İnsan sağlığını tehdit eden Layşmanya yayılıyor: Acil önlem alınmalı

Kuzey ve Doğu Suriye’de şu sıralar sinek ısırığı nedeniyle insan sağlığını tehdit eden layşmanya hastalığı hakkındaki endişelerini dile getiren sağlıkçı Henuf İbrahim, hastalığın daha fazla yayılmaması için Habur Nehri suyunun akması gerektiğini söyledi ve insani yardım örgütlerine de hastalığın önlenmesi yönünde acil çağrıda bulundu.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye’de yaz aylarının gelmesiyle birlikte hastalıklarda baş göstermeye başlıyor. Bunlardan biri de layşmanya (leishmaniasis) adındaki bir hastalık. Bu hastalık suyun olmadığı veya suyun çok az olduğu yerlerde meydana geliyor. Hastalık, tatarcık ve ya yakağan (Remilê) sineği yolu ile yayılıyor. Kadın, çocuk, genç ile yaşlılar bu hastalığa yakalanıyor. Hesekê kentine bağlı Til Temir ilçesindeki Lêgerin Sağlık Merkezi’nde hemşire olan Henuf İbrahim ile bu hastalığın nedenleri ile çözümleri üzerine konuştuk.

Tatarcık sineği hastalık yayıyor

Tatarcık sineğinin bölgelerinde çok yaygınlaştığını ifade eden Henuf İbrahim, bu sineğin çoğalmasının nedeninin su olduğunu belirtti. Özellikle Habur nehrinde bu sineğin olduğunu söyleyen Henuf İbrahim, “Nehrin kıyı köylerinde yayılmış durumda. Suyun azaldığı ve toplandığı göller kirlenir. Bunlardan hastalık yayılacağından korkuluyor. Şuan nehrin kenarındaki köylerden Til Temir ilçesinin iç köylerine kadar yayılıyor. Bu büyük bir tehlike oluşturuyor” dedi.

“Yardım olmasa hastalık daha da yayılacak”

İnsani örgütlerin yardımlarıyla daha önceleri ilaçlama yaptıkları için bu hastalığın olmadığını söyleyen Henuf İbrahim, şimdi durumun değiştiğini ifade etti. 3 yıldır hastalıkların olmadığından söz eden Henuf İbrahim, “Olsa bile çok az olurdu. Hasta olanlar bir elin parmağını geçmiyordu. Ancak Halk Belediyesi’nde bu sineğin yok olması için ilaç imkanı yok. İnsani yardım örgütleri yardım etmezse bu hastalık çok daha fazla yayılacaktır” uyarısında bulundu.

Deri altına yumurtalarını bırakıyor

Tatarcık sineğinden de söz eden Henuf İbrahim, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu sinek daha çok akşam saatlerinde şafak vaktine kadar ortaya çıkıyor. Bu sinek uçmuyor, ama atlayabiliyor. Uçamadığı içinde ikinci katta dışarıda yatanlara ulaşamıyor. Bu sinek gözle görülmüyor. Bu sineğin ömrü 6 aydır ve özellikle yaz aylarında ortaya çıkıyor. Sinek vücuda konduğunda hissedilmiyor. Sinek deri altına yumurtalarını bırakıyor. Bir ay sonra kaşınmadan veya acımadan önce layşmanya hastalığı ortaya çıkıyor. Hasta olanlar derisinin renginin değişmesiyle bu hastalığın farkına varıyor.”

“Acılarını hafifletmek istiyoruz”

Bu hastalığın tedavi sürecine dikkat çeken Henuf İbrahim, “Bu hastalığın iğnelerini eczane ve hastanelerde bulmak mümkün değil. Bu iğne sadece Heyva Sor a Kurd’a bulunuyor. O da insani örgütler yolu ile geliyor. Bizde ücretsiz olarak hastalara vuruyoruz. Amacımız halkı tedavi etmek ve acılarının hafifletmektir. Hastalığın olduğu yere haftada iki defa olmak üzere toplam 8 iğne vuruyoruz. 8 iğnenin ardından 15 gün ara verip bu hastalığın bitmediğini gözlemliyoruz. Sinek ölmezse ve bitmezse aynı hastalık vücudun başka bir yerinde ortaya çıkıyor. Hastalık insandan insana bulaşmıyor. Tatarcık sineği yolu ile bulaşıyor” ifadelerinde bulundu.  

Hastalığın önlenmesi için çağrı

İnsani yardım örgütlerine ve Türkiye’ye çağrı yapan Henuf İbrahim, “Elimizden geldiğince bu hastalığı tedavi etmeye çalışıyoruz. Ancak bu sineğin ölmesi için acilen ilaçlamanın yapılması gerekiyor. Bu hastalığın sınırlandırılması gerekiyor. Eğer devam ederse büyük endişeleri beraberinde getirecektir. Bir tane bile çıksa, ömrün sonuna kadar izi kalıyor. Estetik ameliyatları bile geçirmiyor bu izleri. Çünkü iğnenin vurulduğu yerde deri de ölüyor. Aynı zamanda Türk devleti suyun akması ve kirlenen göllerin kalmaması için Habur Nehri suyunu bırakmalı. Çünkü bu hastalığın ilk ve son sorunu sudur. Su azaldığı zaman oradan hastalık artıyor. Su aktığı oranda hastalıklar tedavi edile bilinir” diye belirtti.