Remziye Mihemed: Halkın işgalcilere tahammülü kalmadı
Kongra Star Koordinasyon Üyesi Remziye Mihemed, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük işgal saldırılarına halkın tahammülünün kalmadığına dikkat çekerek “Umudumuz kadınların öncülüğünde bölgenin ve Önder Apo'nun özgürlüğünü kazanacağımızdır" dedi.
RONAHÎ NÛDA
Qamişlo - Türk devleti, 5 Ekim'den bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik savaş uçakları, Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA), toplar ve ağır silahlarla saldırılarını sürdürüyor. Elektrik santralleri, su, gaz ve petrol istasyonlarının da hedef alındığı saldırılarda dün itibarıyla aralarında 2'si çocuk 47 kişi hayatını kaybetti, 59'dan fazla kişi de yaralandı. Kongra Star Koordinasyon Üyesi Remziye Mihemed, Türk devletinin saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Saldırılar tecrit ve 9 Ekim komplosundan bağımsız değil’
Rojava Kürdistan devrimiyle birlikte Türk devletinin bölgeye yönelik saldırılarının durmadığını hatırlatan Remziye Mihemed, “Türk devleti Efrin, Serêkanîyê, Girê Spî gibi bölgelerini işgal etti. İşgal saldırıları aynı zamanda Êzidîler, Müslümanlar, Hıristiyanlar gibi yerel halkın doğasına, tarihi mekanlarına ve kimliğine karşı yapılıyor, bu saldırılarla halk hedef alınıyor. Dolayısıyla 5 Ekim'de başlayan saldırılar öncekilerin devamı niteliğindedir. Saldırılar, Önder Apo'ya yönelik uygulanan tecrit ve 9 Ekim uluslararası komplodan bağımsız değil” diye konuştu.
‘Saldırılarla soykırım gerçekleştirilmek isteniyor’
Türk devletinin saldırılarını “soykırım” olarak nitelendiren Remziye Mihemed, "Halk, devlet gibi güçlere ihtiyaç duymayan bir sistem kurabilir, kendi geçimini yönetebilir, kendi gücünü kullanabilir. Türk devleti bu sistemin içini boşaltmak için 9 Ekim uluslararası komplosunu sürdürerek halklara karşı soykırım planlarını devreye koyuyor. Son saldırının amacı da budur” dedi. Türk devletinin, geçtiğimiz yıl da 19 Kasım'da benzer saldırılar gerçekleştirerek bölgenin güvenliğini ve altyapısının hedef aldığını hatırlatan Remziye Mihemed, “Türk devleti işgalci bir devlettir, dolayısıyla halka soykırım gerçekleştirmek için bu tür saldırıları yapıyor. Bu ilk değil ve son da olmayacak. Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Türk devleti ve Erdoğan hükümetini tanıyor ve onların sistemlerinin halklara soykırım yaptığını biliyor” diye kaydetti.
‘Bölgenin altyapısı halkın tecrübesiyle inşa edildi’
Remziye Mihemed, bölgenin altyapısının halkın tecrübesiyle inşa edildiğine dikkat çekerek, şunları ifade etti:
"Bunu gerçekleştirmek için para ve güç gerekir. Kuzey ve Doğu Suriye'de halkın iradesiyle kendi sistemimizi kurabileceğimize inandık. Hizmetler, altyapı, güvenlik ve savunma sistemi kuruluncaya kadar halkın komün ve meclislerde nasıl örgütlenmesi gerektiği belirlendi. Biz birçok şeyi yoktan var ettik. İnsanlar suya erişim için çok çaba harcadılar ve onu inşa ettiler. Şehirlerarası yollar da yaptılar. Halk gerekli donanımları kendileri edindiler ve tecrübeleriyle iyi bir altyapı oluşturdular. Elektrik konusunda Suriye devleti yıllardır buradaki halka, özellikle de Kürt halkına hizmet vermiyor. İnsanlar kendi sistemini kurdu. Birçok güç var ve yıllardır ülkeyi yönetiyorlar ama bu işi yapamadılar. Burada halkın iradesi, birlik ve beraberliği vardı, kendileri için çalıştılar, kendileri için birçok şeyi inşa ettiler.”
Türk devletinin bu saldırılarla yeni bir göç dalgası başlatmak istediğine işaret eden Remziye Mihemed, "Birkaç gündür devam eden saldırının büyük kısmı hizmet yerlerine yöneliktir. Saldırılarla bir yandan halkın artık bu kurumlarda çalışmaması için korku yaratılmak bir yandan da yeni bir göç yaratılmak isteniyor” dedi.
