Cezayir’de feminist romanların tarihini ortaya koyan öncü proje başlatıldı
Cezayir’de feminist romanların tarihini ortaya koyacak öncü bir proje başlatıldı. Araştırmacı iki kadın, Arapça, Fransızca, Amazigh ve İngilizce dillerinde yayımlanmış eserleri kapsayan kapsamlı bir bibliyografya hazırlıyor.
RABİA HURAYS
Cezayir- Toplumsal ve Kültürel Antropoloji Bilimsel ve Teknik Araştırma Merkezi’nden iki Cezayirli araştırmacı, Cezayir feminist romanı üzerine kapsamlı bir araştırma projesi yürütüyor. Proje, Cezayir roman tarihinde bir ilk olarak, feminist romanların bibliyografik bir dizinini sunmayı hedefliyor. Araştırmacılar Fawzia Boughour ve Souad Zerkouk, çalışmaları kapsamında Cezayir feminist romanının tarihsel gelişimini, bu gelişimi şekillendiren bağlamları, karşılaşılan zorlukları ve ülkede feminist edebi metinlerin üretimini etkileyen diğer faktörleri detaylı şekilde inceliyor.
‘Kapsamlı bibliyografya hazırlıyoruz’
Araştırmacı Fawzia Bougnjour, yürüttükleri projenin Cezayir feminist romanları üzerine odaklandığını ve kapsamlı bir bibliyografya içerdiğini söyleyerek, “Projemizde Arapça, Amazigh, Fransızca ve hatta İngilizce dillerinde yayımlanmış tüm Cezayir feminist romanlarını kapsayan kapsamlı bir bibliyografya hazırlıyoruz. Bu proje Haziran 2023’te başladı ve Sosyal ve Kültürel Antropoloji Bilimsel ve Teknik Araştırma Merkezi Bilim Kurulu tarafından onaylandı. Ekibimiz, farklı dillerde çalışabilen uzmanlardan oluşuyor, bu sayede araştırmayı çok yönlü yürütebiliyoruz” dedi.
‘Detaylı inceleme fırsatı bulduk’
Fawzia Bougnjour, sözlerine şöyle devam etti: “Bu proje sayesinde araştırmacılar ve romancılar, yazarların gerçek ya da takma adlarını, romanların başlıklarını, yayın tarihlerini ve sayfa sayılarını rahatlıkla görebilecekler. Ben ve Souad Zerkouk, özellikle ilk Cezayir feminist romanından 2024’e kadar yayınlanan eserlerin sayısı gibi çeşitli saha verilerinden yararlanıyoruz. 2025 yılına kadar projenin çıktılarını tamamlamayı hedefliyoruz. Bu süreç, bize feminist romanların karşılaştığı zorlukları, özellikle yayım süreci, eleştirel algı ve üretimlerini etkileyen farklı mekanizmaları detaylı bir şekilde inceleme fırsatı verecek.
Başlangıçta, Cezayir’de feminist kurgunun gelişimi üzerine bazı temel bulgulara ulaştık. Cezayir’de feminist yazın, erkek yazarlara kıyasla oldukça geç ortaya çıktı. İster Arapça ister Fransızca olsun, sayıların oldukça mütevazı olduğunu gördük. Ayrıca Arapça ve Fransızca yayınlar arasında ciddi bir eşitsizlik vardı. Amazigh dilinde yazılan romanlar çok daha geç ortaya çıktı; bu dildeki ilk roman ancak 2010 yılında yayınlandı. İngilizceye gelince, dilin sınırlı yaygınlığı nedeniyle sayısı neredeyse yok denecek kadar azdı.”
