Faslı vekil Lubna Al-Saghiri: Kadınlar parlamentoda iz bırakıyor
Faslı kadınlar olarak bir boşluğu doldurmak için parlamentoda yer almadıklarına dikkati çeken vekil Lubna Al-Saghiri, “Kadınlar parlamentoda iz bırakıyor. Parlamentoda yer alan kadınların hepsinin etkili bir varlığı söz konusu” dedi.
HANAN HARITE
Fas– Fas Parlamentosu Parlamenter Lubna Al-Saghiri, Fas parlamentosunda kadınların varlığının önceki dönemlerden daha iyi olduğunu ancak yine de eşitlikten bahsedemeyeceklerini söyledi. Ajansımızın sorularını yanıtlayan Lubna Al-Saghiri, kadın vekillerin Fas toplumundaki değişimlere göre yasal düzenlemelerin yenilenmesi yönündeki çalışmaları anlattı.
*Fas Anayasası'nın 19. Maddesi’nde, kadınların parlamentoda ve karar alma organlarında eşit olduğunu belirtiliyor. Söz konusu madde uygulanıyor mu?
Faslı kadınlar yasama kurumunda önemli bir temsil elde etme konusunda uzun bir yol kat etti. Fas'ın 1962 Anayasası'nda siyasi haklarda cinsiyet eşitliği şart koşuluyor ancak kadınlar 1993 yılına kadar parlamentoya giremediler. 333 parlamenterden sadece 2’si kadındı. Mevcut yasama dönemi 2021-2026 hazırlandığında bu temsil 96 kadın milletvekiline çıktı. Mevcut parlamento döneminde kadınların varlığı önceki parlamentolardaki temsillerine göre farklı olarak nitelendirilebilir ancak eşitlikten bahsedemiyoruz. Temsilciler Meclisi’nde üye sayısı 395 ve kadınların katılım oranı sadece üçte biri.
Fas Parlamentosu'nda kadınların temsili konusunda bugün gelinen nokta birdenbire ortaya çıkmamıştır. Daha çok kadın ve insan hakları hareketleri ile çeşitli siyasi aktörlerin, çeşitli bağlantılarla yürüttüğü mücadelenin bir sonucudur. 2011 Anayasası’nın 19. Maddesi’nde eşitliği sağlama çabası devletin sorumluluğuna dayatılan anayasal ilke ve hedeflerden biri haline getirildi. İzin ve iş imkânı tanıyan İş Kanunu'nun yanı sıra, değiştirilme aşamasında olan ve kadınlara gerçek statülerini garanti altına alacak yeni haklar getirmesini beklediğimiz Aile Kanunu'nu da atlamıyoruz.
‘Adalet ve eşitlik sağlanması için kadınların ilerlemesine inanıyoruz’
Kadın işçiler, sendikal ve siyasi çalışmaları nedeniyle ihraç edilmeye tabi tutuluyorlar. Ceza Kanunu, cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığı suç sayıyor. Dolayısıyla bir grup, mevzuatı bir kazanç olarak değerlendiriyor. Kanunların Fas toplumunun tanık olduğu değişimlere uygun şekilde değiştirilmesi yönünde öneriler sunmak için parlamenterler olarak çalışmalarımızı sürekli kılıyoruz. Sadece parlamenter düzeyde değil, her alanda adalet ve eşitliğin sağlanması için kadınların ilerletilmesi gerektiğine dair siyasi ve sosyal alanda büyük bir farkındalık görüyoruz.
Kadınların varlığının yaklaşık üçte birinin temsil edildiğini görüyoruz. Fas'ın en büyük şehirlerinde yaklaşık 4 kadın belediye başkanımız var. Maliye Bakanlığı gibi kadınlar tarafından yönetilen bakanlıklar var. Fas'ın kadınları ilerletmek için çalıştığını görüyoruz. Ancak geleneksel ve muhafazakar bir toplumda yaşıyoruz ve bu yüzden toplumsal bir farkındalığın olması gerekiyor. Bu anlamıyla cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalar yürütüyoruz.
‘Kürtaj hakkına dair yasa teklifi sunduk’
*Kadınların sorunlarının çözülmesine yönelik ve yasal hakları için kadın milletvekilleri olarak ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?
Kadın milletvekilleri, kadınların çıkarına olan bir dizi yasa teklifi sunuyor. Örneğin temsil ettiğim parti olarak Fas'ta ilk olan bir yasa teklifi de dahil olmak üzere parlamentoya cesur teklifler sunduk. Bunlardan biri de kürtaj hakkı. Çünkü Fas'ta kürtaj gizli bir şekilde ve yaygın olarak yapılıyor. Rastgele ve sağlıksız koşullarda yapılan kürtaj uygulaması kadınların sağlığını tehdit ediyor. Hazırladığımız metin, hamile kadının zihinsel bir bozukluktan veya hamilelikle bağdaşmayan ciddi bir psikolojik durumdan muzdarip olması, hamileliğin tecavüz veya ensest sonucu ortaya çıkması veya hamile kızın reşit olmaması da dahil olmak üzere çeşitli şekillerde kürtaj vakalarını belirtiyor.
