Tahran’da susuzluk alarmı: Şehir su kriziyle karşı karşıya

Tahran’da yaşanan su kesintileri çok ciddi boyutlara ulaştı. Halk sorunun yeni olmadığını, hükümetin tedbir almamasının sonucu olduğunu belirtiyor.

ROJNAK ŞEHBAZİ

Tahran- Aşırı sıcak hava dalgası ve barajlardaki su seviyesinin düşmesi, Tahran’ı ciddi bir su kriziyle karşı karşıya bıraktı. Sık sık yaşanan su kesintileri, düşük basınç ve seyyar su tankerlerinin devreye alınması, krizin en görünür işaretleri arasında.

İran Meteoroloji Kurumu’nun verilerine göre ülke yılın en sıcak haftasını yaşıyor; bazı bölgelerde sıcaklık 50 dereceyi aştı. Şiddetli sıcakların yanı sıra, İran yaklaşık beş yıldır devam eden kuraklıkla boğuşuyor. Bu yıl yağış miktarı geçen yıllara göre daha da azaldı ve barajlardaki su depoları önemli ölçüde geriledi. Bu durum, altyapı sorunları ve etkisiz yönetimle birleşerek ülke genelinde hem su hem de elektrik kesintilerine yol açtı. Özellikle Tahran ve Karaj gibi şehirler, tankerlerden su temini ve evlerde bidonlara su depolama gibi yöntemlere başvurmak zorunda kalıyor.

Uzayan su kesintileri

Tahran’ın birçok bölgesinde su basıncı düşmüş durumda. 14 Temmuz gününden itibaren, özellikle şehrin güneyinde yaygın su kesintileri rapor edildi. Bazı bölgelerde su kesintileri 72 saate kadar uzadı.

Tahran’da yaşayan Elhe Saeedi, “Geceleri su kesiliyor, gündüzleri de elektrik kesintisi nedeniyle pompalar çalışmıyor, suya erişemiyoruz” diyerek yaşadıkları sorunları dile getiriyor.

Yine Tahran’ın Ferdis bölgesinde yaşayan Anahita Keysariyan, “Saat 14.00’ten 22.00’ye kadar su yok. Bebeğe mama hazırlamak, temizliği sağlamak çok zor. İçme suyu için bile önceden stok yapıyoruz” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.

Bir kuaförde çalışan Golara Foroozan da, “Saç boyama işindeyim, susuz çalışmak imkânsız. Hem müşteri saçına zarar verir hem de işimizi yapamayız. Ekonomik kriz varken bir haftadır dükkânı kapattım çünkü su kesintisi önceden haber verilmiyor” diye belirtiyor.

Su kesintilerinde adaletsizlik

Tahranlılar, su kesintilerinin şehrin farklı bölgelerinde adaletsiz dağıldığını söyleyerek, şunları hatırlatıyor: “Güney ve kenar mahallelerde su sık sık kesiliyor, içme suyu kalitesi düşük ve çoğu zaman içmeye ya da yıkanmaya uygun değil. Kuzey ve merkezi bölgelerde ise yalnızca basınç düşüyor ve kesinti nadiren yaşanıyor. Elektrik kesintileri de çoğunlukla yoksul ve güney mahalleleri etkiliyor.”

Tahran Su ve Kanalizasyon Kurumu, geçici çözüm olarak seyyar su tankerleri gönderiyor; ancak bunlar ağırlıklı olarak güney ve yoksul bölgelerde konuşlandırılıyor. Yurttaşlar, bu durumun olası sosyal tepkileri önlemek için bir “önlem” olarak uygulandığını düşünüyor.

Görmezden gelinen uyarılar

2010’lu yıllarda İran Çevre Kurumu, Tahran’ın sürdürülemez su kaynaklarına bağımlı olduğunu ve tüketim azaltılmazsa ülkenin “su iflasına” gideceğini açıklamıştı.

Yaşanan soruna dönük Neyime Ahmedi, “Uzun süredir su basıncı düşük, düzgün duş almak bile zor. Yıllardır özellikle kenar mahallelerde su sorunu vardı. Bugünkü kriz, yıllarca görmezden gelinen uyarıların sonucudur” diyor.

2019’da Meclis Araştırma Merkezi’nin raporuna göre, Tahran’ın içme suyu kaynaklarının yalnızca yüzde 50’si sürdürülebilir. Şebekedeki suyun yüzde 35’i kayıp veya kaçak.

Aynı dönemde baraj havzalarındaki yağışlar azaldı ve kuraklık derinleşti. Buna rağmen hükümet, su geri dönüşümü, altyapı onarımı veya halkı tasarrufa teşvik yerine su transfer projelerine ağırlık verdi.

Tahran’ın nüfusu artarken, kişi başı günlük su tüketimi 250 litreye ulaştı; bu rakam dünya standardı olan 150 litrenin çok üzerinde. Yıllarca biriken ihmal ve kötü yönetim, bugün şehri gerçek bir su krizine sürükledi.

Uzmanlar, eğer acil önlem alınmazsa Tahran’ın önümüzdeki 40 gün içinde “sıfır saat” (tam su kesintisi) riskiyle karşı karşıya kalabileceğini ve bunun tersine göç dalgasına yol açacağını söylüyor.