Cezayir’de ‘Rana Huna’ programıyla kadın mücadelesi anlatılıyor
Cezayirli aktivist Amal Haccac, kurduğu "Rana Huna" kadın içerik oluşturma programıyla kadınlardan oluşan ekipler oluşturarak, kadınların sorunlarını, mücadelelerini ve beklentilerini anlatan filmler üretiyor.

NECWA RAHİM
Cezayir- Cezayirli kadınların yaşadığı sorunları ve mücadelelerini yansıtmak isteyen kadın hakları aktivisti Amal Haccac, 2020 yılında "Rana Huna" isimli bir program geliştirdi. Yazılı, görsel ve işitsel olarak çeşitli içerikler üretilen bu proje, 2024 yılına kadar sürdü. Amal Haccac, eğitim, üretim ve rehberlik sağlamak amacıyla kurduğu eğitim programı kapsamında dört belgeselin e çekilmesini sağladı.
İlk başarının ardından ikinci baskıyı da hayata geçirdi
Amal Haccac, ilk başarısının ardından kadın ve kız çocukları için programın ikinci baskısını da hayata geçirdi. Program, kadınların kendilerini profesyonel çalışmalarla ifade etmeleri ve fikirlerini daha akıcı bir şekilde iletmeleri için fırsatlar sunuyor.
Projenin ortaya çıkışı
Projenin, 2019 yılındaki Cezayir Devlet Başkanı Abdulaziz Buteflika'nın 5'inci dönem adaylığına karşı çıkan kitlesel eylemler sırasında ortaya çıktığını belirten Amal Haccac, geniş bir kitleye hitap edebilecek ve profesyonel içerik üreticileriyle daha fazla yakınlaşabilecek araçlar geliştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Kadın mücadelesini anlatan bir alan
Bu programın kadınların mücadelelerini anlatmaları için yaratıcı bir alan sunduğunu belirten Amal Haccac, içeriğin türünü katılımcılara dayatmadıklarını belirterek şunları söyledi: “Amacımız kadın haklarına inanan ve kendi bakış açılarını filmler ile anlatmak isteyen feministleri bulmaktı. Katılımcı kadınlar şiddet, kadınların iklim değişikliği, ekonomi üzerindeki rolü, kamusal alanlarda nasıl varlık gösterebilecekleri gibi çeşitli konular üzerine çalışıyor.”
Kadın perspektifinden sinema
Amal Haccac, filmlerin kesiştiği ortak noktalara dikkat çekerek, tüm film yapımcılarının ve teknik ekibin kadılardan oluştuğunu söyleyerek, “Tüm film veya belgesel yapımlarını erkek bakış açısıyla izlemekten bıktık” dedi.
Başlangıçta zorluklar ile karşılaştıklarını ifade eden Amal Haccac şöyle konuştu: “Bunlardan en önemlisi tüm katılımcıların farklı içerikler üzerinde çalışmak istemesiydi ve bence bunun nedeni kadın bakış açısı içeriği eksikliğiydi, bu da her bir katılımcıyla içerik seçerken daha fazla zaman ayırmamıza neden oldu. Bu aynı zamanda bunun ilk deneyimimiz olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Özellikle bir film prodüksiyonu çerçevesinde değil, kolektif bir çerçevede çalıştığımız için malzeme olanaklarının eksikliği büyük bir etki yarattı.”
3 film tamamlandı, 4’üncü film yapım aşamasında
Program kapsamında üç filmin tamamlandığını ve dördüncü filminde yapım aşamasında olduğuna dikkat çeken Amal Haccac, “Bu filmlerden biri, Asma Şallal tarafından çekiliyor ve 2019 yılında hayatını kaybeden feminist aktivist İman Şiban'ı anlatıyor. İman Şiban, yazıları ve feminist hareket içindeki katkılarıyla büyük bir etki yaratmış bir isimdi. Ayrıca yakın zamanda belgeseller izleyiciler ile buluştu kamuoyu filmlerin içeriklerini ve ele aldığı konulara büyük ilgi gösterdi” şeklinde konuştu.
Kadınların kimlik arayışı: Taazrit
Amal Haccac, program kapsamında yapılan filmleri şu şekilde anlattı: “Arenas Dernouni'nin Taazrit adlı filmi, Cezayirli kadınların gücünü ve cesaretini anlatıyor. Film, özellikle Chaouia kökenli kadınlara odaklanıyor. Bu filmde yönetmen, Batinah eyaletinin Ghova bölgesinde yaşayan Habiba adlı bir kadınla iletişime geçerek onun deneyimlerini anlatıyor. Filmde başörtüsü, özgürlük ve kadınların kamusal alanları nasıl geri kazanabileceği gibi konular ele alınıyor. Habiba'nın filmde, ‘Özgürlük arayışı kimliğimizden vazgeçmek anlamına gelmez, özgürlük öz değerlerimizi koruyarak da mümkündür’ demesi, filmin temel mesajlarından biri.”
Şiddetten kurtuluş ve özgürlük arayışı: Kharijat Tariq
Diğer bir film olan Amal Khattab'ın Kharijat Tariq adlı filmi hakkında da bilgi veren Amal Haccac, “Bu film de şiddetle yüzleşme ve özgürleşme mücadelesini konu alıyor. Film, travmatik deneyimlerden sonra hayata tutunma çabasını sinematografik bir dille aktarıyor. Amal Khattab, filmde karşılaştığı insanlara kendilerini ifade etme fırsatı vererek, acılarını sinema aracılığıyla anlatmalarını sağladı” dedi.
Ekofeminizm ve bağımsızlık arayışı: Dar Al-Hayat
Ikram Hamdi Mansur'un Dar Al-Hayat adlı filminin de özgürlük ve doğayla bütünleşmeyi konu aldığını belirten Amal Haccac, “Film, kadınların çevresel sürdürülebilirlikte nasıl bir rol oynayabileceğini ele alıyor. Kadınların kendi evlerini inşa ederek bağımsız bir yaşam kurmaları fikri, filmin en dikkat çekici yönlerinden biri” ifadelerini kullandı.
Programın ikinci aşaması kapsamında çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Amal Haccac, programın yeni aşamasında üç eğitim grubunun yer aldığını ifade etti. Amal Haccac, Podcast ve sesli içerik üretimi ve belgesel yapılması gibi hedeflerinin olduğunun altını çizerek, hedeflerinin bu çalışmaların 2026'nın başlarında tamamlanması olduğunu belirtti. Amal Haccac, gazetecilik ve sinema alanlarında içerik üretimi yapmaya devam edeceklerini kaydederek, "Daha güçlü ve profesyonel bir kadın içerik üretim ekibi kurmayı amaçlıyoruz" dedi.