BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Kürt halkının işgale karşı mücadelesinin yanı sıra Kürt halkına yönelik soykırım politikaları da çeşitli biçimlerde devam ediyor. Kadınların öncülüğünde direniş içinde olan Kürt halkının iradesini yok etme amacıyla teslimiyet ve ihanet çizgisi dayatılıyor. Bu çizginin temsilciliğini ise KDP’nin yaptığını söyleyen Fırat Bölgesi Kadın Meclisi Başkanı Cîhan Derwîş Türk devleti ve KDP iş birliğiyle Kürt halkına yönelik yürütülen politikaları değerlendirdi.

KDP'nin Türk devletinin bir maşası haline geldiğine dikkat çeken Cîhan Derwîş, "Hegemonik güçler toplumda her zaman bölünme yaratmaya çalıştılar, bu Kürt halkı için de geçerli. Özellikle kendi aralarında ihanet yönünü geliştirdiler. Yani Kürt halkının ayaklanma tarihine bakacak olursak, Kürtlerin bütün ayaklanmalarının iç ihanet sonucu başarısız olduğunu görürüz. Qadî Mihemed, Şêx Seyid ve Seyid Rıza ayaklanmaları da baskı ve köleliğe karşı ortaya çıkmıştı ancak ne yazık ki iç ihanet sonucu yok edildi” diye belirtti.

‘KDP bir araç olarak kullanılıyor’

Bugün aynı politikanın Kürdistan Özgürlük Hareketi'ne karşı yürütüldüğünü söyleyen Cîhan Derwîş, “Özellikle Türk devleti bu hareketi KDP üzerinden yok etmek istemektedir. Türk devleti, hareketin başından beri belli olan Kürdistan Özgürlük Hareketi'ni yok etmek için KDP'yi bir araç olarak kullanıyor. Şimdi de Güney Kürdistan toprakları Türk devletinin işgali altında, orada üslerini kuruyorlar, orada çalışmalarını yürütüyorlar, hesaplarını orada yürütüyorlar. Bütün bunlar, Güney Kürdistan hükümetinin onayıyla oluyor" sözlerine dikkat çekti.

‘Direnişle sürece cevap olmamız gerekiyor’

Cîhan Derwîş, yürütülen politikalara karşı sert tavır alınması gerektiğine işaret ederek, "Kürtler iç ihanete tarih boyunca defalarca başkaldırmışlardır, bunun en somut örneği de şehit Beritan'ın direnişi ve eylemidir. 31 yıl önce yaşanan ihaneti bitirmek için kendini kayalardan attı. Bu olay biz kadınlara ve Kürt halkına bir miras, ihaneti asla kabul etmemek için her zaman hatırlamamız gereken bir tarihtir. Beritan o kadar etkili ki bir eylem yaptı ki onlarca KDP peşmergesi silah bıraktı. Bizlerin de direnişle sürece cevap olmamız gerekiyor” dedi. 

‘İhanetler KDP şahsında tekerrür ediyor’

Kürdistan'da yürütülen soykırımcı politikaya dikkat çeken Cîhan Derwîş, konuşmasına şöyle devam etti:

“KDP'nin Türk devleti ile iş birliği sadece Güney Kürdistan ile sınırlı kalmadı. Efrin, Girê Spî ve Serêkanî’ye işgallerinde de KDP’nin rolü var. KDP’den bir yetkili Efrin’e yaptığı ziyarette ‘Efrîn çetelerden kurtulduğuna göre artık halkımız huzur ve güven içinde yaşayabilir’ dedi. Efrîn'de sağlanan ‘güvenlik’ uluslararası toplumun gözünün önündedir. Halkımızın olaylarla karşı karşıya olduğu açıktır. İnsan kaçırma, katliam, gasp, tecavüz vb. ihlaller yaşanıyor. Aynı şekilde Türk devletinin Suriye'nin kuzeyini ve doğusunu aralıksız şekilde bombaladığı, insanlarımızı katlettiği en zor günlerde de Mensur Barzani Erdoğan ile toplantılar yapıyor ve tokalaşıyorlar. Bu noktalar KDP’nin artık milletine ihanetle birleştiğini teyit ediyor. Şimdi yaşadığımız bu olaylar bize yüzyıllar önce yaşanan ihanetin aynısını hatırlatıyor. Ne yazık ki Kürt tarihindeki ihanetler KDP şahsında tekerrür ediyor. Yüzyıllar önce Lozan Antlaşması ile Kürdistan'ın parçalanma sebebi, iktidarların çıkarları için çalışan Kürtler olmuştur.”

‘İhanete isyan zamanıdır’

Türk devletinin saldırılarına karşı birlik çağrısında bulunan Cîhan Derwîş, "Eminiz ki yeni diyaloglar veya yeni ittifaklar olursa KDP ihaneti temsil edecek ve Kürtlerin bir asır daha geriye gitmesine neden olacaktır. Artık var olma ve yok olma sürecinden geçiyoruz. Özellikle kadınlar olarak şehit Beritan'ın bilinci, ruhu ve kararlılığı ile rolümüzü aktif bir şekilde oynamamız gerekmektedir. Bu çağrıyı özellikle Güney Kürdistan kadınlarına yapıyoruz. İhanetin halkımızın geleceğini ve statüsünü etkilememesi için dayanışmamızı güçlendirmemiz gerekiyor. Şimdi tarih tekerrür etmesin ve yeni bir tarih yazalım diye ihanete isyan zamanıdır" diyerek sözlerini noktaladı.