12 Eylül devam ediyor

AKP eliyle devam ettirilen 12 Eylül karanlığına karşı kadınlar direnmekten ve sözlerini söylemekten vazgeçmiyor.

Haber Merkezi- Türkiye, bundan tam 42 yıl önce bir cuma sabahı radyoda okunan darbe bildirisiyle uyandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan Milli Güvenlik Konseyi imzasıyla okunan bildiride, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yönetime el koyduğu söyleniyordu. Gözaltı, tutuklama, idam ve işkencelerle geçen bu dönem yaklaşık dokuz yıl sürdü.

İşkence, idam, fişleme

12 Eylül’de 650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 50 kişi idam edildi. O idam edilenlerin arasında Mamak Askeri Cezaevi'nde tutuklu kaldığı dönemde ağır işkencelere maruz kalan ve henüz 17 yaşındayken, yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren de vardı. Ayrıca; 171 kişi işkenceden öldü. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 30 bin kişi siyasal sığınmacı olarak yurt dışına gitmek zorunda kaldı. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarılırken yaklaşık 100 bin kişi, örgüt üyesi olma suçundan yargılandı, 30 bin kişi ise “sakıncalı” olduğu iddiasıyla işten çıkarıldı.

Cezaevlerinde ölümler

Yargılanan gazeteciler toplam 3 bin 315 yıl 6 ay hapse mahkûm oldu. Yüzlerce gazeteci için de binlerce yıla varan hapis cezaları istendi. 300 gazeteci saldırıya uğrarken, 3 gazeteci öldürüldü. 12 Eylül 1980-6 Kasım 1983 arasında gözaltında veya cezaevinde ölenlerin sayısı 183, açlık grevinde ölenlerin sayısı 5 olarak kayıtlara yansıdı. İşkence ve faili meçhullerin çokça yaşandığı dönemde bine yakın film yine sakıncalı bulunduğu için yasaklandı, 4 bine yakın öğretmen, çok sayıda üniversite görevlisinin işine son verildi.

Direnmekten vazgeçmiyorlar

Tarihin en karanlık günleri yaşandı postal sesleri altında. Kadınlar şiddetin en koyusunu yaşadı işkence tezgahlarında, cezaevi kapılarında, koğuşlarda. Hepsinin bedenlerinde yaşamlarının sonuna kadar taşıyacakları izler açıldı. Hepsinin hafızalarında geleceğe anlatacakları korkunç gerçeklikler kaldı. Bugün hala kadınların 12 Eylül 1980’de Mamak Cezaevi’nden yükselttikleri mücadele sözleri sahipleniliyor. AKP eliyle devam eden 12 Eylül’e karşı kadınlar direnmekten vazgeçmiyor.