Saldırılara karşı ortak açıklama: Kürt halkı ile dayanışma içinde olun

DTK, TJA, DBP, HDP ve sivil toplum örgütleri AKP ve KDP’nin saldırılarına karşı açıklama yaparak, “Tüm sosyalist, demokrat ve aydınları bu savaş politikalarına karşı Kürt halkıyla dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz” dedi.

Amed – Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Barış Anneleri Meclisi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Diyarbakır’daki demokratik kurumlar, Federal Kürdistan Bölgesi topraklarına yönelik başlatılan savaşa ilişkin açıklama yaptı. DBP Diyarbakır İl binasında yapılan açıklamaya DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Feleknas Uca, Barış Anneleri ve Kürdistan'daki demokratik kurumların temsilcileri katıldı.

Feleknas Uca: Saldırıları kınıyoruz

İlk olarak söz alan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Feleknas Uca, Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırıların tesadüf olmadığını belirterek, Federe Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmenin hemen ardından operasyonun başlatılmasına dikkat çekti. Türkiye’nin saldırılarıyla eş zamanlı olarak Irak Ordusu’nun Şengal’e yönelik saldırılarının başladığına değinen Feleknas Uca, “Çarşema Sor Bayramı’nın arifesinde bu saldırılar sıradan değil. Bir kez daha Şengal’e kapsamlı saldırı hazırlığı yapılıyor. DAİŞ’in 3 Ağustos’ta yapamadığını Türkiye, Irak Ve KDP’nin eliyle yapılıyor. Bir kez daha bu saldırıları kınıyoruz” dedi.

Saliha Aydeniz: Saldırılar Kürt düşmanlığının devamı

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz de, operasyonun Türkiye’nin Kürt düşmanlığının devamı olduğunu söyledi. Bu saldırının yüz yıldır Kürt halkına yönelik düşman politikalarının devamı bir savaş olduğunu bildiklerini kaydeden Saliha Aydeniz, “KDP’nin tutunduğu çizgi, hem Türkiye hem bölge devletlerin hem de ailesel çıkarları koruma tutumudur. Kürt halkı tarih önünde bunun hesabını soracaktır. Bugün Güney Kürdistan statüsünü korumak, bütün Kürdistan halklarının, Ortadoğu halklarının birinci sorumluluğu olmalıdır. Bu tutum içinde olan bütün yapıların, başta Barzani ailesi ve KDP’nin bu çizginin Kürtlere kaybettireceğinin, bu çizginin Kürdistani bir çizgi olmadığını, Kürt halkının kazanımlarını peşkeş çekme girişimi olduğunu çok net ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.

“Sessizlik savaşa ortak olmaktır”

Bu kirli savaş, imha ve inkar politikalarının sadece Kürt halkını etkilemediğini sözlerine ekleyen Saliha Aydeniz, son olarak şu ifadelerde bulundu: “Türkiye halkları da tarihinin en büyük siyasi, ekonomik ve doğa talanıyla karşı karşıya kalmıştır. Kürt meselesi çözülmeden bu sorunların Türkiye’de aşılacağını sananlar tarihi bir yanılgı içerisindeler. Bölgede ve dünyada yaşanan savaşlara karşı tutum alıp Kürt halkı ve Kürdistan halkına yönelik saldırılarda sessizliğini korumak bu savaş politikalarına ortak olmaktır. Ukrayna, Filistin topraklarına yönelik işgal saldırılarına ve hegemonya savaşlarına karşı duranlar Kürdistan ve Kürt halkı üzerindeki savaş ve inkar politikalarına karşı tutum geliştirmedikçe, Türkiye’nin demokratik bir ülke olması beklenmemelidir.

Tüm halklara çağrı

Başta Türkiye’deki tüm devrimci, sosyalist, demokratları ve aydın-sanatçıları bu savaş politikalarına karşı Kürt halkıyla dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz. Bu savaş en çok da Türkiye toplumunu etkiliyor ve etkilemeye devam edecektir. Gün geçtikçe diktatörlük rejimi gelişecek, demokrasi zayıflayacak, ekonomik talan devam edecektir. Bu temelde tüm Kürdistan ve Türkiye halklarını bu kirli savaş politikalarına karşı barış siyasetini geliştirmeye ve demokratik tepkisini ortaya koymaya davet ediyoruz.”

“Annelerin eli iki yakanızda olacak”

Barış Anneleri Meclisi Havva Kıran da, sınır ötesi operasyonda Türkiye ile ortaklaşan Barzani ailesine seslenerek, “Artık ‘sayın’ kelimesi dile gelmiyor. Halepçe’yi unuttular mı? Saddam’dan kimyasal silah, ölüm ve tutuklamayı öğrendiler. İnsanlığı değil, Saddam’ı örnek alıyor. Şimdiye kadar bir Kürt, bir Kürt lideri olarak kabul ediyorduk. Saddam devrildiğinde, Kürtler Güney Kürdistan’da Kürdistan’ın bir ayağını oluşturduğunu düşündü. Maalesef en büyük düşman olduğunu fark edemedik. Bugün Kürt halkının çocukları, kendi halkının özgürlüğü için mücadele ediyor. Onlar, bu halkın çocuklarını bombalayanlarla ortaklaşıyor. Onları kınıyoruz, Halepçe’yi unuttular, Saddam’ın zulmünü unuttular, ikinci Saddam oldular. Annelerin eli, iki yakanızda olacak. Şiddet ile kimse lider olmaz. İnsanlıkla lider olunur. Anneler olarak sizi doğru yola çağıyoruz. Kürtler adına Kürtleri katlediliyorsunuz, eliniz Kürt çocuklarının kanına bulaştı. Bunu kabul etmeyeceğiz. Hakikati görün” şeklinde konuştu.