Taliban yönetiminde kadınların ‘çalışması’: Sessiz hapishaneler
Taliban, kadınların devlet kurumlarında çalıştığını iddia etse de sahadaki gerçeklik bunun aksini gösteriyor. Afgan kadınlar için bu sözde istihdam, bir iş ortamından çok propaganda amaçlı sessiz bir hapishaneye dönüşmüş durumda.
BAHARİN LEHİB
Kabil- Taliban’ın yönetime gelmesinden bugüne kadar kadınlara devlet dairelerinde gerçek anlamda çalışma izni verilmedi. Daha sonraki aşamalarda ise Taliban, sivil toplum kuruluşlarında ve UNAMA’da çalışan kadınları da görevlerini sürdürmekten men etti.
UNAMA ve bazı sivil toplum kuruluşlarında Afganistanlı kadınların çalışmasına izin verilmezken, yabancı kadınlar her türlü kıyafetle çalışmalarına devam ediyor. Bir süre öncesine kadar Afganistanlı kadınlarına yalnızca okullarda—o da sadece birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar kız öğrenciler için—ve sağlık sektöründe çalışmaya izni veriliyordu. Buna rağmen, bu kadınlar da her gün Taliban’ın görevlileri tarafından sorguya çekilirken saatlerce dini eğitimlere katılmaya zorlanıyorlar.
Kadın çalışanların durumu
Son zamanlarda Taliban sözcülerinden biri bir röportajda, kadınların Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Bakanlığı’nda çalıştığını iddia etti. Bu iddianın gerçekliğini araştırmak için söz konusu iki kuruma giderek kadın çalışanların durumunu yerinde gözlemledik. Bu bakanlıklardaki kadınlar bölümüne girer girmez, fotoğraf ya da video çekme özelliği olan cep telefonu ve her türlü cihazların tamamı Taliban mensubu olan bakanlık muhafızları tarafından alındı.
Kadınların yetkisi yok
Kadınların bulunduğu odanın giriş kapısına yöneldiğinizde, kendinizi bir hapishanedeymiş gibi hissediyorsunuz. Odaya giden yol metal parmaklıklar ve perdelerle çevrilmiş durumda. Odanın içinde dört köşeye yerleştirilmiş güvenlik kameraları bulunuyor ve hiçbir pencere görülmüyor. Yükseköğretim Bakanlığı’nda altı, Eğitim Bakanlığı’nda ise sekiz kadın görev yapıyor; her iki bakanlıktaki çalışma odaları birbirinin aynısı. Bir kadın eğitim belgesi almak ya da idari bir işlem için başvurduğunda, kadın çalışanların bu işleri doğrudan yürütme yetkisi yok. Görevleri yalnızca belgeleri inceleyip hangi birime ait olduğunu belirlemekten ibaret.
Dairelerden kontrollü çıkış
Kadınları kıyafetleri sürekli denetim altında. Kadınların tamamen siyah giyinip giymediği ve yüzünün kapalı olup olmadığı kontrol ediliyor. Bulundukları yerden çıkmaları gerektiğinde küçük bir kapıdan yine Taliban yetkililerin gözetiminde geçmeleri gerekiyor. Kadınlar ulaşacakları yere ilgili birimlere götürmekle görevli, “Fatma Hanım” adlı yaşlı bir kadınla birlikte gidebiliyor. Çalışanlarının çoğu Taliban olan dairelerde kadınlarla neredeyse hiç konuşma yapılmıyor.
‘Hapishanede olmak gibi’
Yükseköğretim Bakanlığı Kadınlar Birimi Müdürü Rısa Safi’nin tek sorumluluğu, başvuran kadınların içeri girmesi için izin almak. Bizimle yaptığı görüşmede şunları dile getiriyor:
“Ben ve tüm çalışma arkadaşlarım biliyoruz ki burada bulunmamızın tek nedeni, Taliban’ın dünyaya ve halka kadınların devlet dairelerinde çalışmasına izin verildiğini göstermek istemesi. Gelmemize izin veriyorlar. Yapacak bir işimiz yok. Buna rağmen, aylık maaşa ihtiyacımız var. Burada bir dakikanın bile geçmesi hapishanede olmak gibi. Her an sorgulanıyoruz. Ben ve arkadaşlarım sadece iki sebeple geliyoruz: Birincisi, kadınların hala toplumda var olduğunun gösterilmesi; ikincisi ise aldığımız aylık maaş.”
Taliban’ın “kadınların devlet dairelerinde varlığı” olarak sunduğu durum, gerçekte bir propaganda gösterisinden ibaret. Bakanlıklarda tutulan kadınların ne yetkisi var, ne güvenliği ne de görevlerini icra etme hakkı. Kapalı odalar, sürekli gözetim, sistematik aşağılanma ve ağır kısıtlamalar; bu mekanları birer çalışma ortamından çok, Afgan kadınları için sessiz hapishanelere dönüştürmüş durumda.