'Kürdistan’a yönelik tüm planları ulusal birlikle boşa çıkarabiliriz'

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eş Başkan Yardımcısı Hêvî Mustafa, Kürdistan coğrafyasına yönelik saldırılara verilebilecek en güçlü yanıtın ulusal birliği geliştirmek olduğunu vurgulayarak, “Tüm planları ulusal birlikle boşa çıkarabiliriz” dedi.

ROJ HOZAN

Qamişlo- Uluslararası anlaşmalarla Kürdistan coğrafyası dört parçaya bölünürken, Kürtler aralarına çizilen sınırlara rağmen ortak ruh ve birliktelikle direnişlerini sürdürüyor. Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eş Başkan Yardımcısı Hêvî Mustafa, Kürdistan'a yönelik saldırıları yorumlayarak buna karşı verilen mücadeleyi değerlendirdi.

Egemen güçlerin sürekli Kürt halkı arasında çatışma yaratmaya çalıştığını kaydeden Hêvî Mustafa, “Egemen güçler tarih boyunca Kürtlere karşı savaş politikalarını devreye koymuştur. Yakın gelecekte Kürdistan dört parçaya bölünürken, Kürtler yıllarca katliam, yağma, işgal ve göç politikalarına maruz kaldı. Şimdi bir an önce bu tarihi hataların üstesinden gelmek ve Kürdistan'ın ulusal birliğini inşa etmek gerekiyor. Partilerimizin siyaseti her zaman dar parti sistemini sürdürmekte ve ulusal birliğe karşı ortak strateji üretememektedir. Düşmanın Kürtlere yönelik masa altı planları var. Nerede Kürtlerin ilerlemesi ve kazanımları sağlanırsa düşmanlar bu kazanımları yok etmeye çalışırlar. Kürtlerin birliği olmazsa ve ortak bir strateji yürütülmezse Kürtlerin ve Kürdistan'ın iradesiyle bir Lozan daha tekerrür edecek ve Kürtlere yönelik soykırım her zaman devam edecektir” sözlerine dikkat çekti.

‘Kürtlerin kazanımları tehlikede’

Kürtlerin kazanımlarının büyük bir tehlikede olduğunu ve tüm tarafların bunun farkında olması gerektiğini söyleyen Hêvî Mustafa, konuşmasına şöyle devam etti: "Kürtlerin tüm kazanımları tehlikede. Bugünkü saldırılar Rojava Kürdistan'a ve Özerk Yönetim Sistemi başta olmak üzere Kürdistan'ın bütününe yönelik yapılıyor. Rojava'nın kazanımları kaybedildiğinde Güney, Kuzey ve Doğu Kürdistan da mağlup olacaktır. Bugün Mexmûr’a yönelik saldırılar ve Şengal’e yönelik 9 Ekim mutabakatı bu çatışmaların sonucudur. Düşman öyle bir sistem kurmuştur ki darbesi Kürdistan'ın bir parçasına değil tamamına olacaktır. Bazı itirazlar olsa da düşmana hizmet etmemeliyiz. Toplumumuza düşmanların yerleştirdiği şuurdan kurtulmamız ve başarılarımızı tehlikelerden korumamız gerekiyor."

‘Kendi meclislerini oluşturabildiler’

Halkın Rojava Devrimi ile bir bilinç kazandığını ifade eden Hêvî Mustafa, “Kürt halkı bir özyönetim sistemi geliştirdi ve siyasi partilerden bir kez daha uzakta bir Kürt topluluğu olarak kendi meclislerini oluşturabildiler. Halkımızın arzusu, Kürt güçlerinin ve Kürt yönetimlerinin meclisi kendi içlerinde inşa etmeleridir. KNK olarak biz de öncelikle Kürt halkının çıkarlarını gözetmemiz gereken temel bir nokta üzerinde çalışıyoruz. Kürdistan'ın parçaları arasındaki sınırları kapatmak ne ahlaki ne de insanidir. Özellikle de her gün Türk devleti ve Suriye rejimi tarafından saldırıya ve baskıya maruz kalan Rojava Kürdistan sınırının kapatılması. Sınırın kapatılması yerel halkın hayatını çok zorlaştıracak. Aynı zamanda düşmanların Kürdistan'a yönelik saldırılarını artırmalarına ve işgallerini kolayca meşrulaştırmalarına da alan açacaktır” diye belirtti.

‘En büyük tehlike kadın kazanımlarına yönelik’

Kadınların kazanımlarına yönelik tehditlere de değinen Hêvî Mustafa, bu tehditlere karşı mücadeleyi şu sözlerle anlattı: "Kürt kazanımlarına yönelik tehditler var dedik ancak unutmayalım ki en büyük tehlike kadın kazanımlarına yönelik saldırılardır. Kürdistan'ın her tarafında büyük bir baskı var. Düşman, Rojava Kürdistan devrimini büyük bir tehdit olarak görüyor ve kadınlar bu devrime öncülük ettiği içinde ilk hedef kadınlar oluyor. Kadın devrimine darbe vurulmak isteniyor. Kadınlar artık bu esareti ve sistemi kendi iradeleri ve mücadeleleri ile kabul etmiyor ve kadınların bir kez daha Kürt birliğine öncülük etmesi ve bunun için mücadeleyi büyütmesi yönünde umutlarımız var. Kürdistan ile ilgili tüm anlaşmalara karşı mücadele etmeye çalışıyoruz. Etkinlik ve toplantılarımızın hayırlara vesile olmasını temenni ederiz. Lozan mutabakatı konusunda bir dizi eylemimiz var ve halkımızın kazanımlarını tüm saldırı ve anlaşmalara karşı güçlü bir irade ile koruyacağız."