Amed- Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine ve Federe Kürdistan'a dönük 19 Kasım gecesi başlattığı saldırılar sürüyor. 14'ü aşkın sivilin hayatını kaybettiği saldırılarda, hastane ve okul gibi yaşam alanları da hedef alınıyor.

Konuya dair değerlendirme yapan Halkların Demokratik Partisi(HDP) Ankara Milletvekilli Filiz Kerestecioğlu, 2023 yılında yapılacak seçimlerde iktidarın, 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimlerde hayata geçirdiği seneryoyu tekrarlamak istediğini belirterek, iktidarın savaş ve militarizmle ülkede yaşanan yoksulluğun üstünü örtmek istediğini söyledi.

'Muhalefet her defasında iktidarın oyununa geliyor'

7 Haziran 2015 seçimlerini kaybettiği günden bu yana iktidarın barış ortamı ve demokrasinin gelişmesini bir tehdit olarak algıladıklarını söyleyen Filiz Kerestecioğlu, iktidarın bunun karşısında bilinçli olarak bir kriz yaratıp toplumu kutuplaştırarak beka sorununu yeniden gündeme taşıdıklarını hatırlattı. “Beka meselesinin aslında ülkenin demokratikleşememe sorunu olduğunu göremeyen, Cumhuriyet’in kuruluş döneminden günümüze miras gelen bu sorunu çözmeye ve yüzleşmeye cesaret edemeyen muhalefet, her seferinde iktidarın oyununa geliyor” sözlerini kullanan Filiz Kerestecioğlu, iktidarın 2023 seçimleri için de aynı senaryoyu devreye koyduğunu dile getirdi.

'Vatan, millet sözleriyle yoksulluk sürdürülüyor'

İktidarın savaş ve militarizmi ülkedeki sorunların üzerini örtmek için bir araç olarak kullandığına dikkat çeken Filiz Kerestecioğlu, “Savaşlar iktidar çevresini zenginleştirirken yurttaşların daha da yoksullaşmasına yol açıyor. Hak aramak isteyen emekçiler de 'hain, terörist' ilan edilerek sesleri kısılmaya çalışılıyor. Sebze fiyatlarındaki artıştan şikâyet edilince Erdoğan bir tane merminin ne kadar ettiğini soruyor. Kısacası savaş ve militarizm ülkedeki sorunların üzerini örtmek için araç olarak kullanılıyor. 'Vatan, millet' sözleriyle savaşın, çatışmaların sürdürülmesiyle aslında yoksulluğun, ayrımcılığın sürdürülmesine zemin hazırlanıyor” şeklinde konuştu.

'Toplum geçmiş deneyimlerden ders çıkarmalı'

Yürütülen sürece bakıldığında hem muhalefet hem de toplumun geçmiş deneyimlerden ders çıkarması gerektiğini kaydeden Filiz Kerestecioğlu, Haziran seçimlerinden sonra Suruç ve Ankara’da patlayan bombaları ve Ceylanpınar olayını hatırlattı. Filiz Kerestecioğlu konuşmasına şu sözlerle devam etti; “20 Temmuz’da Suruç’ta patlatılan bomba, Türkiye’yi erken seçime götürecek sürecin başlangıcıydı. İki gün sonra Suruç’a komşu Ceylanpınar’da iki polis öldürülünce 24 Temmuz tarihinde Ankara, çözüm süreci nedeniyle duran çatışmaları yeniden başlatarak Kandil’i bombalatmıştı. Ardından 26 Ağustos’ta alınan erken seçim kararı, 10 Ekim Barış Mitinginin ve barış umutlarının bombalanması ve nihayetinde AKP’nin 7 Haziran’da kaybettiği Meclis çoğunluğunu tekrar alması hepimizin hafızalarında.”

'Muhalefet 2015’te yapılan yanlışı tekrarlamaktan kaçınmalı'

Savaşın kimseye refah ve mutluluk getirmeyeceğini, insanların yaşananları görüp bu tekrarlara dur demesi çağrısında bulunan Filiz Kerestecioğlu, “Onun için de 13 Kasım’da İstiklal Caddesi’nde patlayan bomba yurttaşların büyük çoğunluğunda 2023 seçimlerine de kanlı bir şekilde gidileceği endişesine neden oldu. Hemen ardından TSK’nin Kobane başta olmak üzere Kuzey Doğu Suriye’ye başlattığı hava saldırıları bu endişelerin güçlenmesine neden oldu. Özellikle Millet İttifakı’nı oluşturan muhalefet, 2015’te yapılan yanlışı tekrarlamaktan kaçınmalı. AKP - MHP bloğunun bir kez daha Kürt düşmanı savaş politikalarıyla toplumun geleceğini karartmasına izin vermemeliyiz. Savaşa güçlü biçimde karşı çıkmak, iktidarın hışmına uğrayan herkesi güçlü biçimde savunmak zorundayız. Savaş politikaları sonlandırılmadan ekonomik krizden çıkışın mümkün olmadığını anlamamız ve anlatmamız lazım” dedi.