Haber Merkezi- Eski siyasi tutuklu Sepideh Qolian, tahliyesinin ardından yaşadığı günlük baskıları ve kadınlara yönelik kısıtlamaları dijital medya hesabında paylaştı. Sepideh Qolian, uzun süredir serbest olduğunu belirterek, “Kaçıncı kezdir sokakta polis ve sivil giyimli görevlilerle karşılaşıyorum bilmiyorum. Her seferinde odamın kapısını kapatırken, annemle babamın bakışları bana eşlik ediyor; sanki bir daha dönmeyecekmişim gibi” ifadelerini kullandı.

Şairane bir dille yazdığı metinde, bazen geri dönmenin mümkün olmadığını belirten Sepideh Qolian küçük yaşam anılarının bile ağır bir hatıraya dönüştüğünü şu sözlerle aktardı: “‘Öğle yemeğine denizden balık getireceğim’ sözü bile aklımda delirtici bir anı olarak kalıyor.”

Sepideh Qolian, geçtiğimiz hafta Tuhura Okuluna gittiğini ve sabahın erken saatlerinden itibaren elektrik, su ve internet kesintileriyle uğraştığını belirterek yaşam koşullarını şu sözlerle tanımladı: “Zamanın arasında bir şeylerin kırıntılarını bulup ceplerimize koyuyoruz ama bu, gerçekten yaşam değil.”

Artan kısıtlamalar

Kadınlara yönelik kısıtlamalara da dikkat çeken Sepideh Qolian, okulda yaşanan bir olayı şöyle aktardı: “Okula vardığımda, müdürün sadece ‘birkaç tel saç’ yüzünden genç kadınlara hakaret ettiğine, karakolu ve polisi okula çağırdığına inanamadım. Sonunda iş resmi şikâyete kadar gitti.”

Sepideh Qolian ayrıca, spor salonunun da aynı gerekçeyle kapatıldığını, arkadaşlarıyla zaman zaman sığındıkları Chaplin Kafenin de kapatılmasının ardından yeniden açıldığını ancak girişine “Lütfen İslami kurallara riayet edin” yazılı bir pankart asıldığını söyledi.

Kısıtlamaların adaletsiz olduğunu vurgulayan Sepideh Qolian, “Açıkça söylüyorum, ben sizin İslami kurallarınıza uymak istemiyorum. Onca hırsızlık ve cinayetten sonra, insanların iş yerlerini saç telleri yüzünden mühürlemeye ya da bize emir vermeye hiç hakkınız yok” ifadelerini kullandı.

‘Yürümeye devam ediyorum’

Hayatın sürekli baskı altında geçtiğini belirten eski siyasi tutuklu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim varlığımız zaten mahkûm edilmiş durumda. Bu mahkûmiyete karşı en ufak bir itirazda bulunanın üzerine tüm güçleriyle çullanıyorlar. Buna rağmen ben hâlâ bu şehirde, üzerime yağan tüm çizgilere ve eziyetlere rağmen yürümeye devam ediyorum.”

Sepideh Qolian, mücadeleye dair geçmişte yaşadığı tereddütlere değinerek,
“Bazen kendime eskisi gibi soruyorum: ‘Sepideh, ilk savaş hamlen nedir?’ Sonra kendi kendime cevap veriyorum: ‘Güneşle temas’” dedi.

Her şeye rağmen kalmaya ve direnişi sürdürmeye kararlı olduğunu vurgulayan Sepideh Qolian, sözlerini şöyle tamamladı: “Gökyüzü karanlık ve morarmış olsa da kalmaya karar verdim. Buradan, bulunduğum yerden, bu kederle, tüm kavgalarla kalacağım. Kalıp ne yapacağım, bu elbette bir soruydu. Ama artık çözülmüş bir soru. Artık sadece direnişle yetinmeyeceğiz; adımlarımızı daha ileriye taşıyacağız.”

Sepideh Qolian kimdir?

Sepideh Qolian 1995 yılında Huzistan eyaletinin Dezful kentinde doğdu. Sepideh Qolian, öğrenci olduğu dönemde toplumsal sorunlara ilgisiyle öne çıktı. Onu kamuoyunun gündemine taşıyan olay ise 2018’de Huzistan’daki Haft Tappeh Şeker Kamışı Fabrikası işçilerinin grevi oldu. Grev sırasında işçilerin yanında yer alan ve onlarla röportajlar yapan Sepideh Qolian, “rejime karşı propaganda” suçlamasıyla gözaltına alındı.

Serbest bırakıldıktan sonra gördüğü işkence ve kötü muameleyi kamuoyuna açıklaması yeni bir dava açılmasına yol açtı. Ardından tekrar tutuklanan Sepideh Qolian, 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve uzun süre Evin ile Karçak cezaevlerinde kaldı. Hapiste de kadınların ve siyasi tutukluların sesi olmaya devam eden aktivist, yazdığı mektuplar ve notlarla yaşanan hak ihlallerini dünyaya duyurdu.