HDK’den ‘Barış için 1 milyon imza’ kampanyası

HDK, Kürt sorununun çözümü için “Barış için 1 milyon imza” kampanyası başlattı.

İstanbul- Halkların Demokratik Kongresi (HDK), İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan bir otelde “Barış için 1 milyon imza” kampanyasının deklarasyonunu açıkladı.

HDK Eşsözcüleri Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın yanı sıra HDK bileşenlerinin temsilcileri toplantıya katıldı.

‘Barış için kapı aralanmış durumda’

 Toplantıda konuşan HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, barışa bir şans verilmesi gerektiğini belirtti.

Son görüşmelere dikkat çeken Meral Danış Beştaş, barışa kapı aralandığını söyleyerek, “Belki çok yakınız, belki de bu yakınlığı bizler tayin edeceğiz. Bu nedenle imza kampanyası başlatıyoruz. Barış kolay bir süreç değil. Eğer barışı yakalamak ve barış içinde yaşamak çok kolay olsaydı dünya büyük savaşlara sahne olmazdı. Koca iki dünya savaşı yaşadık. Şu an da üçüncü dünya savaşının eşiğindeyiz” dedi.

‘Sağlam tuğlalarla örülü bir barış istiyoruz’

 İsrail’in Gazze’ye yönelik uzun süreli saldırılarının ardından ateşkes yaşandığını kaydeden Meral Danış Beştaş, “Gazze'de yaşananları uzun süre unutamayız. Bir karar vermeliyiz. Bu utanç sayfalarında mı yer almak istiyoruz, yoksa onurlu bir barışı miras bırakmak isteyenlerin yanında mı yer almak istiyoruz? Sağlam tuğlalarla örülü bir barış istiyoruz. Barışın toplumsallaşması meselesini HDK olarak önümüze koyduk. 8-9 Şubat'ta uluslararası bir konferansı İstanbul'da yapıyor olacağız. Barışın toplumsallaşması nedir; herkesin kendini bulduğu, tek bir sesin değil, toplumun tüm sesinin çıktığı ve duyulması meselesidir. Kürt sorunu bir inkar sorunudur. İnkar edilen, yok sayılan tüm kesimlerin barış için birleşmesi mümkündür. Bu mümkünün kıyısındayız. Artık o kıyıda durmanın değil, içine girmenin zamanıdır” ifadelerini kullandı.

 Ardından HDK Eşsözcüsü Ali Kenanoğlu, metni okudu. Meclis Başkanlığı'na gönderilmek üzere hazırlanan kampanya metni şu şekilde: “Uzun yıllardır yaşadık ve yaşıyoruz ki, Kürt sorunun çözümü adına dayatılan güvenlikçi politikaların yarattığı çatışma hali, yüz binlerce insanın ölümü, gözyaşı ve büyük acılarla dolu bir toplumsal tablo ortaya çıkardı, çıkarıyor. Barışçıl çözümü dışlayan bu ısrarın kaçınılmaz olarak ağır ekonomik maliyetleri de var. Güvenlikçi politikaların öncelenmesi nedeniyle Türkiye’de son 40 yılda en az 3 trilyon dolar harcanmıştır. Bu durum, yaşanılan toplumsal yoksunluğun ve yoksulluğun dayanılmaz boyutlara ulaşmasının da en temel nedenidir. Kürt sorunu, demokratik, barışçıl ve toplumsal çözümünü beklemektedir. Barışı kazanmaktan ve ortak yaşam geleceğimizi savunmaktan vazgeçemeyiz. Ortadoğu’da ve Suriye’de katliam ve soykırım boyutuna varan saldırılar da göstermiştir ki barış, Bölge’de yaşayan halklar ve inançlar açısından da hayatidir. Bu sebeplerle, başta TBMM olmak üzere, tüm siyasi ve toplumsal çevreleri, özgür ve adil bir yaşam özlemi duyan yurttaşları, barışın inşası için sorumluluk almaya davet ediyoruz. Savaşın karanlığından çıkıp barışın aydınlığında buluşmak için bir imza da ben veriyorum!”