Günün Filmi: Vatansız (Stateless)
Yönetmen Esra Yıldız’ın “Vatansız” belgeseli 12 Mart 1971 askeri cuntasından sonra Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan iki muhalif gazetecinin yaşamlarına ışık tutuyor.
Türkiye’de kadınlar sinema alanında özellikle de belgesel, belgefilm dallarında gün geçtikte ivme kazanıyor. Kadın sinemacılar cins sorunlarından ülke, sürgün, emek mücadelesine birçok farklı dalda çalışma ortaya koyuyor. Bunlardan biri de senarist, yönetmen ve görüntü yönetmeni Esra Yıldız. 2021 yapımı olan “Vatansız” belgesel çalışması ile hem yönetmen, hem görüntü yönetmenliği hem de senarist koltuğunda gördüğümüz Esra Yıldız’a teknik ekipte Kurgu’da Adrian Hollmann eşlik ediyor. Belgeselde bir diğer görüntü yönetmeni imzası ise Cevat Maskar’a ait.
Vatandaşlıktan çıkarılan çiftin hikayesi anlatılıyor
"Vatansız”, 12 Mart 1971 askeri darbesi sonrası Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan ve 12 Eylül sonrasında Türkiye vatandaşlığından çıkarılan gazeteciler Doğan Özgüden ve İnci Tuğsavul Özgüden’in hikâyesidir. Belgesel,1974’ten beri Brüksel’de yaşayan Doğan Özgüden ve İnci Tuğsavul Özgüden’in
ayrımcı ideolojilerin ötesinde bir dünya tasavvurlarını sürgünde yaşadıkları Brüksel’de, çok kültürlü eğitim merkezi Güneş Atölyeleri’nde (Atelier du Soleil) sürdürmelerini anlatıyor.
Özel Mansiyon ödülü aldı
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Belgesel Film Yarışması, 5. Kadın Yönetmenler Festivali, Kamera Göz Ulusal Belgesel Yarışması ve 25. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ne de katılan belgesel, Boston'da düzenlenen 17. Türk Belgesel ve Kısa Film Festivali'nde jüri tarafından özel mansiyon ile ödüllendirildi.
Festival yönetimi tarafından yapılan duyuruda ödüllendirilen film şöyle tanıtılıyor:
"Vatansız, 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra Türkiye'yi terk etmek zorunda kalan ve 1982 yılında vatandaşlıkları iptal edilen iki muhalif gazetecinin, Doğan Özgüden ve İnci Tuğsavul Özgüden'in hikâyesidir. Belgesel, 1974 yılından bu yana Brüksel'de sürgünde yaşayan Doğan Özgüden ve İnci Tuğsavul Özgüden'in kurucusu oldukları çok kültürlü eğitim merkezi Ateliers du Soleil'de (Güneş Atölyeleri) ayrımcı ideolojilerden arınmış bir dünya vizyonlarını nasıl yaşama geçirdiklerini anlatıyor."