‘Nazım ve Cihan’ın yürüttüğü mücadeleyi sürdürmek en temel sorumluluğumuzdur’

Kuzey ve Doğu Suriye’de haber takibi yaptıkları sırada katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için yapılan anma etkinliğinde konuşan Dicle Müftüoğlu, “Yürüttükleri mücadeleyi sürdürmek en temel sorumluluğumuzdur” dedi.

Haber Merkezi- Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ile Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları takip ettikleri sırada 19 Aralık 2024’te Türk devletinin SİHA saldırısıyla katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için anma etkinliği düzenledi.

ÇandAmed Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen anmaya, Cihan Bilgin’in ailesinin yanı sıra çok sayıda gazeteci, siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.

Anmanın yapıldığı salona Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın fotoğrafları asılırken, fotoğrafların yanına karanfiller bırakıldı ve mumlar yakıldı.

Anmada Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın kadrajından çıkan fotoğraflar da sergilendi. Her iki gazeteci şahsında katledilen tüm basın emekçileri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Anmada “Şehîd namirin” sloganları atıldı. Ardından Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in yaşamlarını ve mücadelelerini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.

Anmada ilk olarak söz alan Cihan Bilgin’in babası Nesim Bilgin, kızının hakikat yolunda yürüdüğünü belirterek, “Şerefli bir yolda yaşamını yitirdi” dedi.

‘Her iki gazeteci de özgürlük mücadelesini tercih ederek Rojava’ya gitti’

Daha sonra konuşan gazeteci Dicle Müftüoğlu, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in yürüttüğü mücadelenin, yok sayılmak istenen bir halkın hakikatini dünyaya duyurma mücadelesi olduğunu vurguladı. Özgür Basın emekçilerinin bu halkın varlık mücadelesine tanıklık etmekle sorumlu olduğunu belirten Dicle Müftüoğlu, Nazım ve Cihan’ın bu yolda öncülük ettiğini söyledi.

Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in hakikate yaklaşımlarıyla yol gösterdiğini ifade eden Dicle Müftüoğlu, her iki gazetecinin de özgürlük mücadelesini tercih ederek Rojava’ya gittiklerini, oradaki gerçekleri fotoğraf ve görüntülerle dünyaya aktardıklarını kaydetti. Dicle Müftüoğlu, “Bugün onların yokluğu bizi eksiltmiş olsa da yürüttükleri mücadeleyi sürdürmek en temel sorumluluğumuzdur” dedi.

‘Arkalarında unutulmayacak anılar bıraktılar’

Anmada konuşan gazeteci Bilal Güldem ise Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cesaretleri, duruşları ve gülüşleriyle çevrelerini aydınlattığını söyledi. Onlarla birlikte çalışma fırsatı bulduğunu ifade eden Güldem, “Canlarını özgürlük yoluna adadılar. Arkalarında unutulmayacak anılar bıraktılar” dedi.

Bilal Güldem, gazetecilerin cenazelerinin alınması sırasında yaşanan engellemelere de dikkat çekerek, Gazetecilerin cenazelerini almak için gittikleri sınırda yaşadıkları zorlukları hatırlatan Bilal Güldem, şöyle konuştu: “Sistemleri bozulmuştu; tek bahaneleri buydu. Maalesef sistemleri bir tek bizim için bozulmuştu. Sonuçta anladık ki savaş suçu işledikleri için cenazemizi buraya getirmemize izin vermediler. Vermediler ki suçları teşhir edilmesin. Orada yaşananları dünyaya duyuruyorlardı. Bu iki gazeteci başka ülkeden olsaydı, başka milletten olsaydı dünya ayağa kalkardı. Elbet onların izcileri olarak onların şehit düştüğü günden bu güne öğrencileri peşlerinden gitti. Bu çalışmaları yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Keşke Cihan, Nazım, Êgit, Aziz bu günleri görseydi. Kürt halkı mücadelesiyle ne aşamaya geldi görselerdi. Sayın Öcalan’ın dediği gibi, biz Kürtlüğü kabul ettirdik, bundan sonra özgürlük zamanı. Her zaman şehitlerimizi anacağız” ifadelerini kullandı.