
2011'den bu yana çeşitli seçimlerde seçmen katılımı bu kadar düşmedi. Yüzde 8,8 hiçbir ülkede bu kadar düşmedi. Bu isteksizliğin arkasındaki ilk neden güven kaybıdır. Siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının seçimleri boykot etme çağrısının doğrudan bir nedeni olduğunu düşünüyoruz. Tunuslular seçimleri boykot çağrısına cevap verdiler. Önümüzdeki beş yıl boyunca Tunusluların yeniden güveni kazanması, ülkelerinin kaderi için ikna olmaları zor.
‘Ülke için birleşilmeli’
Bugün birçok siyasi parti, geçiş sürecini yönetecek bir mini hükümetle sonuçlanacak ulusal diyalog çağrısı yapıyor. Bu koşullarda bu senaryoyu gerçekleştirmek kolay mı?
Tunus’ta bugün bilinmeyen bir akıbetle karşı karşıyayız. Hepimiz biliyoruz ki boğucu kriz ancak diyalog ve müzakere yoluyla aşılabilir. Kadın ve erkek aktivistler tüm siyasi bileşenler ülkeyi kurtarmak için birleşmelidir. Adil ve şeffaf bir seçimle sonuçlanacak, ülkeyi yeniden doğru yola sokacak yeni bir siyasi yol inşa edilmeli. Hatta cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmalı ki bu da iki çözümle karşı karşıya olduğumuz anlamına gelir. Eski seçim yasasına dönmek veya ülkeyi doğru yola sokmak için erken seçimler düzenlenmeli. Bugün acil bir çağrı ile karşı karşıyayız.
Sonuç olarak, bu zor durum göz önüne alındığında, bir sonraki aşamada Tunuslu kadınların rolü nedir?
Kadının rolü öncelikle seçim yoluyla ortaya çıkıyor. Çünkü biliyoruz ki; etkili bir seçim gücü olarak sandığa gittiğinde, özellikle de kendisini asılsız seçim vaatlerinden uzak, onu gerçekten temsil eden birini bulduğunda kadınlar gerçeği değiştirecektir. Tunuslu kadınların ülkesini kurtarmak için Tunus'ta var olan siyasi hareketin yönünü değiştireceğini düşünüyoruz.