Fas kızamık virüsüyle mücadele ediyor
Fas'ta kızamık vakaları salgın haline geldi. Aşılamadaki yetersizliklere dikkat çekilirken sağlık sistemindeki eşitsizlikler vakaların daha da yayılmasına neden oluyor.
![](https://jinhaagency.com/uploads/tr/articles/2025/01/20250131-2-jpegeda0f1-image.jpg)
HANAN HARITE
Fas- Tüm dünyada kızamık vakaları görülmeye devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne 2023 yılında 41 ülkeden 61 bin kızamık vakası bildirildi. 2024 yılı ise vakaların hızla yayıldığı ve arttığı bir yıl olarak kayıt altına alındı. Kızamık gelişmemiş ülkelerde yaygın olarak görülse de özellikle son yıllarda Avrupa bölgesinde hızla kayıt altına alınıyor.
Kızamık, çoğunlukla çocukları etkileyen oldukça bulaşıcı bir virüs, ancak iki doz aşı ile önlenebilir. Kızamık salgınlarını önlemek için bir ülkenin veya toplumun yüzde 95 veya daha fazlasının aşılanması gerekiyor. Fas, yakın zamanda kızamığın yaygın bir şekilde yayılmasına tanık oldu. Ülkede Eylül 2023'ten bu yana 120 ölüm ve 25 bin enfeksiyon kaydedildi. Önceki yıllara göre benzeri görülmemiş şeklinde tarif edilen bu artış, aşılama programlarının etkinliği ve sağlık sistemindeki sıkıntıları gözler önüne seriyor. Özellikle kentlerden uzak bölgeler arasındaki sağlık hizmetleri eşitsizliği hastalığın yayılımı ve müdahaledeki eksiklikleri ülkede tartışılıyor.
Aşılı çocuk hasta oldu
Kızamık salgınının başlangıcı Fas'ın güneyindeki Souss-Massa-Draa bölgesi olarak kabul ediliyor. İki çocuk annesi Nadia A. tüm aşı dozlarını zamanında yaptırmasına rağmen en büyük çocuğunun kızamık hastalığına yakalandığını belirterek “Aşı etkili olduysa çocuğuma nasıl bulaştı ve nasıl korunabilirim? Henüz aşı takvimini tamamlamamış olan çocuğumu nasıl koruyacağım?” sorularıyla baş başa kaldığını dile getiriyor. Nadia gibi birçok kadın aşıların etkinliğini sorguluyor.
‘Pandemi aşılamayı sekteye uğrattı’
Pratisyen hekim Dr. Bahija Al-Asri'ye göre kızamık salgını, Kovid-19 salgınının dolaylı bir yansıması. Eve kapanma nedeniyle aşılamaların tam olarak yapılamadığını aktaran Bahija Al-Asri “Pandemi birçok bölgede aşılama programlarını sekteye uğrattı. Bazı aileler virüs korkusu ya da kısıtlamalar nedeniyle dozları tamamlamaktan kaçındığı için o dönemde uygulanan karantina hem sürü bağışıklığının azalmasına yol açmış hem de kontrol altına alındığı düşünülen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasına elverişli bir ortam yaratmıştı” diyor.
‘Aşılama önemli bir koruma yöntemi’
Kızamık virüsünün havada ve yüzeylerde saatlerce kalabilmesi nedeniyle son derece bulaşıcı olduğunu belirten Bahija Al-Asri, bunun da özellikle kalabalık yerlerde hapşırma ve öksürme yoluyla hızla bulaşmasını kolaylaştırdığını anlatıyor. Dr. Bahija Al-Asri, kızamık aşısı olan çocuk veya yetişkinlerin, enfekte bir kişiyle temas yoluyla virüse maruz kalsalar bile, aşı yapılmadığı için genellikle aşı olmayanlara göre çok hafif semptomlar yaşadıklarını söylerken bağışıklık sistemini güçlendirmenin bu aşamada önemine dikkat çekiyor. Aşılamanın korumanın yanı sıra ölüm vakalarını da azalttığını ifade eden Bahija Al-Asri, aşılamanın güvenli ve etkili bir yöntem olduğunu vurguluyor.
‘Aşılama herkesin hakkı’
Bahija Al-Asri, Fas anayasasına göre devletin tüm vatandaşlara adil bir sağlık hizmeti sunmakla yükümlü olduğunu belirterek aşılamanın bir ayrıcalık olmadığını tüm çocuklar için temel bir hak olduğunu dile getiriyor. Bahija Al-Asri, “Aşılama sadece tıbbi bir prosedür değil, daha ziyade bir tedavidir; toplumsal bir yükümlülüktür ve sağlık açısından temel bir konudur” şeklinde konuşuyor. Köyler ve kentler arasında sağlık hizmetlerinde eşitsizlikler yaşandığını belirten Bahija Al-Asri, insanların taşradan kentlere gelmesinin zor olduğunu ve büyük maliyetler gerektirdiğini ifade ediyor.
‘Çocuklar koruma altına alınmalı’
Fas’ta kızamığın yaygınlaştığını ve tüm dünya da aynı durumun yaşandığına dikkati çeken Bahija Al-Asri, aşılarla ilgili yanlış söylemlerin de bu durumu doğurduğunu anlatıyor. Tüm aileleri aşılama konusunda duyarlı olmaya çağıran Bahija Al-Asri, özellikle çatışma bölgelerinde çocukların koruma altına alınmasını istiyor.