‘Tecridin sona erdirilmesi için insan hakları örgütleri görevini yapmalı’

Kobanê’den avukat Ruşan Hacim, düşüncelerinin yayılmasını engellemek amacıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin sona erdirilmesi için insan hakları örgütlerine ve CPT’ye görevini yerine getirmesi çağrısında bulundu.

NORŞAN ABDÎ

Kobanê– Türk devleti, uluslararası yasa ve anlaşmaları ihlal ederek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı İmralı Ada Cezaevinde 25 yılı aşkın bir süredir ağır tecrit koşullarında tutuyor. Yaklaşık 40 aydır kendisinden haber alınamayan Kürt Halk Önderi ile görüşme için yapılan başvuruların çoğuna ise yanıt verilmiyor. Yanıt verilen başvurulara ise “disiplin cezaları” bahanesiyle görüş yasağı kararları veriliyor.

‘Düşüncelerinin yayılması engellenmek isteniyor’

Abdullah Öcalan’a yönelik devam eden tecride karşı bir çok ülkede düzenlenen çeşitli etkinlik ve kampanyalarla tepkiler sürüyor. Kobanê’den avukat ve Toplumsal Adalet Konseyi Eşbaşkanı Ruşan Hacim, Abdullah Öcalan’a yönelik devam eden tecride ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Abdullah Öcalan’ın uluslararası yasa ve sözleşmelere aykırı bir şekilde haklarının ihlal edildiğine vurgu yapan Ruşan Hacim, özgür düşüncelerinin ve felsefesinin dünyaya yayılmasının engellenmesi amacıyla tecridin sürdürüldüğünü belirtti.

‘Türk devleti kendi yasalarını da ihlal ediyor’

Ruşan Hacim, “Önder Öcalan tutuklandığında avukat ve ailesine, sağlık durumu hakkında bilgi veriliyordu, dışarıyla iletişimi vardı. Ancak daha sonra tecrit yoğunlaştırıldı. Son yıllarda tecrit içinde tecrit uygulanıyor. Türk devletinin de imza attığı uluslararası sözleşme ve yasalara aykırı bir şekilde en temel haklarından mahrum bırakılıyor. Tutuklanan herkes, aile ve avukatıyla görüşme hakkına sahiptir. Ancak Türk devleti bunu engelleyerek kendi yasalarını ihlal ediyor” dedi.

‘CPT sorumluluğunu yerine getirmiyor’

Zaman zaman İmralı Cezaevine incelemelerde bulunmak üzere giden Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) son ziyarete ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmadığını hatırlatan Ruşan Hacim, “Bu durum komitenin sorumluluğunu yerine getirmediğini ve tarafsız olmadığını gösteriyor” diye konuştu. Abdullah Öcalan’dan yaklaşık 40 aydır haber alınamadığına dikkat çeken Ruşan Hacim, “Önder Öcalan uluslararası bir düşünür.  Abdullah Öcalan’ın Türkiye için tehlike oluşturan dünyadaki ve Ortadoğu'daki sorun ve krizleri çözebilecek birisi olduğu biliniyor” diye vurguladı.

‘Disiplin cezaları hukuki gerekçe olarak kullanılıyor’

Türk devletinin beklentilerinin boşa çıktığını, tecridin Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin yayılmasını engellemediğine dikkat çeken Ruşan Hacim, “Önder Öcalan üzerindeki tecrit arttıkça halkın bağı da arttı fikri giderek yayıldı” dedi. Türk devletinin tecridi sürdürmek için uluslararası sözleşmelere karşı “disiplin cezalarını” hukuki gerekçe olarak kullandığını dile getiren Ruşan Hacim, Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecridin sona erdirilmesi için insan hakları örgütlerine ve CPT’ye görevlerini yerine getirmesi çağrısında bulundu.