Ve 90’lı yılların Newroz ruhunu yakaladık: Özgürlüğe ramak kaldı- İZLENİM

90’lı yılların kanlı Newrozlarından bugünlere kolay gelinmedi. “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na sıkça vurgu yapılan 2025 Newrozu’nun mesajı netti: Kürt sorununa çözüm, Abdullah Öcalan’a özgürlük.

ARJÎN DİLEK ÖNCEL

Amed- 90’lı yılların Newroz’unu yaşayanlar bilir. O gece kimsenin gözüne uyku girmezdi. Kıyafetler günler öncesinden hazırlanır, çocuklar sabahı bekler, kadınların ise çıkınında ekmek, zeytin, domates. Tabi gençlerin başka hazırlıkları da olurdu. Sistem buna “korsan gösteri” desin, biz ise en meşru hak diyelim. Yakılacak olan tekerlekler, onları tutuşturmak için kullanılacak bez ve yakıcı maddeler evlerde, dükkanlarda saklanırdı.

Günün ağarmasıyla Amed’in birçok sokağında tekerlekler yakılır, tekerleğin olmadığı yerde halk; odun, kıyafet ne bulduysa Newroz ateşini harladıkça, harlarlardı. Ateşin yükseldiği her sokağa yığınla polis gelir, kitle sokak aralarında izini kaybettirmeye çalışırdı. Sonra başka bir sokakta ateş yakılır, sokaklarda, evlerin damlarında, bahçelerde toplanan kitle her yeri Newroz alanına çevirirdi.

Polis yakaladığı gençleri, kadınları hatta çocukları “öldüresiye” döverdi. 21 Mart yağmurlu bir güne denk gelmişse eğer, kadınların ulusal kıyafetleri özellikle Rezan’ın (Bağlar) dar sokaklarında çamura bulanmış olurdu. Yağmur, çamur, polis jopu demeden o gün o Newroz kutlanacaktı. O günün akşamı özellikle kadınlar bedenlerinde morluklara neden olan polis jopu izlerini birbirine gösterir, gülerlerdi. Bu bir direniş biçimiydi onlar için. Tüm engellemelere rağmen bayramlarını kutlamışlardı. Amed’de böyle idi Newroz günü.

Öte yandan Newroz’un kana bulandığı onlarca merkez vardı, Cizîr ve Nisêbîn gibi. Aynı kararlılıkla sokaklara çıkan halk, 1991 ve 92 yıllarında polis tarafından katledilmişti. 

2000’li yılların başında artık Newroz’un kutlanmasına “izin” verilmiş ve kentin 8 kilometre dışındaki fuar alanında yapılan kutlamaya, 20 bini aşkın kişi katılmıştı. Günün ağarmasıyla birlikte yollara dökülen halk, Newroz’un kutlanacağı alana doğru yol alır, sepetli motosikletlerden, çöp kamyonetlerine kadar tüm taşıtlar Newroz alanına giderdi. Gitmeyen de mecbur, rotasını değiştirirdi ve halkı Newroz’un kutlanacağı alana taşırdı.

Üzerinden yıllar geçse de her yıl “1990’lı yılların Newroz ruhundan” söz edilmesi bundandı. Ancak bu ruha en çok yaklaşan 2013 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın manifestosunun okunduğu Newroz oldu. 2012’de, PKK’li ve PAJK’lı tutsakların açlık grevine başlamasının ardından Kürt sorununa çözüm için kapı aralanmıştı. Bu gelişmelerin ışığında kutlanan 2013 Newrozu, tarihi anların yaşandığı bir Newroz’du. Newroz’a yaklaşık iki milyon kişi katıldı ve Abdullah Öcalan’ın Newroz’da yaptığı açıklama, yeni bir sürecin başlangıcı oldu.

2025 Newrozu’na böyle süreçlerden geçilerek gelindi. Kürtlerin “onurlu bir barış” umudu 2015 yılında çözüm sürecinin bozulmasıyla birlikte kırılsa da, toplumsal muhalefette de, siyasette de çoktan belirleyici olmuşlardı.

Onurlu bir barış umudu 2025’te yeniden filizlendi.  27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından tarihi Amed Newrozu, büyük bir heyecanla bekleniyordu. Newroz’un kutlanacağı Newroz Parkı, günler öncesinden hazırlanmıştı. Hafta içi ve Ramazan ayı olmasına rağmen Newroz sabahı Amedliler yollara düşmüş, alana doğru ilerliyordu. Araçlarla belli bir yere kadar gidilmesine izin veriliyordu, yolun geri kalan kısmı polis bariyerleriyle kapatılmıştı.

Şehir Newroz Parkı’na akıyor

Yolcu minibüsleriyle alana gitmek isteyen gençler ve çocukların heyecanına kayıtsız kalamayan minibüs şoförü, günün anlam ve önemine uygun bir müzik açmış. Trafik ışıklarında duran araçların içindeki kadın ve çocukların kıyafetleri ve başlarına bağladıkları sarı, kırmızı, yeşil renkli iplerden Newroz’a gittikleri anlaşılıyordu. Şehir adeta Newroz alanına akıyordu. Trafik sıkışmış ama şehir insanının o gergin hallerine şahit olmuyorum, kimse halinden şikayetçi değil, yürüyenler, taksiye binenler, otostop çekenler, herkes bir yol buluyor kendine.

2 dönem belediyelere atanan kayyımlar nedeniyle kendi imkanlarıyla Newroz’a giden halka bu yıl DEM Partili Amed Büyükşehir Belediyesi otobüs ayarladı. Belediye otobüslerinin led ekranlarında “Newroz Pîroz be” ve “Newroz’a gider” yazısı kentin seçilmişler ile yönetilmesinin farkını ortaya koyuyor.