Yıllar içinde görünür artış
Cezayir feminist edebiyatı hakkında konuşan Fawzia Bouganjour, birkaç kuşağa bölünebileceğini belirtti. Fawzia Bouganjour, “1960'larda, Fransız sömürgeciliğinin varlığı göz önüne alındığında, sayılar çok azdı ve mevcut olan her şey Fransızca yazılmıştı. Arapça yazılmış ilk feminist roman, Cezayirli yazar Zahour Lounici'nin 1979 tarihli ‘Özgür Bir Okulun Günlüğü’ adlı eserine dayanıyor. Zahour Lounici, bu eserde hayatının bir dönemini kurgusal bir formatta sunuyor, bireysel deneyimlerini vurguluyor ve kendisinin ve meslektaşlarının devrimci mücadelesini somutlaştırıyor” diye belirtti.
Zahour Lounici'nin ikinci feminist romanı “Lounja ve Dev”in 1993'te yayımlanmasına kadar tek roman olarak kaldığını söyleyen Fawzia Bouganjour, “Arap Yazarlar Birliği, romanı 20. yüzyılın en iyi 100 Arapça romanından biri olarak seçti. Aynı dönemde, Ahlam Mosteghanemi'nin ilk romanı ‘Bedenin Hafızası’ da yayımlandı. Arap edebiyatında yeni bir deneme olan bu roman, olağanüstü bir Arap ve uluslararası başarı elde ederek birçok dile çevrildi. Başarısı, esas olarak sinema veya televizyona uyarlanmasından kaynaklanan diğer birçok eserin aksine, roman olarak gerçekleşti. 1999 yılında, Fadila Farouk'un Cezayir toplumundaki kadınların durumunu ele alan ‘Bir Ergenin Ruh Hali’ adlı romanı yayınlandı. Rakamlar ve istatistikler, 2000’den 2022’ye kadar yaklaşık 22 yılda, Cezayir’de 100’den fazla feminist romanın Arapça olarak yayınlandığını ve bunun bağımsızlıktan bu yana yayımlanan romanların yüzde 90’ından fazlasını oluşturduğunu gösteriyor” bilgilerini paylaştı.
“Bu dönemde dikkat çeken noktanın Fransızca yazılmış romanların dikkate değer bir yaygınlığa sahip olduğunu sözlerine ekleyen Fawzia Bouganjour, “Gerçek adı Fatima-Zohra Amlayane olan yazar Assia Djebar’ı Fransız edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olarak görüyorum. Ayrıca Fransızca yazan Malika Mokeddem de var. Fransız yayınevlerinin yaygınlaşması ve okuyuculara kolay erişim, Fransız feminist romanlarının yaygınlaşmasında belirleyici oldu. Arap romanları ise Fransız yönetiminin getirdiği kısıtlamalar ve yayınevlerinin yokluğu nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadı” şeklinde konuştu.
‘Düşündürücü bir değişim var’
Sosyal ve Kültürel Antropoloji Araştırma Merkezi'nde daimi araştırmacı olan Souad Zerkouk ise, “2010 yılından bu yana Cezayirli romancıların, geçmişe kıyasla takma adlar yerine kendi isimlerini kullandığını görüyorum ve kendime soruyorum: ‘Bu değişimin arkasında hangi nedenler var?’ Ancak bu olgu, Bordj Bou Arreridj, Djelfa, Tiaret, Jijel, Ain Defla ve Biskra gibi bazı muhafazakar şehirlerde hala kendini koruyor. Bu şehirlerde yayınevlerinin yaygınlaşması ise kayda değer ve düşündürücü bir değişim. Bir diğer önemli nokta da kadın romancıların sosyo-kültürel yörüngesiyle ilgili. Ben bunu şöyle açıklıyorum: Yazmak bu yazarlar için bir kariyer yolu mu, yoksa sadece bir hobi mi? Ayrıca dil, Cezayir’deki feminist romanların temalarını ne ölçüde etkiliyor?” diye sordu.
Araştırmacılar Fawzia Bouganjour ve Souad Zerkouk'un projesi, Cezayir feminist romanlarının yörüngesini belgeleme, nesiller ve diller arasındaki dönüşümlerini izleme yolunda öncü bir akademik adım teşkil ediyor. Bu, araştırmacılara ve ilgililere, bu edebiyatın zenginliğini ve zorluklarını yansıtan kapsamlı bir veritabanı sağlıyor.