Toprağın teninde canlanmanın telaşı

“Demek ki ana tanrıçanın çocukları üzerinde hala etkisi var. Hala kendisine bağlı, toprakla aşk yaşamasını bilen çocukları…”

DERSÎM MÎRZA

Şehba- Her mevsim güzel de; şu baharın bir başka güzelliği var. İnsan kendisini doğa ile birlikte yeniden doğmuş gibi hissediyor…

Çiçek telaşla açıyor toprağın teninde, senin yüzünde gülüşler...

Ağaçlar toprağın derinliklerine doğru kök salıyor, sen yaşama daha güçlü bir kökle bağlanıyorsun.

Kuşların yenilenmeyi neşeli şarkılarla karşılaması senin ruhunu coşturuyor…

Bahar işte…

Coşuyor, coşturuyor…

Bir de emek vermeyi öğretiyor bahar!

Havaların güzelleşmesi ile birlikte Şehba’da yaşam bir başka güzelleşti. İnsanın bu güzel havalarda kendini doğanın ahengine bırakmaması mümkün mü?

Ben de bunun mümkün olmadığının farkındayım, o yüzden de her fırsatta kendimi doğanın başka bir güzelliğini keşfetmek için araziye vuruyorum. Şehba arazisinin de kendine has bir güzelliği var. Geniş yeşil alanları, zeytinlikleri ve bahçelikleri baharı tamamlıyor.

Yol boyunca yürürken görüyorum ki yalnız değilim.

Kadınlar, erkekler, çocuklar, yaşlılar, gençler…

Herkes kendisini bir şekilde baharın kollarına bırakmış.

Tıpkı Yasmin, Gülistan ve Elif gibi…

Ellerinde torbaları ve bıçakları ile arazide ot toplayan bu çocukları gördüğümde çok mutlu oluyorum. Özenle topladıkları otu önce bıçak yardımı ile temizleyip daha sonra da siyah kovanın içerisine yerleştiriyorlar.

İnsanların giderek üretimden uzaklaşıp tüketim hastalığının pençesinde cebelleştiği bu zamanlarda çocukların hala büyük bir zevkle araziye çıkıp ot toplamaları, hem de bunu kendi istemleri ile yapmaları beni oldukça etkiliyor.

Bu güzel çocukların yanına yaklaşıp soruyorum; ‘ne topluyorsunuz?’ diye. Önce topladıkları otun adını sonra da arazide bulunan diğer otların adını sıralamaya başlıyorlar. Hemen sonrasında da faydalarını anlatıyorlar.

‘Tamam’ diyorum kendi kendime. Demek ki ana tanrıçanın çocukları üzerinde hala etkisi var. Hala kendisine bağlı, toprakla aşk yaşamasını bilen çocukları…

‘Peki, bahar sizin için ne anlam ifade ediyor?’ diyorum.

Yasmin hiç zaman kaybetmeden:

‘Bahar yaşamdır. Yaşam kendisini hem yeryüzünün yeşilliğinde hem gökyüzünün maviliğinde yeniden var ediyor.’

İşin açıkçası bu çocuklardan hiç bu kadar anlamlı cümleler beklemiyordum. Demek ki yaşamın nasıl olması gerektiğinin, nasıl yaşanılması gerektiğinin farkındalar.

O zaman anladım ki bu çocukların ot toplamadaki telaşı özünde yaşamı daha doğru yoldan kavramanın telaşıdır.

Bu telaş onlara çok yakışıyor.

Bu telaş onları daha da güzelleştiriyor.

Biliyorum toprağın teninde yaşanan canlanmanın telaşı, bu çocukların yüreğindeki yaşam arzusunun telaşıdır…