‘Saldırılara karşı herkes susuyor gözlerini kapatıyor’
Uluslararası güçlerin sessizliğini kınayan Remziye Mihemed, halkın uluslararası güçlere inanmadığını söyledi. Devrimin uzun yıllardan beridir sürdüğünü belirten Remziye Mihemed, şunları ifade etti:
“Biz dünyanın başına bela olan IŞİD terörüne karşı savaş açtık. Şu ana kadar elimizde hâlâ yargılanmamış birçok IŞİD çetesi var. Ayrıca birçok çete ailesi de kamplarda bulunuyor, biz onlara sahip çıkıyoruz. Şu ana kadar herkes uluslararası bir mahkemenin kurulmasına gözünü kapattı. Türk devleti, bölgemize her yıl saldırılar ve işgal eylemleri gerçekleştiriyor, kadınları, çocukları, sivilleri hedef alıyor, suyu kesiyor. Tüm bu saldırılar bize karşı yapılıyor ama kimse tepki göstermiyor ve tavır almıyor. Herkes bu devletin NATO'ya ait olduğunu ve birbirleri olmadan hareket edemeyeceklerini biliyor. Uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler ihlal ediliyor. Kürt halkı ve genel olarak bölge halkı için, özgürlük isteyenler için, herkes susuyor, gözlerini kapatıyor."
‘Halkın savunma gücü hedef alındı’
Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların Demokratik Ulus sistemi ile yaşamın her alanında yer aldığını vurgulayan Remziye Mihemed, "Demokratik Ulus sistemi halklar arasında barışı ve istikrarı sağlıyor. Saldırılarda bu sisteme yönelik yapılıyor” dedi. Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara karşı küresel bir sessizlik olduğuna işaret eden Remziye Mihemed, “9 Ekim uluslararası komployu başlatanlar bu saldırılara da göz yumuyor. Halk artık bu güçlerden umut görmüyor ve teslim olmuyor. Halkımızın çağrısı üzerine, artık demokratik insanlardan insan haklarını savunan sivil kurumlara kadar, devlete ve yetkililere çağrıda bulunmayacağız" dedi.
Bölgenin güvenlik merkezini hedef alan saldırılarda 6 güvenlik üyesinin yaşamını yitirdiğini dile getiren Remziye Mihemed, “Güvenlik merkezleri halk içindir ve halkı her türlü saldırılardan korur. Dolayısıyla Türk devleti bu saldırıları gerçekleştirmektedir. Türk devleti halkın savunma gücünü kırmak istiyor, halkın çocuklarının halkını korumasını istemiyor. Güvenlik güçlerimiz bölge insanlarını koruyor, şimdi de saldırıya uğruyorlar” diye kaydetti.
‘Kadınların yaşadığı acılar çok ağır’
Halkın direnişi ne kadar güçlüyse saldırıların da o kadar arttığını vurgulayan Remziye Mihemed, “Suriye’nin kuzey ve doğusunda yer alan Zirgan'a bağlı Bişêri köyünde 5 kadın işçi son saldırılarda hedef alındı. Kadınlar ilk kez hedef alınmadı. Özellikle işgal edilen yerlerde kadınlar ve çocuklar insanlık dışı muamelelere maruz kalıyor. Yıllardır Zirgan'a yönelik saldırılar oluyor, bölge halkı büyük mağduriyet yaşıyor, kadınların yaşadığı acılar ise çok ağır” diye konuştu.
‘Devrime öncülük eden kadınların mücadelesi devam edecektir’
Kazanan tarafın halk olacağını vurgulayan Remziye Mihemed, "Kadın gücü ve örgütü 12 yıldır devrime öncülük ettiği gibi bu saldırılara karşı da mücadeleye devam edecektir. Bugün protesto eylemine tüm Kürt, Arap ve Suriyeli kadınlar katıldı ve Önder Apo'nun özgürlüğünün halkın özgürlüğü olduğunun altını çizdi. Rojava direnişi için sloganlar atıldı. Bu saldırılarla kadınların gücünü zayıflatamazlar. Kadınların direnişi artacak, mücadelesi güçlenecek ve kadınların birliği sağlanacak” dedi.
‘Halkın artık işgalcilere tahammülü kalmamıştır’
Geçtiğimiz günlerde Türk devletinin saldırılarına karşı halkın “İşgalciler topraklarımızı terk edene kadar mücadelemiz sürecek” mesajını verdiğini söyleyen Remziye Mihemed, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halkın artık işgalcilere tahammülü kalmamıştır. Topraklarımız demografik değişime uğruyor, topraklarımız çalınıyor, tarlalarımız işgal ediliyor ve yaşanan bu işgal insan haklarının ve insan ahlakının ötesindedir. Dolayısıyla insanların direnişi her zaman devam edecek ve umutlarını her zaman yükseltecektir. Devrimin parçası olan kadınların örgütlülüğü artacaktır. Umudumuz kadınların öncülüğünde bölgenin ve Önder Apo'nun özgürlüğünü kazanacağımızdır."