Haber Merkezi- İran'da 17 yıldır tutuklu bulunan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan Zeynep Celaliyan, 4 yıl önce sürgün edildiği Yezd Cezaevi’nde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için bir mektup kaleme aldı.

Zeynep Celaliyan’ın mektubunun tam metni şöyle:

“Hapishane duvarlarının arkasından tüm özgürlük savaşçılarına;

Ben düşünceleri ve inançları nedeniyle cezaevinde olan siyasi, özgürlükçü bir kadın olan Zeynep Celaliyan'ım. Fikirlerimi 26 yıldır tecrit altında tutulan Önder Abdullah Öcalan’ın paradigmasından ilham alıyorum. Önderliğimin fiziki özgürlüğü için düzenlenen kampanyaya katılıyor ve bunun temel ve ahlaki görevim olduğunu biliyorum. Onun koşulsuz özgürlüğünü istiyorum. Bana özgürlüğü öğreten dünyanın en büyük özgür insanını selamlıyor, o büyük düşünüre ve insana özgürlük diliyorum.

Halkımız, Ortadoğu ve onun kalbi Kürdistan, yürüyen ölüler mezarlığına dönüştüğünde, özellikle Kuzey Kürdistan'da Türkiye faşist rejimi Kürtlerin varlığını inkar etti, onları katletti ve her türlü baskıyı uyguladı. Bu devlete karşı başını kaldıran tek kişi Abdullah Öcalan'dı. Elbette onun fikirleri, Türk tarihinin en karanlık döneminde Kürt halkının ve diğer bölge halklarının özgürlüğüne ışık tutan tek aydınlık olmuştur. Onun hayatını düşündükçe kalbim ağrıyor, neden dünyamız onu geç anladı! Gençlik, özgürlük, aile ve tüm geleneksel bağların ötesine geçerek bu kavramların yeni tanımlarını ortaya koyarak Kürt halkının ve diğer halkların haklı haklarını elde etmeye çalıştı. Türk faşist hükümeti, ABD ve Avrupa Birliği gibi uluslararası destekle, bu özgür düşünceli kişiliği acımasızca esir alarak 26 yıl boyunca bir adaya hapsetmiş ve ona her türlü kısıtlamayı getirmiştir. Bu kısıtlamaların onun düşünce ve fikirlerini sınırlamayı başaramadığına dünya şahittir.

Özgürlüğe giden yolda yaratıcı çözümler geliştiriyor

Önder Abdullah Öcalan İmralı Cezaevi’nde bir mücevher gibi parlıyor, çünkü İmralı Cezaevi’nde yeni fikirler oluşturup ortaya koymuş, bölge yönetimlerine alternatif olarak Demokratik Konfederalizm sistemini sunmuştu. Bu demokratik sistem sayesinde bölge halkları haklarını elde edebilmekte ve barış içinde bir arada yaşayabilmektedir. Egemen sistemler, Abdullah Öcalan’ın fikir ve düşüncelerini kendi çıkarları açısından tehlikeli görüyor. Bu nedenle faşist Türk devleti, tüm ulus devletler adına, özgür düşünceye sahip Önder Abdullah Öcalan üzerindeki baskılarını artırdı. Ancak tüm bu baskı ve kısıtlamalara rağmen Önder Abdullah Öcalan özgürlüğe giden yolda hâlâ kararlı bir şekilde yaratıcı çözümler sunmaya devam ediyor. Önder Abdullah Öcalan ve mücadelenin tüm öncüleri düşmanın her türlü zulmüne karşı halklar için canını feda etmişlerdir. Bunları desteklemek ve savunmak aslında adaleti, eşitliği ve özgürlüğü savunmaktır. Ben, Zeynep Celaliyan, kendi haklarımı ve ülkemdeki insanların haklarını savunduğum için 17 yıldır en zor şartlarda hapis yattım. Cezaevi koşullarını iyi anlıyorum. İmralı’da Önderliğimize uygulanan tecridi kırdığımızda tüm cezaevlerinin sistemini de kırmış olacağız. Böylece hapishane sistemini kırmanın öncüsü biz kadınlar olacağız.

İran'da kadınlar ve tüm halk devrimi şekillendiriyor ve kadın özgürlüğünün felsefesi olan ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganını atıyor. Bu sloganın ve felsefenin mimarı Önder Abdullah Öcalan’dır. Dolayısıyla bu düşünceyi korumak için onun özgürlüğünde ısrarcı olalım ve demokratik bir İran için o slogan çerçevesinde özgür düşünceyi destekleyip koruyalım.

Önder APO desteklenmeli ve kampanyaya katılım sağlanmalı

Bu nedenle başta aydınlar, akademisyenler, sanatçılar, hukukçular, feministler, toplumsal örgütler, çevre örgütleri ve Kürt halkı olmak üzere tüm kadınların ve gençlerin ve tüm özgürlükçü İran halkının Önder APO'yu desteklemesini ve kampanyaya katılmasını istiyorum. Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne kavuşması kampanyası tüm dünyada başlatıldı ve yaygınlaştırıldı. Çünkü tüm ulusların ve İran’ın sorunlarının temel çözümü için onun fikirlerine ihtiyacı var. Dolayısıyla Önder Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanması için mücadeleyi yükseltmeliyiz. Önder Abdullah Öcalan, İmralı zindanında, insanlık ve hepimiz için en zor koşullarda direnip savaşıyor. Kadın özgürlüğünü esas alan Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için başlatılan kampanyaya tüm insanları görevlerini yerine getirmeye davet ediyorum. Onun özgürlüğü elbette hepimizin, özellikle de kadın savaşçıların özgürlüğü olacaktır.

Yezd Hapishanesi

4 Ocak 2025”