Polis barikatına kadınlardan tepki: Alanları terk etmeyeceğiz
Dün Amed’de İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin yapılmak istenen yürüyüş polisler tarafından engellendi. Engellemenin kendilerini durduramayacağını ifade eden kadınlar, baskı ve zorbalıklara karşı alanları terk etmeyecekleri mesajını verdi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed -Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde “İstanbul Sözleşmesi’ni sokaklarda kazandık, sokaklarda savunacağız” şiarıyla dün Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesinde bulunan Dünya Kavşağı’ndan yapılmak istenen yürüyüş polisler tarafından engellendi. Bölge kentlerinden gelen kadınların bir araya gelmesi engellenirken, kadınlar gruplar halinde polis çemberi altında 3 saat boyunca bekletildi. Yürüyüşe katılmak için gelen ancak polis çemberi ile karşılaşan kadınlar, yaşanan duruma tepki gösterirken, kendilerine karşı gösterilen hassasiyetinin kadın katillerine de uygulanması gerektiğini ifade etti.
“Bu zorbalığa karşı burada olmaya devam edeceğiz”
Çember arkasından mikrofon uzattığımız kadınlar engellemelere karşı alanları terk etmeyeceklerini belirti. Kadınlardan Aklime Keskin, yapmak istedikleri yürüyüşün engellenmesine dair şunları söyledi; “Bugün buradayız ama etrafımız kapalı. Kadınların yan yana gelmesine bile izin vermiyorlar. Kadının hakları için, kadınların daha fazla katledilmemesi için bugün buraya geldik. Ama ‘kadınların hakkı yok’ diyerek de yürüyüş yapmamıza izin vermiyorlar. Günde 3-4 kadının katledilmesi onları rahatsız etmiyor! Katliam olsun, kadınlar yok olsun diye yapmadıkları şey yok. Ama biz bu zorbalığa bu baskılara karşı her daim buradayız ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadınsız yaşam olmaz.”
“Çocuklarımızın geleceği için buradayız”
Kongreler ya da toplantılarda diğer insanlara sağlanan koşulların kadınlara geldi mi kısıtlandığına dikkat çeken Arin Zümrüt, bu tarz uygulamalarla kadınların sesinin susturulmak istendiğini söyledi. Yapılan engellemelerin kendilerini durduramayacağını belirten Arin Zümrüt, “Bugün İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararını protesto etmek için buradayız. 25’er kişilik gruplar halinde bize ayrı ayrı durmamız gerektiği söylendi. Herhangi bir mantığı bize anlatılma gereği bile duyulmadı. Biliyoruz ki ülkede ki belli bir siyasi görüşün toplanmasına izin veriliyor. Kongrelerde, toplantılarda binlerce insan pandemi koşullarına dikkat etmeden bir araya gelebiliyor. Ama açık alanda 200-300 kadının bir araya gelmesini engellemek istiyorlar. Bugün yürüyemezsek bile yarın yürüyeceğiz. Kazandığımız hakları burada kaybetmeye niyetimiz yok. Çocuklarımızın geleceği için buradayız. İstanbul Sözleşmesi’nde tekrar imzacı olana kadar da bu etkinliklerimiz devam edecek” şeklinde konuştu.
“Kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz”
Bir diğer kadın Elif Haran ise karşılaştıkları engellemeye karşı şunları söyledi; “Polis aracı ve polislerle etrafımızı kapatmış durumdalar. Adı İstanbul sözleşmesi olan bu sözleşemeden Türkiye’nin geri çekilmesi ile ilgili bir durumu olamaz. AKP kongreleri ‘lebalep’ doluyken, kongrelerden sonra Türkiye’de salgının daha fazla arttığını da görüyoruz. Ama şurada birkaç kadının bir araya gelip kendi hakları için bir yürüyüş düzenlemesine izin verilmiyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Sonuna kadar da İstanbul sözleşmesinin arkasındayız. Kazanımlarımızdan asla vazgeçmiyoruz.”
“İktidar kadınlara savaş açmış durumda”
Son olarak konuşan HDP Amed Milletvekilli Remziye Tosun ise şu ifadelere yer verdi; “Bugün kadın katliamlarına ve tecavüzlerine karşı buradayız. Üç saattir burada olmamıza rağmen yürümemize izin vermiyorlar. Keyfi ve siyasi bir şekilde bize engel oluyorlar. Ama yürüyüşümüz siyasi bir çıkar amaçlı değil. Kadınların daha fazla katledilmemesi için bugün burada toplandık. Gruplar halinde burada bekletiliyoruz, yan yana gelmemize bile izin vermiyorlar. İktidar bugün kadınlara karşı bir savaş başlattı. Kadınların katledilmesine ve şiddet görmesine sadece seyirci kalıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada alanlarda olmaya devam edeceğiz ve alanları asla terk etmeyeceğiz.”