Tunus’ta kanunlar çocukları korumada yetersiz

Tunus’ta çocuk haklarına dair kanunlar olmasına rağmen özellikle iç bölgelerde çocuklara yönelik ihlaller artarken, çocuk hakları savunucusu Hoda Mhanni, ihlallerin önüne geçmek için halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

İHLAS HAMRUNİ

Tunus- Tunus'ta yapılan araştırmalara göre; ülkede çok sayıda çocuk dilencilik, göç, işçilik, evsizlik, şiddet gibi çeşitli şekillerde istismar ediliyor. Tunus'ta Çocuk Gözlemevi'nin 2017'den bu yana hazırladığı bir araştırmaya göre; 308 çocuğun (50’si kız çocuğu) sokakta dilendiği, 800 çocuğun kayıp olduğu, binden fazla çocuğun hırsızlık ve şiddet içeren suçlara karıştığı, 900'den fazla çocuğun saldırıya maruz kaldığı bunların çoğunun kız çocuğu olduğu, çocuklar arasında 24 intihar girişiminin olduğu kaydedildi.

Tunus’ta çocuk hakları ihlallerini değerlendiren çocuk hakları savunucusu Hoda Mhanni, yasal düzenlemelerin tek başına çocukları korumak için yeterli olmadığını belirterek, kapsamlı çalışmalarla toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

‘Kırsal bölgelerdeki çocuklar zor koşullar altında yaşıyor'

Çocuk hakları savunucusu Hoda Mhanni, Tunus’ta çocukların yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, “Tunus'ta çocukların genel olarak yaşadığı olumsuzlukların başında okulu bırakma, şiddet, evsizlik, dilencilik, yoksulluk, cinsel saldırı geliyor. Özellikle okullarda dikkat edilmesi gereken psikolojik ve sosyal davranışlarla ilgili başka sorunlarımız da var. İç bölgelerdeki (ülkenin güneyi ve kuzeybatısı) çocukların durumu başkent ve büyük şehirlere oranla farklılıklar taşıyor. Kırsal bölgelerdeki çocuklar zor koşullar altında yaşıyor ve onları doğal ve güvenli bir ortamda yaşamaktan mahrum bırakan büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar” dedi.

‘Kız çocukları erkek kardeşleri için okuldan ayrılmak zorunda bırakılıyor’

Aile içi şiddettin kırsal bölgelerde arttığına vurgu yapan Hoda Mhanni, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Vadilerin sular altında kalmasıyla çocuklar yaz aylarında okula ulaşmak için kilometrelerce yol yürümek zorunda kalıyor. Şehirlerde çocuklar için eğlence etkinlikleri yapılırken, kırsal kesimdeki çocuklar tüm bunlardan mahrum kalıyor. Öte yandan aile içi şiddetin kırsal kesimlerde daha yaygın olduğunu görüyoruz ve bu şiddet özellikle kız çocuklarına uygulanıyor. Eğitim-öğretimde genellikle erkek çocuklara öncelik tanınıyor ve kız çocuğu, erkek kardeşi okusun diye okuldan ayrılmak zorunda bırakılıyor. Bu durum çocuk yaşta evlendirmeyi de artıyor.”

‘Çocukları korumak için mevzuat tek başına yeterli değil’

Tunus’un 1995 yılında Çocuk Koruma Kanunu başta olmak üzere koruyucu mevzuatı ilk kez yürürlüğe koyan ülke olduğunu hatırlatan Hoda Mhanni, ancak buna rağmen ihlallerin tekrarlandığını söyledi. Hoda Mhanni, kadın ve çocuklara yönelik şiddetle mücadele için çıkarılan 58 Sayılı Kanun’a da dikkat çekerek, “Çocuklara ihtiyaç duydukları sosyal ve psikolojik güvenliği garanti altına almak, haklarını güvence altına almak ve bunları kullanmak için mevzuat tek başına yeterli değil. Çocuğa daha etkili bir koruma sağlayabilmek için bu yasaların özellikle iç bölgelerde ve uzak kırsal bölgelerde etkinleştirilmesi gerekiyor. Yasaların hayata geçmemesinin bir nedeni de yasaların varlığından haberi olmayan halkın ve ailelerin konu hakkındaki bilgi yetersizliğinden kaynaklanmaktadır” diye belirtti.

Hoda Mhanni, çocukların haklarını güvence altına almak için halkın yasalar konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirterek, şiddet olaylarına karşı önlem alınması ve ilgili çeşitli taraflar arasındaki katılımcı çalışmaların desteklenmesini istedi. Hoda Mhanni, “Kanunların yanı sıra çocuğun yeteneklerini geliştirmedeki önemi nedeniyle kültürel ve eğlence amaçlı kulüplerin açılmasını gerektirmektedir. Çocukların yaratıcı yönleri açığa çıkarılmalı ve bunun için motive edilmeli” dedi.