Savaşta kadın gazeteci nasıl olunur?

Gazetecilik vicdani ve ahlaki bir meslek olduğu kadar, topluma da hakikati yansıtmakla yüklümlüdür. Sahadaki her gazetecinin farklı farklı hikayeleri vardır. Îbtisam Axfir ve arkadaşlarının hikayesi tam da savaşın yaşandığı bölgelerde gazeteci olmanın zorluklarını anlatıyor. 
Libya-Bingazî- Savaşın yaşandığı bölgelerde gazeteci olmak aynı zamanda farklı riskleri de barındırıyor. Savaş, gerçeklerin aktarılmasında her zamankinden daha fazla cesaret ve can güvenliği sorununu beraberinde getiriyor. Gazeteci İbtisam Axfir, kendi gazetecilik serüvenini anlattı. 
Îbtisam Axfir, yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:
“Korku hissi hep benimleydi. İlk kez savaştan sonra şehrin sokaklarına inmeye cesaret ettim, özellikle de DAİŞ’in ana üssü olan şehir merkezine gittim. Bingazi kenti bir yıl içerisinde bir kuşağı toprağa gömmüştü. Bu kentte tarihi eserlerin, mekanların tümünü yıkmışlardı. İnsanın içine korku yayan tüm o katliam görüntülerinin sahnelendiği sokaklarda yürümeye devam ettim. Bu kent bir kabus gibiydi, yaşananları hayal etmeye bile cesaret edemiyordu insan.”
“Akla ve hayale getiremeyeceğim olaylarla karşılaştım”
Savaş ortamında mesleğinde bir eşiği atlaması için kendini zorladığını söyleyen Îbtisam Axfir, “İki saat sokaklarda dolaştıktan sonra ana caddeye çıktım. Birden gençlerle dolu bir araç önümde durup bana ‘sen DAİŞ üyesi misin, sen onlarla mı çalışıyorsun?’ dedi. Bu sözleri içime bir korku tohumu ekti ve geri döndüm. İhanetçi söylemi basit değildi ve peşime düştüler. Kameramı onlara vermemi istediler. Korku çok ilginç atmosferler yaratıyor. Ben de hızla araca atlayıp oradan uzaklaştım ve eve döndüm. Ama karşılaştığım bu olay beni sokaklardan uzaklaştırmadı. Her dışarı çıktığımda asla akla ve hayale getiremeyeceğim olaylarla karşılaştım.” diyor. 
“Güçlü bir irade gerekiyor”
Îbtisam, savaş bölgelerinde gazeteci olmayı “ölümün eyleme daima eşlik eden bir meslek” olarak tanımlıyor ve şöyle devam ediyor: “Güçlü bir irade istiyor. Korku ve endişeyle dolu olan sahadaki gazetecilik faaliyetlerim bana büyük bir tecrübe kazandırdı. O korku dolu anları hiçbir zaman unutamadım. Savaştan önce ve savaştan sonra Libya’da gazeticilik yapanların deneyimlerinden de yararlanmak istedim.”
Kadın gazetecilerden biri de Henan
Gazeteciliğe Teşvik Kurumu habercisi Henan Ali’nin deneyimleri de Îbtisam’dan farklı değil. Henan Ali, iletişim fakültesini bitirdikten sonra, sahada pratik deneyim kazanmak istiyor. Henan “Pratik sahada çalışmak insanı daha yaratıcı kılıyor. Arkadaşlarım bu konuda çok destek sundular, babam nereye gitsem aracıyla bırakırdı. Yorucu bir iş ama yine de güzel.” diyor.  Henan, Libya’da toplumun kadın gazetecilere yaklaşımını ise şu sözlerle anlatıyor : 
“Toplum bakış açısına göre kadınlara roller biçiyor. Kadınların farklı çalışma sahalarında bulunmalarına dar bir yaklaşımları var. Tüm yargılara rağmen mesleğimin gerektirdiği tüm çalışmaları yürüttüm. Dünya bu konuda ilerliyor. Dijital ortam üzerinden gazeticilik yapmak da daha yaygınlık kazandı. Fakat gazeteler hala eski yöntemlerle çalışma sürdürüyor, bu da yayıncılığı zayıflatıyor. Sanal medya ile birlikte yarış kızıştı. Bu yüzden daha yaratıcı yol ve yöntemlere de ihtiyaç var çekici, izlenir ve takip edilebilir olmak için.” 
“Kadın gazeteciler korunmalı”
Libya Haber Ajansı Muhabiri Fatime Al-Werfili de “Bir kez kendimi tek başıma büyük bir sokakta buldum. Daha önce birçok kez haber takibi yapmama rağmen başıma bir kere ilginç bir olay geldi. Öğretmenlerin yapacağı eylemi takip için alana gittim, gittiğimde benden başka kimse yoktu alanda. O zaman çok korktum. O zamandan beri sadece günlük rutinleri ve hastane haberlerini takip ediyorum.” diye anlatıyor.  Kadın habercileri sokaklardaki tehlikelerden de koruyabilecek bir gücün olması gerektiğini düşünen Fatime, Liyba yönetimini bu konuda sorumluluk almaya çağırıyor. 
“Tehdit edildi ve engellendi”
Gazeteci Emel Al-Zadam Ekonomi’nin Sesi Gazetesi’nde çalışıyor. Kendisi Cerabluslu ve şu sözlerle gazetecilik deneyimlerini anlatıyor: “İki yıl önce başladım gazetecilik mesleğine. Yaşadığım en korkunç şey toplumun yapmış olduğum işle alay etmesi oldu. ‘Libya’da gazete var mı ki sen çalışıyorsun’ diyorlardı. Yaptığım işi küçük görmeleri çok zoruma gidiyordu. En çok da ağırıma giden güvenlik güçleri tarafından tehdit edilmem ve engellenmemdi. Kadın olduğum için desteklemiyorlardı.” 
“Dışarıda çalışmak zor”
Aya Axa da yerel bir ajansta çalışıyor. 2012 yılında Bingazi’de yapılan seçimlerle birlikte sokağa indiğini aktaran Aya, “Seçim sürecinde oy kullanan kadınlardan sandık başında görüş almak istedim. Ancak bir seçim gözlemcisi o an bana müdahale edip beni zorla dışarı çıkardı. Dışarıda çalışmak çok zor.” diye anlatıyor.
Libya Ulusal Gazeteciler Sendikası: Gazeteciler korunmalı
Libya Ulusal Gazeteciler Sendikası başkanı Fateh Ali Menei, kadın gazetecilerin korunmalarını isterken “Gazeteciler haber takibi yaparken, onları koruyabilecek herhangi bir tedbir yok. İlgili sendika ve basın kurumları güvenlik güçleriyle ilişki kurmalı, sicil bilgilerini vermeli ve sahada gazetecilik yapanlar gazetecilik kartı takarak haber takibine gitmeli. Libya’nın durumu çok hassas. Fotograf çekmek için bile muhabir arkadaşlarımız güvenlik güçlerinden izin almalılar ki kendileri açısından sakınca oluşturabilecek herhangi bir durum yaşanmasın.” diyor.