Jin Jiyan Azadî, Zagrosların soy kütüğüne kazınmış kadın sevdası
Bu devrimin şarkısı öyle itinayla söylenmeli ki, zaman çizelgeleri yeniden yazılsın; fikirler sanatta demlensin. İşte Hani, o zarif ve direnişçi duygusuyla, sözleriyle bizi Zagrosların varoluşuna götürürken, kadın devriminin paylaşımcı gücünü gösterdi.
Haber merkezi- Sanatçı Hani Mojtahedy, Jin Jiyan Azadî’yi o narin sesiyle seslendirirken bize Zagrosların Simurglarını hatırlatır. Özgürlüğe ve bir coğrafyanın bedenine tutkuyla bağlı Simurglar, Mezopotamya’nın ölümsüz ve bilge kuşları olarak tanımlanır. Onların ölümsüzlüğü, kadının rahminde döllenen toplumsallığın izlerini takip ederek 21. yüzyıla ulaşır. Ana kadının toplumun nefesini soluyan Simurgları, Zagrosların vazgeçilmez özgür gökyüzünü ve dağlarını mesken edinir. Yaşam ve özgürlük ikileminin toplamında kanatlarını Kürdistan dağlarıyla bir ahenk içinde çırparlar.
21.yüzyılın ortasında, Simurgların yuvası Zagroslara, kadınlar kaybettikleri özgürlüklerini geri almak için doğdukları topraklara silahlarıyla çıktılar. Her adımlarında, her mevzilerinde düşmana meydan okurken, kendi anadilleri Kürtçe’nin Kurmancî lehçesinde zılgıtları Jin Jiyan Azadî oldu. Kadını yaşamla buluşturmak ve özgürlüğüne kavuşturmak için verilen mücadele, tam 52 yıl boyunca amansızca sürdü.
Bugün, Zagrosların Rojhilat Kürdistanı’na açılan eteklerinde, Jin Jiyan Azadî sloganıyla büyüyen Kürt kadınları, erkek-devlet olan kastik katil düzenine başkaldırdı. Bu onların devrimiydi. Bu, kadınların binlerce yıl biriktirdiklerinin mücadelesiydi. Rahatlıkla 10 bin yılı bulan tecavüz kültürüne karşı kadınların başkaldırısı, Rojhilat Kürdistanı’ndan yola çıkarak tüm dünyaya yayıldı.
Bu devrimin şarkısı öyle itinayla söylenmeli ki, zaman çizelgeleri yeniden yazılsın; fikirler sanatta demlensin. Sesin tınısı özgürlük özlemini kadınların kulaklarına fısıldasın. İşte Hani, o zarif ve direnişçi duygusuyla, sözleriyle bizi Zagrosların varoluşuna götürürken, kadın devriminin paylaşımcı gücünü gösterdi. Şarkısında “Beni aydınlığa ulaştırın, güneşin baktığı yere, kartalların kanatlarına tutunun, düşmeyelim” der.
Aşkı için kendini feda eden güvercinler gibi, bu toprakların kadınları da barışa ve özgürlüğe tutkuyla bağlıdır. Kadınlar, zamanın yurtseverleri, halkseverleri ve kendileri olmanın mücadelesini verirken, özgürlüğe ve barışa olan özlemlerini haykırırlar. Savaşın, yıkımın, ölümün insanlığın yüreğine bıraktığı acıya karşı duran büyük yürekli kadınları anlatır şarkısında.
Şarkının sonunda, Jin Jiyan Azadî devriminin sahipleri, geleceğe nefes olup hakikatin yolunu açarlar; ataerkil zihniyetin ve egemenlerin baskılarına karşı durarak, mücadele ederek ilerlerler. Güvercinlerin hassas yürekleri gibi barışa sevdalı kadınların dilinden ve yüreğinden dökülen Jin Jiyan Azadî, Zagrosların soy kütüğüne kazınmış kadın sevdasının melodisi olur. Ve biz, Hani’nin o güzel sesinden bu şarkıyı dinleyerek kadın özgürlük mücadelesine tanıklık ederiz.