Fas'ta kadın avukatların önemli oranda yer aldığı avukat konseylerinde kadınların temsiliyle ilgili yasa teklifinde bulunan başka muhalefet partileri de var. Örneğin 5 bin 600 avukatın bulunduğu Kazablanka şehrinde kadın katılımının çok zayıf olduğunu görüyoruz. Sadece iki kadın seçildi, ayrıca Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kanununun değerlendirilmesine ilişkin birkaç kanun teklifi de var. Teklif 2018 yılında onaylandı. Şu anda sağı ve solu temsil eden çeşitli siyasi gruplarla bunun üzerinde çalışıyoruz. Çünkü kadınlar olarak kadın meselesinde birleşiyoruz. Kadın milletvekilleri, çeşitli siyasi partiler ve kuruluşlardaki kadınlar olarak Aile Kanunu'nun değiştirilmesini bekliyoruz. Kadınların, Aile Kanunu'ndaki haklarını alması halinde siyasi, sosyal ve ekonomik olarak ülkesini en iyi şekilde temsil edeceğine ve yeni kalkınma modeline katkı sunacağını düşünüyorum.
‘Bir boşluğu doldurmak için parlamentoda yer almıyoruz’
*Fas Parlamentosu’ndaki oturumlarda kadınlara yönelik neler başarıldı?
Fas Parlamentosu'nda kadın vekillerin katılımıyla her hafta anayasa oturumu gerçekleşiyor. Bunun yanı sıra aylık oturumlarda Başbakan’a sorular yöneltiliyor. Sadece Başbakanı ilgilendiren soruları değil ayrıca diğer bakanlıkları da ilgilendiren soruları yöneltiyoruz. Kadın milletvekilleri olarak aynı zamanda Dostluk Projesi çerçevesinde parlamento düzeyinde denetim ve diplomatik görevlerde bulunuyoruz. Afrika ve Avrupa parlamentolarına komiteler yoluyla katılımlar sağlanmaktadır. Faslı kadın vekiller olarak bir boşluğu doldurmak için parlamentoda yer almıyoruz. Kadınlar parlamentoda iz bırakıyor. Kadın politikacılar parlamento çatısı içinde aktifler. Sol partiler olsun, muhalefet olsun parlamentoda yer alan kadınların hepsinin etkili bir varlığı söz konusu.
‘Kadınlar 90’lardan bu yana şiddete karşı mücadele yürütüyor’
*Kadınların statüsünün geliştirilmesi bağlamında deneyim ve uzmanlık alışverişinde bulunmak amacıyla diğer parlamentolardaki vekillerle iletişim kuruyor musunuz?
Fas Parlamentosu, Avrupa Parlamentosu, Afrika Parlamentosu ve Latin Amerika Parlamentosu arasında ziyaretler gerçekleşiyor. Ben şahsen Almanya ile Strazburg arasında bir hafta süren, teorik ve pratik olanı birleştiren iki ziyarete katıldım. Ayrıca, çeşitli dernekleri ziyaret ettiğimiz ve aynı zamanda özellikle Afrika Parlamentosu tarafından düzenlenen seminer ve çalışma günlerinde buluştuğumuz bir grup kadın parlamenterle iletişim kurduğumuz bir başka İspanya ziyaretinden de faydalandım.
Avrupa Konseyi tarafından imzalanan ve 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da imzaya açılan, kadına yönelik şiddete karşı bir anlaşma olan İstanbul Sözleşmesi'nden örnek vereceğim. Fas'ın 2018 yılında onayladığı 103/13 sayılı kanun, gelen gerekliliklerin çok ilerisindedir. İstanbul Sözleşmesi'nde bu, korumayı artırmaya yönelik bir grup girişimi hayata geçiren Avrupa Konseyi'nin bilmediği bir gerçektir. Çünkü kadınlar 1990'lardan bu yana şiddete karşı mücadele yürütüyorlar.
* Fas'ta siyaset alanında çalışan kadınların karşılaştığı zorluklar hakkında neler söylemek istersiniz?
Fas parlamentosunda yer alan kadın parlamenterler olarak vatandaşların yazılı ve sözlü sorularını Meclis’e taşıyoruz. Elbette zorluklar yaşanıyor ancak tüm zorluklara rağmen kadınlar olarak parlamentoda aktif olduğumuz bu dönemde çalışmalarımızı bir metin haline getireceğiz. Ortaya çıkacak sonuçlar ışığında çalışmalarımızı devam ettireceğiz.