Dirok Artos’un kaleminden: Devrim çocukların gülüşünde anlam bulur

Hilala Zerîn Kültür Hareketi tarafından Kobanê’de düzenlenen 5’inci Çocuk Festivali’ne dair izlenim yazısı kaleme alan Dirok Artos, “Devrim çocukların gülüşünde anlam bulur, onların coşkusuyla anlam bulur” diyor.

Kobanê - Kürdistan toprakları binlerce yıldır amansız bir savaşın ana meydanı. Kürt halkı da bu savaşlarda baş aktör. Kürtler uzun zaman sonra ilk kez kültürel ve toplumsal bir bilinç ile felsefi bir devrim gerçekleştirmekte. Yaklaşık on yıldır fiili olarak çok ciddi savaşların yaşandığı Rojava Kürdistan’ına her ne kadar dünya sistemi “savaşı” dayatsa da Kürtler can yakan bu savaşın ortasında çok renkli bir yaşam yaratmakta.

Dün IŞİD bugün Türk devleti

Kobanê kenti savaşın en ağır yüzünün yaşandığı küçük bir kent. Sokakları ve binaları düşen bombaların izlerini taşıyor. Bu kentin halkı yaralarını sarmaya çalışmakta. Fakat IŞİD çetelerine dur demiş yürekli insanlar şimdilerde faşist Türk devleti ve onun pervasız çetelerinin saldırıları altında. IŞİD’ten kalma savaş izlerinin üzerine Türk devletinin yarattığı yeni izler ekleniyor. Aslında Kürtler son yüzyıldır Türkiye’nin yaptığı bu zulmü iyi biliyor ve bunu bilerek direnişe devam ediyor. Sorgu odalarında işkencelerin, faili meçhullerin yıldırmadığı halkı, tanklar toplar ve uçaklar korkutmuyor. Direniş bir kültür bir gelenek halinde yaşanıyor.

Devrim halayı zılgıtlar ile büyüyor

Tüm saldırı ve tehditler ile beraber bir yandan bombalar düşerken, öbür yandan devrim halayı zılgıtlar ile beraber büyüyor. Bu günler Kobanê savaşının ağırlaştığı ve IŞİD saldırılarının şehir merkezine yöneldiği tarihler. Yıllar sonra aynı tarihlerde Kobanêli çocuklar bir festival düzenlemekte. Savaşın ortasında Kürt çocuklarının halayları ve şarkıları yükselmekte. Çocukların “YAŞASIN DİRENİŞ” sloganları mermi izleriyle dolu duvarlara çarparak mavi göğe yükselmekte.

Festival katledilen çocuklara adandı

Çocuklar bu festivali Türk devletinin hava saldırılarında şehit olan altı çocuğa adıyor. Onların anılarına sahip çıkarak yaşayacaklarının sözünü veriyorlar. Şehitlerin ölümsüz olduğunu tek bir ağızdan bağırıyorlar. “ÇOCUKLAR ÖZGÜRLÜĞÜN KANADIDIR” diyerek uçmaya başlıyorlar. Çocuklar var olan dar imkânlar ile kendi sanatlarını yaratıp öz kültürlerini canlı tutuyor. Rakka, Tapqa ve Minbîç’ten gelen çocuklar direniş kenti Kobanê’de kucaklaşıyor.

Farklı kültürler birarada

Farklı kültürler sanat yoluyla iç içe karışıyor. Çocuklar hep beraber Arap ezgileriyle halaya duruyor. Ardından Kürt folkloru ile beraber eğleniyor. Rengârenk kostümleri ile iki dilde tiyatrolar sergiliyor. Kendi dillerinde eski öyküleri anlatan uzun havaları tarihten kopup gelmişçesine olan o içli seslerine yansıtarak okuyorlar. O sesleri dinlerken bu yaşta bu duyguları nasıl taşıyorsunuz? Hangi acılar sesinize böyle derinden işledi diye sormak gelir içinizden. Başınızı kaldırıp Rojava’nın duvarlarına baktığınızda duygu dediğiniz acıyı gözle görünür kılabilirsiniz. Birde fiziksel olarak engelli çocuklar var ki danslarıyla dünyayı sallıyorlar gibi coşkuları insanın içini ısıtıyor.

Devrim çocukların gülüşünde anlam bulur

Rojava Kültür Sanat Komitesi devrimin çocuk yüzünü bu festivaller ile tüm Rojava kantonlarında gerçekleştiriyor. HİLALA ZÊRÎN ve TEVÇAND, Rojava’da yaşayan çocuklar için büyük emek harcayarak onları sahneyle buluşturuyor. Çocukların örgütlü disiplini, sanata ve öz kültürlerine böylesine sarılmasına bakarak devrimin rengini ve geleceğini okumak mümkün. Aşk böylesine büyükse zaferde o derece büyük ve anlamlı olur. Devrim çocukların gülüşünde anlam bulur, onların coşkusuyla anlam bulur. Sanat onların heyecanıyla şekillenir.