Rojava Kürt Kadınları Danışma Toplantısı: Kadınlar saldırılara daha güçlü cevap verecek

Rojava Kürt Kadınları Danışma Toplantısı, Kürt kadınların Rojava'daki birliğinin inşası için daha güçlü çaba gösterilmesi ve inşa çalışmalarının tüm kadınların görevi olduğu çağrısıyla sona erdi.

Qamişlo- “Kürt kadınlarının işgale karşı ortak tutumu” sloganıyla düzenlenen Rojava Kürt Kadınları Danışma Toplantısı, sona erdi. Kongra Star öncülüğünde yapılan Qamişlo’daki toplantıya kadın örgütleri, siyasi partilerin kadın temsilcileri, aydın ve yazarlardan oluşan 50’den fazla kadın katıldı. Kadınlar toplantı sonunda sonuç bildirgelerini açıkladı. Rojava'daki birliğinin inşası için daha güçlü çaba gösterilmesi istenen sonuç bildirgesinde ve tüm kadınların inşaa için çalışması ve rol üstlenmesi gerektiği ifade edildi.

Saldırılar artıyor

“Toplantımızda bölgemizdeki gelişmeler ve toprağımıza etkileri detaylı olarak ele alındı. Bize dayatılan tehlike çok büyük. Düşmanın saldırıları katletmeye yöneliktir. Kürt halkının direnişi aynı zamanda varlığın ve yokluğun direnişidir. Toplantımızda, Lozan Antlaşması'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümünde Rojava ve Başûrê Kürdistan'ın işgaliyle Misaki Milli hayata geçirmeye yönelik faşist Türkiye devletinin planlarına odaklandık” denilen sonuç bildirgesinde tehditlerin arttığı ve saldırıların şiddetlendiği belirtildi.

“Kadınlar öncü rolünü güölendirmeli”

Sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

“Kürtlere yönelik kirli planların bertaraf edilmesi, halkımızın ve Kürt güçlerinin birleşik cephe oluşturmasını, kazanımlarını savunmasını ve özgürlüğünü kullanmasını gerektiriyor. Ne yazık ki Kürt ulusal birliği çizgisinde olması gerekenler halkımızın düşmanlarının yanında yerini almaktadır.

Kadınlar, KDP’nin ihanet ve işbirliği tutumunu şiddetle kınayarak, düşmanlıklara bir an önce son verilmesi ve demokratik ulusal birlik çizgisi için çağrıda bulundu.

Toplantımızın ikinci gündemi olarak bu kritik süreçte kadının rolü ve görevi üzerine geniş kapsamlı tartışmalar gerçekleştirdik. Kürt kadınlarının öncü misyonunu bugün her zamankinden daha fazla yerine getirmemiz gerekiyor. Kadınlar olarak işgale karşı mücadelede ve Kürt ulusunun demokratik birliğinin inşasında öncülüğümüzü güçlendirmeliyiz.”

“Mücadeleye çağrı”

Sonuç bildirgesinde aynı zamanda alınan kararlarda sıralandı.

“*İşgale karşı ulusal duruşun netleştirilmesi gerekiyor. Kürdistan işgaline karşı uluslararası mücadele ulusal bir görevdir.   Kadınlar bu görevin öncüleridir. YJA-Star ve HPG gerillalarının işgale karşı direnişine sahip çıkmak ve destek olmak da ulusal  bir görevdir.

*Kürt halkının düşman güçleriyle  iş birliği bizim kırmızı çizgimizdir ve hiçbir şekilde kabul edilemez.  Köleliğe karşı güçlü ve etkili bir duruş sergilenmelidir.

*Kürt kadınları olarak Kürdistan'daki siyasi süreçlerde etkin rol oynamak için siyasi faaliyetleri sınırların hem içinde hem de dışında güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bunu yapabilmek için hem  bölgesel hem de ulusal düzeyde ilişkilerin güçlendirilmesi gerekiyor.

*Rojava’da Kürt kadınlarının birliğini inşa etme çalışmaları yoğunlaştırılmalıdır. Bu aynı zamanda hepimizin görevidir. Bu amaçla kadın girişimi geliştirilecektir.

*Kürt kazanımlarını yok etmeye yönelik yozlaşmış politikaları yenmek için Kürt kadınlarının ulusal diplomasi çalışmaları yürütülmelidir.

*Konseyimiz, Üçüncü Ulusal Kürt Kadınları Konferansı'nın acilen toplanmasını talep etmektedir. Bu amaçla, konferans hazırlık komitesini Kürdistan'ın dört parçası düzeyinde toplanmaya ve konferansa davet etmeye çağırır.

*DAİŞ'in esir aldığı Êzidî kadınları özgürleştirmeye yönelik güçlü ve sonuç alıcı çalışmalar, Kürt kadın hareketinin temel görevidir. İşgal altındaki topraklarda kadınlara yönelik soykırımdan sorumlu olanları adalete teslim etmek için özel çalışmalar geliştirmek de bizim sorumluluğumuzdur.

*Toplantımız işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı bölgesel ve uluslararası güçlerin sessizliğini kınıyor ve onlara müttefik muamelesi yapıyor.  Başta Katar ve Kuveyt olmak üzere şirketleri aracılığıyla Türk işgaliyle işbirliği yapan güçler, insanlık suçlarına ortak olarak görülüyor. Demografik değişim politikalarına karşı daha yüksek bir yasal mücadele çağrısında bulunuyor”