TJA’dan 12 Haziran Gemlik Yürüyüşü için çağrı
TJA, Kürt Lider Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için 12 Haziran’da yapılacak olan Gemlik Yürüyüşü’ne başta kadınlar olmak üzere tüm halka güçlü bir şekilde katılım çağrısında bulundu.

Haber Merkezi - Tevgera Jinên Azad ( TJA), 12 Haziran Gemlik Yürüyüşü’ne ilişkin yazılı açıklamada bulundu. 15 Şubat uluslararası komployla oluşturulan İmralı işkence sisteminde gardiyanlık görevi verilen Türkiye’nin günümüzde İmralı işkence ve tecrit sisteminin başrolüne soyunduğu kaydedilen açıklamada, “AKP-MHP iktidarıyla yönetime dönüşen tecrit rejimiyle toplum zapturapt altına alınmaya çalışılmaktadır. İmralı’da hukukun değil özel bir tecrit rejiminin yürütüldüğü apaçık ortadadır” denildi.
“Fiili idam uygulanmaktadır”
Umut hakkı ilkesi hiçe sayılarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Kürt Lideri Abdullah Öcalan’ın 23 yıldır ağır tecrit işkencesi altında tutulduğu ifade edilen açıklamada, “Tecridi salt kavramsal olarak ele almak yaşanan durumu anlaşılır kılmakta yetersiz kalacaktır. Toplumla güçlü bağ kuran Sayın Öcalan’ın toplumdan soyutlanmasındaki amaç, varlığı ve düşünceleriyle toplumu etkilemesinin önüne geçmektir. Sayın Öcalan, 23 yılını dolduran işkence sistemine karşı tarihi direnişiyle bu komployu boşa çıkartmıştır. Bedenen esir alınmış olsa da özgürlük ruhu ve bilinciyle düşünsel olarak özgür insan kişiliği kendisinde somutlaşmıştır. Toplumsal varlık olan insanın zindanlarda bu şekilde tecrit altına alınması insanlık suçudur. İmralı’daki işkence sistemi ile her gün kendini tekrar eden bir fiili idam uygulanmaktadır” sözleri dile getirildi.
“Mücadele veren herkese tecrit uygulanıyor”
Abdullah Öcalan şahsında başta kadınlar olmak üzere halklara ve özgürlük, demokrasi mücadelesini veren tüm kişi ve güçlere aynı şekilde tecrit ve işkence uygulandığı kaydedilen açıklamada şunlar belirtildi: “Yine İmralı işkence sistemi aynı zamanda özel-psikolojik savaş politikalarının oluşturulup meriyete konulduğu bir laboratuvar görevi görmektedir. Sayın Öcalan bu işkence sistemi karşısındaki duruşuyla insanlık onurunu korumaktadır. İşkence sistemi karşısındaki en büyük direnişi demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmasıyla insanlık adına başka bir dünyanın mümkün olabileceği umudu ve inancını yeşertmesi olmuştur.”
“Alternatif paradigma hayalden gerçeğe dönüştü”
Abdullah Öcalan’ın kapitalist modernite sistemine alternatif paradigmasının Rojava kadın devrimiyle hayalden gerçeğe dönüştüğü dile getirilen açıklamada, “Şengal’de de tohumlar filizlenmiştir. Rojava’ya ve Şengal’e yönelik saldırılar da bu temelde gelişmektedir. Aynı şekilde AKP-MHP iktidarının DAİŞ hamiliğine soyunarak yaptığı saldırılar ve işgal-ilhak politikalarına karşı uluslararası güçlerin sessiz kalarak onay vermelerinin nedeni de bu sistemin inşasıdır. Bu gerçeklik yine sistemin sürdürücüleri konumundakilerin, sömürgeci düzenin bozulması üzerine düştükleri korkunun açık ifadesidir” denildi.
“İmralı’da insanlık suçu işleniyor”
Açıklamada, tecrit ve işkence sistemine karşı mücadelenin toplumsal ahlak olduğu kadar aynı zamanda politik özneler olarak her kesin vicdani ve siyasi sorumluluğu olduğu dile getirildi. Tecrit politikalarının derinleşmesiyle Türkiye’de yaşanan siyasal, ekonomik, sosyal ve ekolojik tüm sorunların çözümsüzlüğe mahkum kılındığı ifade edilen açıklamada, “İktidar İmralı işkence sistemi üzerinden faşizmine rıza üreterek ülkeyi uçuruma sürüklerken, sorunun ana kaynağı olan İmralı işkence sistemi yıkılmadan faşizm yıkılamaz. İmralı’da özel istisnai uygulamalarla hak, hukuk, adalet hiçe sayılarak insanlık suçu işlenmektedir. Burada yaşanan işkenceyi ne hukukla, ne ahlakla ne de vicdanla izah edemeyiz. İmralı’daki işkence ve zulüm ortadan kalkmadıkça hiçbir sorun çözülmeyecektir” sözlerine yer verildi.
Gemlik yürüyüşüne çağrı
Açıklamanın sonunda ise şu sözlere dikkat çekildi: “Bu temelde başta Kürt sorunu olmak üzere barış, özgürlük, demokrasi ve ekonomi gibi temel sorunların çözümü İmralı işkence sisteminin kalkmasıyla mümkündür. Bu yüzden sorunun ana kaynağı olan İmralı işkence sistemi yıkılmadan hiçbirimizin özgür olamayacağı gerçeğini gören yerden, faşizmin koyu karanlığıyla hesaplaşacak bir mücadele hattıyla toplum olarak yaşadığımız esaretten kendimizi kurtarabiliriz. Bu temelde TJA olarak Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için 12 Haziran’da “Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik’e yürüyoruz” şiarıyla yapılacak olan büyük Gemlik Yürüyüşü’ne başta kadınlar olmak üzere tüm halkımızı güçlü bir şekilde katılmaya çağırıyoruz.
Jin Jiyan Azadî!”