Netewî Xemgîn: Egemen devletler ittifaklarıyla Kürtleri hedef alıyor

Suriye, Türkiye, İran ve Rusya’nın dörtlü görüşmelerine dikkat çeken PYD Kadın Meclisi Sözcüsü Natewi Xemgîn, devletler arasındaki ittifakların ortak noktasının Kürtlerin hedef alınması olduğunu söyledi.

ROJ HOZAN

Qamişlo – PYD Kadın Meclisi Sözcüsü Netewî Xemgîn, Türkiye ve Suriye arasındaki siyasi gelişmeleri, Suriye, Türkiye, Rusya ve İran arasındaki dörtlü görüşmeyi ve Türkiye’deki seçimleri değerlendirdi. Ortadoğu’da hızlı değişimlerin yaşandığını belirten Netewî Xemgîn, yeni dünya düzeninde bazı ülkeler arasında ittifakların yaşandığını söyledi.  

‘Ulus devletin yeniden güçlenmesini amaçlıyorlar’

Devletlerin amaçlarından birinin ulus-devletin yeniden güçlendirilmesi olduğunu kaydeden Netewî Xemgîn, “Temmuz ayında Lozan Antlaşması sona eriyor. Bu nedenle her devlet ulusal gücünü pekiştirmek ve elindeki coğrafyayı genişletmek istiyor. Tarihsel çatışmaları ve düşmanlıkları olsa da devletlerin çıkarları bazı mevcut ittifakların bir araya gelmesine de imkân veriyor. Mesela Türk devleti İskenderun Tugayı'nı devraldığında Suriye ile Türkiye arasında büyük çatışmalar olmuştu. Bugün dahi Türk devleti Suriye’nin bir ok kentini işgal etmiş durumda” dedi.

‘Savaşta ısrar ediyorlar’

Son yıllarda Suriye, Türkiye, İran ve Rusya’nın ortak çıkarları gereği birbirleriyle ittifaklar kurduklarını söyleyen Netewî Xemgîn, “Özellikle son zamanlarda aralarında dörtlü bir görüşme yapıldı. Bu görüşmenin amacı Kürtlere nasıl yeni bir darbe vurulacağı ve demokratik ulus projesinin nasıl alt edileceğiydi. Bugün halkın iradesini temsil eden projeyi bitirmek istiyorlar. Bu toplantıda cereyan eden tartışmalar, Türkiye'de seçim öncesi savaş adımlarını hızlandırmak, yani savaşta ısrar etmek ve Kürtleri yok etmek. Suriye ile Türkiye arasında bazı çıkarlar var ve Rusya da bu çıkarlardan yararlanmak istiyor" diye belirtti.

‘Suriye üzerinde kalıcı bir anlaşmaya varamadılar’

Netewî Xemgîn, Kuzey ve Doğu Suriye’de aynı devletlerin çıkarlarının olduğuna dikkat çekerek şunları ifade etti: "Bu devletlerin ortaklaştığı noktalar var. Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’de Demokratik Özerk Yönetimin bitirilmesini istiyor. Bunun yerine ulus devlet sisteminin hâkim olmasını istiyor. Böyle olursa Azez, İdlib, Bab, Cerablus’tan çekilebileceği şartını koyuyor. Şam hükümeti Türk devletinin bu planına inanmıyor. Bunun için Suriye, Türk devletinin tüm Suriye topraklarından çekilmesi gerektiğini ve ardından ortak bir şekilde demokratik ulus sistemine saldırabileceklerini belirtiyorlar. Henüz kalıcı bir anlaşmaya varamadılar. Suriye, Türk devletinin siyasetini ve ideolojisini çok iyi anlamış ve Türkiye'nin stratejisinin ne olduğunu biliyor. Suriye hükümetinin amacı ırkçılığı korumak olduğu için dörtlü görüşme tam bir sonuca varamadı. Ancak Kürtler ve onların imhası konusunda anlaştılar.”

‘Türk devleti çetelerin yardımıyla ayakta kaldı’

Türkiye'de 2’nci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimine dikkat çeken Netewî Xemgîn, “Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimlerden önce halkın oyunu alabilmek için bölgede büyük bir saldırı başlatmak istedi. Türk devleti hala Türkiye içinde çeteler bulunduruyor. Devletlerin görüşmelerinin içinde çeteler meselesi de var. Suriye, Türkiye'den çeteleri Suriye'ye teslim etmesini istedi ve Türk devleti bir kader sürecinde olduğu için çetelerden vazgeçmeye hazır değil ve çetelerin yardımıyla ayakta durdu. Bunun için seçimlerden sonra uzlaşma süreci yürütülecek” ifadelerinde bulundu.

‘Türkiye toplumu artık Erdoğan’a güvenmiyor’

Seçimlerden önce Tür Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarının savaş politikaları eksenli olduğuna vurgu yapan Netewî Xemgîn, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Şu anda Türkiye'de ekonomik ve siyasi sorunlar var. Erdoğan halka savaş ve saldırı diliyle hitap ediyor ve ‘Osmanlı'nın ayağının değdiği her yeri alacağız’ diyordu. Tüm çabalara rağmen Erdoğan'ın oyları önceki yıllara göre önemli ölçüde düştü. Türkiye toplumu artık Erdoğan'a güvenmiyor. 28 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin ikinci aşamasında halkın bu diktatörlüğe son vermesi gerekiyor. Halkın bu süreçteki tutumu çok önemli ve birçok kararı değiştirecektir. Halkın direnişinin yanındayız ve Kürdistan’ın bir parçasına yapılan saldırı tüm Kürtlere yöneliktir. Bizler mücadele çizgisini sürdürmekte kararlı olacağız. Türkiye halkları da tek adam rejimini sonlandırma konusunda kararlı olmalı.”