ROJ HOZAN

Qamişlo- Rojava Devrim’inin kazanımlarına karşı olan egemen güçler, yıllardır Suriye’de kirli bir savaş yürütüyor.  Yaşananlar ve analistler Türkiye’nin, Lozan Anlaşma’sı sonlanmadan Halep'ten Musul'a kadar Suriye'nin birçok şehrini ele geçirip Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmak istediğini ortaya koyuyor. Suriye’de son zamanlarda yaşananlar Türkiye’nin pozisyonu ve operasyonları, ülkedeki dengeleri siyasetçi Derya Remezan değerlendirdi.

“İşgal taktiğini değiştiriyor”

Derya Remezan, Türkiye’nin toplumun öncülerini hedef aldığını bunun yasal olmadığını dile getirdi ve “Operasyonlarda halkın iradesini kıramayan Türkiye, işgal taktiğini değiştirmek istiyor ve farklı kirli yöntemlerle saldırılarına devam ediyor. Türkiye müttefikleri Rusya ve İran ile Tahran ve Soçi'de yaptığı görüşmelerin ardından Minbic ve Til Rifat işgal etmeye hazırlanırken Rusya ve İran’dan onay alamadı. Çünkü bu bölgeler Rusya ve İran için önemli yerler. İran ve Rusya Türkiye’nin bu iki şehirde halkın iradesini kırmaya çalışmasını istiyor. Suriye'deki garantör güçler ise Türkiye’nin sınırını terörden koruma bahanesiyle kirli eylemlerini gerçekleştirmesinin önünü açmıştır. Türk devletinin hedef aldığı önde gelen kadınlar, DAİŞ terörüne karşı birçok saldırıda savaşmış ve dünyayı DAİŞ tehlikesinden kurtarmıştır. Mevcut durum bu saldırıların devam edeceğini gösteriyor" şeklinde konuştu.

“Rusya-Ukrayna savaşı dengeleri değiştirdi”

Hegemon devletlerin bölge üzerindeki siyasi stratejisini değerlendiren Derya Remezan, siyasi stratejilere bağlı olarak Suriye'deki çatışmanın çözümüne dair bir duraklama olduğunu kaydetti ve şöyle ekledi: 

“Özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki dünya savaşından sonra hiçbir devlet Suriye savaşının çözüme yönelik herhangi bir girişimde bulunmuyor. Rusya’da hegemon bir devlet olarak varlığını göstermek istiyor. Özellikle ABD ve Çin gibi devletlere karşı kendini savunmak istiyor. Bize göre Rusya'nın da NATO ile başı belli ölçüde dertte, bunun içinde Rusya çıkarlarını gerçekleştirebilecek devletlere destek veriyor ve onları bir araç olarak kullanıyor. “

“Suriye krizi uzun süre devam edecek”

Şuan Lozan Antlaşması’nın yüz yılına girmek üzere olduğunu bu yüzden Ortadoğu’da siyasi dengelerin değişebileceğini söyleyen Derya Remezan, “Türk devleti Lozan Antlaşması bitmeden bir takım hesaplar yapıyor. Erdoğan’ın erken seçim yaparak Osmanlı İmparatorluğu hayallerini yenilemek ve Halep, Musul ile Kerkük topraklarını almak istediğini görüyoruz. Bu nedenle Suriye krizi daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Biz bölgedeki siyasi güçler olarak demokratik siyasetimize devam etmeliyiz. Gelecekteki Suriye için merkezi olmayan bir siyaset inşa etmeliyiz. Bu son süreçte diğer devletler gücümüzü zayıflatmak istiyor. Bu yüzden de demokratik sistemimizden vazgeçmeyip ve toplumumuzu bütün saldırılardan korumalıyız” şeklinde konuştu.

“Birlik olup çözüm bulabiliriz”

Suriye halkının birlik olması ve krize halkların çözüm bulması gerektiğini vurgulayan Derya Remezan, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Suriye halkına ve siyasi partilere sesleniyorum. Hiçbir devlete güvenip kendi sorunlarımızı çözmemeliyiz. Gücümüz ve irademiz halkımızdır. Birlik olup topraklarımızı koruyabilir ve egemenlerin işgal politikalarını boşa çıkarabiliriz.  Bizler birbirimizi kabullenelim ve irademizi güçlü kılalım. Çözüme ve barışa her zaman kapımız açık bütün siyasi gücümüzle buradayız.”