Çağla İzci’den Sağlık Bakanlığı’na çağrı: Anadilde aşı kampanyası başlatılmalı

Covid-19 salgınında dördüncü pikini yaşayan Amed’de günlük vaka sayısı iki bini aşarken, hastanelerde ise neredeyse yer kalmadı. Sağlık Bakanlığı’na anadilde aşı kampanyası başlatması çağrısında bulunan Diyarbakır Tabip Odası Yöneticilerinden Doktor Çağla İzci, “Aşılama yapılmadığı sürece istediğiniz kadar kapatıp açın, ama aşılanmamış bir toplum farklı yerlerde bir araya geldiğinde bir anlamı olmuyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed – Covid-19 salgını tüm dünyayı etkisi altına alırken, aşılama yapılan ülkelerde ise bir rahatlamanın sağlandığı gözlemlendi. Vaka sayılarının sürekli artış gösterdiği Türkiye’de ise yeteri kadar aşılamanın yapılmaması nedeniyle salgın gün geçtikçe yaşamı olumsuz şekilde etkilemeye devam ediyor. Amed, Sêrt, Elih ve Çêwlik gibi bölge illerinde ise aşı uygulamasına karşı var olan önyargıdan kaynaklı vaka sayılarında önemli derecede artışlar yaşandı. Hastaneler neredeyse dolup taşarken, sağlık sisteminde ise ciddi zorlanmalar yaşanıyor.  Günde 2 bin vakanın görüldüğü Diyarbakır’da da tedavi için yatak bulamayan hastalara acil servislerde bakılıyor.

Kent dördüncü pikini yaşıyor

Bölge halkının aşıyı bir panzehir olarak görerek virüsün bittiği rehavetine kapıldığına dikkat çeken Diyarbakır Tabip Odası Yöneticilerinden Doktor Çağla İzci, aşının salgın yönetimi tarafından halka bir mucize gibi aktarıldığına yer verdi. Diyarbakır’ın hastalıkla en zor süreçlerinden birini geçirdiğini ifade eden Çağla İzci, kontrolsüz bir şekilde yaşanan açılmaların da vakaların pik noktasına gelmesinde büyük etkisinin olduğunu söyledi.

“Hastalar acil servislerde tedavi görüyor”

Kentte günlük 2 bin vakanın tespit edildiğini belirten Çağla İzci, bütün hastanelerin dolu olduğunu dile getirdi. Çağla İzci, kentte yaşanan son duruma ilişkin şunları ifade etti: “Üç yüzden fazla hasta şuan yatarak tedavi alıyor. Aslında daha çok yatarak tedavi gören hasta var, ama bunların çoğu diğer hastanelerde. Hastalar korona için uygun olmayan acil servislerde bekletilmek durumunda kalıyor. İkinci pikte yaşadığımız gibi tamamen bir sağlıksızlık hali var ve bütün sevkler durmuş durumda. Hastaların bakımı çok sekteye uğruyor. Yeni bir yoğun bakım açıldığında gün içerisinde anında doluyor ve yeni bir hasta alamaz hale geliyor.”

“Aşının önemi ana dilde anlatılarak halk teşvik edilmeli”

Kentteki insanlara aşılamanın ana dillerinde anlatılıp yerine gidilerek yapılması gerektiği önerisinde bulunan Çağla İzci, “Aşılamada da bölgemizde sıkıntılar var. İstatistikleri takip ediyorsunuz sosyal medyada, şuan Diyarbakır İstanbul’dan sonra en çok vakanın olduğu şehir. Bölgedeki insanlara kendi ana dilleriyle aslında aşının önemi ve etkinliği anlatılmalı. Bu aslında halkın değil bakanlığın önünü açtığı bir şeydi. Eğitimciler bütün aşılarını olup eğitim süreçlerine devam edebilirlerdi. Ama baktığımızda eğitimcilerde bile aşılama oranlarının yüzde 50’nin altında kaldığını görüyoruz.  Bakanlık aşının önemini kampanyalar ile teşvik etmedi” sözlerini kullandı.

“Feci tabloların hepsi gerçeği yansıtıyor”

Kentte yaşayan halka aşı olma ve tedbirlere uyma çağrısında bulunan Çağla İzci, kamuoyunda dönen bütün feci tabloların gerçeği yansıttığına dikkat çekti. Çağla İzci, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Aşı ile ilgili söylenen tabloların hiç biri spekülatif söylemler değil. Bu aşılama kampanyasının halka kendi yerinde, kendi ana dilleriyle yapılması dışında halkımıza da çağrımız var. Öncelikli olmayan ihtiyaçlarını özellikle düğün, ev ziyaretleri ya da taziyeleri ertelemeleri salgın sonrası daha sağlıklı toplumsal bir araya gelişleri umut ediyoruz. O yüzden böyle şeyleri ertelemelerini ve mesafe, temizlik tedbirlerine uymaya davet ediyoruz. Aşılama yapılmadığı sürece istediğiniz kadar kapatıp açın ama aşılanmamış bir toplum farklı yerlerde bir araya geldiğinde bir anlamı olmuyor. Bu şekilde de halk sosyalleşememe ile cezalandırılıyor. En çok aşılanma noktasında hem bakanlığa hem de halka çağrıda bulunuyoruz.”