NADA: Gazze’de gazetecilerin katledilmesi soykırım planının bir parçası
Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA), İsrail’in gazetecilere yönelik saldırısını kınayarak, “Gazetecilerin katledilmesi soykırım planının bir parçasıdır” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi- İsrail, Gazze kentindeki El Şifa Hastanesi yakınlarında 10 Ağustos’ta gazetecilere ait bir çadırı hedef aldı. Saldırıda 6 gazeteci yaşamını yitirdi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA) açıklama yayınlayarak, İsrail güçlerinin gazetecilere yönelik devam eden saldırılarını kınadı. Açıklamada, son olarak Enes eş-Şerif’in de aralarında bulunduğu gazetecilerin bulunduğu çadırın hedef alındığı hatırlatıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Gazze’de devam eden soykırım zincirine eklenen yeni bir suçla, İsrail güçleri, görevini yerine getirirken El Cezire muhabiri Enes eş-Şerif’i kasıtlı bir bombardımanla şehit etti. Enes eş-Şerif sadece haber yapan biri değildi; o, yüzyılın en büyük suçlarından birinin cesur tanığıydı. Yıkımın ve yangınların ortasında, halkının gözleriyle gördüklerini kaydediyor, katilin şehitlerin enkazı, kuşatma ve açlık altında gömmek istediği gerçeği gün yüzüne çıkarıyordu.”
238 gazeteci, İsrail’in işlediği soykırım suçlarını haberleştirirken katledildi
Açıklamada, gazetecilerin hedef alınmasının münferit bir olay olmadığı, gerçeği karartma amacı taşıyan soykırım planının temel bir parçası olduğu vurgulanırken devamında şu ifadeler yer aldı: “Gazze’ye yönelik savaşın başlamasından bu yana 238 gazeteci, İsrail’in işlediği soykırım suçlarını haberleştirirken katledildi. Bu durum, modern tarihte basına yönelik en geniş kapsamlı saldırılardan biridir. Bu, sivilleri öldürme, hastaneleri yıkma ve yardımı engelleme suçlarının yanına eklenen çifte bir savaş suçudur”
Açıklamada, gazeteciliğin tarafsız bir meslek olmadığı, direniş cephesinin en ön saflarından biri olduğu belirtildi. NADA, “Enes eş-Şerif ve özgür basının tüm şehitleri, kameranın halkların elinde bir silah olduğunu kanıtladı; bu silah Filistin ve dünya hafızasını korur, zorla dayatılan sessizliği bozar. Yaşayan kelime, zorla dayatılan sessizlikten daha güçlüdür” denildi.
NADA, Birleşmiş Milletler’i ve sessiz kalan tüm hükümetleri bu suçların devamından sorumlu tuttu. Açıklamada, “Dünya kadın hareketlerini ve özgür basın ağlarını, soykırım bölgelerinde gazetecilerin korunmasını siyasi, ahlaki ve insani bir öncelik haline getirmeye çağırıyoruz. Tüm özgürlük güçlerini, hakikatin öldürülmesine ve Filistin halkının yok edilmesine sessiz kalan bölgesel ve uluslararası iş birliğine karşı durmaya davet ediyoruz” ifadeleri yer aldı.