Araçlardan indikten sonra, üst aramasının yapıldığı polis kontrol noktalarına yaklaşık 1 kilometre yürüyerek varıyorsunuz. Yol boyu kurulan tezgahlarda, 3 renkten oluşan şallar, flamalar, bileklikler ve boyalar satılıyor. Bu yol genç kadınların renkli ulusal kıyafetleri, tezgahlarda satılan renkli aksesuarlar ve çocukların coşkusuyla adeta bir karnavalı anımsatıyor.

Gençler yanlarında getirdikleri flama ve puşilerin içeriye alınmama korkusuyla saklamaya çalışıyor. Kimi beline bağlıyor, kimi kıyafetinin içine gizliyor. Gençlerin yanından geçen ve belli ki 2000’li yılların Newrozlarını yaşamış kadınlar, flamaları daha iyi nasıl saklayacaklarını onlara gösteriyor. 

Newroz’u takip etmek için yaklaşık 600’den fazla akreditasyon başvurusu yapılmış. Özellikle yabancı basının ilgisi oldukça yoğun. Polis kontrol noktalarında Almanya’dan İsviçre’den ve Fransa’dan gelen kalabalık yabancı gruplar var. Amed’e geliş nedenlerini “Kürtlerin gündemlerini ve Newroz’u yakından takip etmek” olarak açıklıyorlar.

Arama noktalarında polisler, yeşil ve kahvenin bazı tonlarında kıyafet giyenleri içeri almak istemedi. Özellikle omuzunda “apolet” bulunan kıyafetli gençler içeri alınmadı. Kontrol noktalarından uzaklaşan gençler, kıyafetlerini ters giyip içeri girmeyi başardı. Kontrol noktalarında uzun kuyruklar oluştu ve polisler makyaj malzemesinden, su şişesine kadar birçok malzemeyi içeriye almadı.

Newroz Parkı’nın iki noktasına Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı’da bulunan diğer tutsaklarla çektiği fotoğrafları asıldı. Alana giren halk, sırayla bu fotoğraflar önünde fotoğraf çektikten sonra kutlamaya geçti. Alanda halkın önünden geçerken iç geçirdiği bir diğer fotoğraf da, 21 Mart 2017’de Newroz’da polisler tarafından katledilen 23 yaşındaki üniversite öğrencesi Kemal Kurkut'un fotoğrafıydı. Kemal’in gözleri Newroz alanına, alandakiler Kemal’e bakıyordu.

Alanda gençler en dikkat çeken gruplar arasındaydı. Hem çok renkli hem de oldukça coşkululardı. Geçen yılki Newroz’a oranla bu yıl alanda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın onlarca posteri açıldı. Abdullah Öcalan’ın dev posterinin yanı sıra, birçok posteri özellikle gençler ve kadınlar tarafından taşındı. Her yıl bir rutine dönen Newroz sonrası gözaltı operasyonlarının bu yıl gençler için bir şey ifade etmediği Abdullah Öcalan’ın posterlerini yüzleri açık bir şekilde alanda gezdirmelerinden anlaşılıyor.

Gazeteciler olarak her yıl benzer fotoğrafları çekerken, gençler yüzlerini yayınlamamamız yönünde bizi uyarırdı. Ancak bu kez fotoğraf makinesini gören birçok genç yanımıza gelerek, posterle fotoğrafını çekmemizi istedi ve “Çek abla, yakında Önderlik de bu alanda bizimle olacak” diyerek, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün gençlerin en büyük talebi olduğunu söyledi.

Gençler ve kadınların Abdullah Öcalan’ın posterleri ile alanda gezmesi “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla karşılandı. Newroz’un en sık atılan sloganı bu oldu.

Ramazan ayı olması nedeniyle yaşı ilerleyen kadınlar oturabilecekleri alanlarda, yer yer dinlenerek geçirdi Newroz’u. Ancak Newroz ateşinin yakılmasıyla tüm kadınlar meşalenin etrafında toplandı. Newroz ateşini Barış Anneleri yaktı. Meşalenin etrafında toplanan kadınların bazıları bu anları gözyaşlarıyla izledi, bazı anneler ise dua etti. Neden ağladığını sorduğum bir anne, “Esaretle geçen son Newroz olsun” dedi.

Newroz’da yüzbinlerin hep bir ağızdan attığı sloganlar Kürtlerin gündeminin ne olduğunu anlamamıza yetiyor. Alandakiler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısının arkasında olduklarını ve artık hükümetin de bir adım atmasını istiyor. İlerleyen dakikalarda Abdullah Öcalan’ın kendi sesinden Newroz değerlendirmelerinin yayınlanması üzerine alandaki coşku biraz daha arttı. Bu yılki Newroz, Kürtlerin ulusal birliğine ilişkin de önemli mesajlar verdi. KDP Başkanı Mesud Barzani ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirwan Barzani'yi temsilen isimler Newroz’a katıldı ve Neçirwan Barzani'nin barış için sorumluluk almaya hazır olduğuna dair gönderdiği mesaj, alandan olumlu karşılandı.

90’lı yılların kanlı Newrozlarından bugünlere kolay gelinmedi. “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na sıkça vurgu yapılan 2025 Newrozu’nun mesajı netti: Kürt sorununa çözüm, Abdullah Öcalan’a özgürlük. Barışa bu kadar yaklaşılmış ve umutlar yeniden yeşermişken, Kürtler sevinçlerini bile temkinli yaşıyorken, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı kesin.