Ahîn, şarkılarıyla Rakka'nın kültürel mozaiğini yaşatıyor
Rakka Kantonu, IŞİD sonrası kültür ve sanatla yeniden hayat bulurken, 18 yaşındaki Ahîn Muhammed, çok dilli şarkıları ve kadınların güçlenmesi için verdiği mücadeleyle bölgenin umut ışığı oluyor.

NUR EL-AHMED
Rakka- Kuzey ve Doğu Suriye'nin Rakka Kantonu, IŞİD döneminin yıkımını geride bırakıp, toplumsal ve kültürel hayatı yeniden inşa ediyor. Bir zamanlar çocukları hayatlarının en güzel yıllarından mahrum bırakan karanlık dönem, yerini kültür ve sanatla örülen umut dolu bir sürece bıraktı. Özerk Yönetim’in desteğiyle, farklı topluluklar yeniden bir araya geliyor. Sanat, bölgede büyük ilgi görüyor. Kurumlar, kadim kültürel mirasa ve arkeolojik buluntularda dans ve sanatın kutsal bir yere sahip olmasına dayanarak, özellikle kadınların sanattaki rolünü güçlendirmeye yönelik çalışmalar yürütüyor. Bu çabalar hem sanatsal yetenekleri teşvik ediyor hem de toplumsal iyileşmeye katkı sağlıyor.
Şarkılar söylüyor
Henüz 18 yaşındaki Kürt genç kadın Ahîn Muhammed, farklılıkların saygıyla karşılandığı ve hatta takdir edildiği bir ortamda büyüdü. Bu, Kürt diliyle söylediği şarkılara Arap komşularından öğrendiği yerel Arapça ifadeleri harmanlamasında da açıkça görülüyor. Ahîn, Kürtçe türküler seslendirmenin yanı sıra Arap mirasına ait en güzel şarkılardan da alıntılar yapıyor. Sesinin güzelliğini ailesinden aldığını belirten Ahîn, "Küçüklüğümden beri şarkı söylüyorum. Zamanımı hep şarkı söyleyerek geçiririm. Okuldaki müzik derslerine de sesimle katkı sağlıyorum. 13 yaşımda yeteneğime daha çok odaklanmaya başladım" diyor.
Hîlala Zêrîn Kültür ve Sanat Merkezi’ne katıldı
Yeteneğine inanan ailesi ve çevresinden büyük destek gören Ahîn, kültür sanat merkezlerine katılmasıyla birlikte müzikal gelişimini daha da ilerlettiğini belirterek, “Genç kadınların şarkı söyleme yeteneklerini geliştirmesi için açılan kültür sanat merkezlerine hemen katıldım. Ardından hobimi daha ileri taşımak ve sahne deneyimi kazanmak için Hîlala Zêrîn Kültür ve Sanat Merkezi’ne katıldım. Sabahları okula gidiyor, okul sonrası ise sanat merkezine giderek oradaki eğitimimi tamamlıyor ve sesimi geliştiriyordum. Ses tonuma bağlı olarak, ses tonumu seslendirdiğim şarkıların perdelerine göre eğitiyordum" diye belirtiyor.
‘Eserler bir kültürel kimliği yansıtıyor’
Kürt olmasına rağmen Arapçayla da güçlü bir bağ kuran Ahîn, modern şarkılar yerine geleneksel halk ezgilerini tercih ediyor. Ahîn, “Arapça da şarkı söylüyorum. Eski halk şarkılarını seçiyorum çünkü bu eserler bir kültürel kimliği yansıtıyor. Bu mirası yaşatmak ve korumaya katkı sunmak istiyorum” sözlerine dikkat çekiyor.
Duygularını ifade etme fırsatı yaratıyor
Ahîn, şarkı söyleme dünyasını hayatın sesi ve melodileri olarak tanımlıyor. Bu dünya onun için bir rahatlama alanı; sevinç ya da üzüntü fark etmeksizin duygularını ifade etme fırsatı sunuyor. Şarkı söyleyerek, yaşanmış bir gerçeğin izlerini ve mesajını aktardığını düşünüyor. Son birkaç yılda elde ettiklerini ise hayatında önemli bir başarı olarak görüyor. Ahîn, sözlerinin devamında, “Şarkı söylemekten önemli bir ders çıkardım: Kadınlar güçlüdür ve hayatın her alanında varlıklarını gösterebilirler. Güçlü iradeleriyle, rollerine ve hedeflerine yönelik eleştirilerin üstesinden gelebilirler” diyor.
‘Zorluklar ne olursa olsun pes etmiyorlar’
Ahîn, 19 Temmuz 2012 Rojava Devrimi’nin kadınların seslerini yükseltmelerine, haklarını ve taleplerini dile getirmelerine zemin hazırladığını şu sözlerle vurguluyor:
“Kadınlar, evin dört duvarını aşıp kendilerini toplumda kanıtladılar. Daha önce yalnızca ev ve çocuklarla sınırlı görülürken, bugün bilgi ve kültür alanlarının ön saflarında yer alıyorlar. Seslerini yükselterek dünyaya şu mesajı veriyorlar: Karşılaştıkları zorluklar ne olursa olsun pes etmiyorlar; aksine hedeflerine ulaşmak için mücadele ediyorlar. Bir şeyi gerçekten istediklerinde, onu başarabilirler ve hayatın yollarına ışık tutabilirler.”
Sesini dünyadaki tüm özgür kadınlara duyurmayı hedefliyor
Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri, Ahîn’in birden fazla dilde seslendirdiği şarkılarında da yansıdığı gibi, zengin bir toplumsal yapıya sahip. Ahîn, “Kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında ve bölgenin farklı bileşenlerinden oluşan mozaik bir yapının oluşturulmasında önemli roller üstlendiler. Ben de Arapça, Kürtçe ve Süryanice dillerindeki şarkılarımla bu çeşitliliği ifade etmeye ve yaymaya çalışıyorum” diye kaydediyor.
Ahîn, yeteneğini daha da geliştirmeyi ve sesini dünyadaki tüm özgür kadınlara duyurmayı hedefliyor. Onlar için ilham kaynağı olacak, tereddütlerini yenmeleri için cesaret verecek ve dünyanın dört bir yanındaki sahnelerde şarkı söyleyerek rol model oluşturacak. Ahîn, “Tüm kadınları, özellikle genç kadınları, gizli yetenekleri ile hobileri olanları, kararlılıklarını kırmaya çalışan eleştirilere boyun eğmemeye çağırıyorum. Genç kadınlar, şarkı söyleme yeteneklerini geliştirmek ve toplumdaki rollerini güçlendirmek için sanat merkezlerine katılmalılar. Kadınlar sahneye çıktıklarında ve şarkılarının sözleriyle ne istediklerini ilettiklerinde güçlerini ortaya koyarlar" çağrısında bulunuyor.