Yemen’deki kadın tutukluların serbest kalması için kampanya
Yemen'deki kadın hakları aktivistleri, Husi Cezaevi’ndeki kadınların serbest bırakılması ve haklarının tanınması için Twitter üzerinden "3 bin mahkum serbest bırakılsın" sloganıyla hashtag kampanyası başlattı.

NOOR SURİB
Yemen - Yemen'deki kadın hakları aktivistleri, Sanaa'da bulunan Husi Cezaevi’ndeki kadınların serbest bırakılması ve haklarının tanınması talebiyle Twitter üzerinden "3 bin mahkum serbest bırakılsın" sloganıyla hashtag kampanyası başlattı. Ajansımıza kampanya hakkında konuşan Avukat Samia El-Exbari, “3 bin kadın tutuklu Husi Cezaevi’nde tutuluyor. Kimi suçlamalarla yargılanan kadınların yasal haklarının garanti altına alınmasını istiyoruz” dedi.
“Şikayetler kayıt altına alınsın”
Kurum, kuruluş ve gazetecilerin tutuklularla ilgili yapmak istediği görüş başvurularının kabul edilmesini ve tutukluların şikayetlerinin kayıt altına alınmasını isteyen Samia El-Exbari, “Kimileri de Husi’ye karşı olduğu için yargılanıyor ve tutuklu. Modelist ve oyuncu Intisar Al-Hamadi gibi kimileri fuhuş ve uyuşturucu iddiasıyla tutuklandı. Husi grubu bu suçlamaları medya ve sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla yayıyor. Muhafazakar bir toplumda yaşadığımız için bunu yapıyorlar. Diğer kadınların seyahat, okuma, iş, gibi haklarını istememeleri için kadınları baskılıyorlar” şeklinde
konuştu.
Bir kadın serbest bırakıldı
Yemenli model Intisar Al-Hamadi, Şubat 2021'de meslektaşlarıyla birlikte Sanaa'da uyuşturucu ve fuhuş iddiasıyla tutuklandı. Kampanyacılar, Intisar Al-Hamadi ile birlikte tutuklanan ve aynı suçtan yargılanan Yusra al-Naşiri adlı genç kadının serbest bırakıldığı haberini paylaşarak, Intisar Al-Hamadi'nin de serbest bırakılmasını talep etti.
Gözaltında işkence ve taciz
Uluslararası Af Örgütü'nün yaptığı açıklamada, Intisar Al-Hamadi'nin gözaltında tutulduğu sırada sorguya çekildiğini ve gözlerinin kapatıldığını, fiziksel saldırıya, sözlü tacize ve ırkçı tacize uğradığını ve bu yüzden suçlamayı kabul etmek zorunda kaldığını duyurmuştu.
ABD Adalet Bakanlığı, Sanaa Merkez Hapishanesi'ndeki kadın mahkûmlara yönelik aşağılama, aile ziyaretlerini reddetme, kuruluşlara ve avukatlara ziyaretler ve telefon kullanımının ve ailelerle iletişimin reddi dahil olmak üzere suistimalleri kınayan bir rapor yayınlamıştı.