Haber Merkezi - Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Ankara merkezli 9 ilde eş zamanlı yapılan polis baskınında gözaltına alınan 11 gazeteciden 9’unun tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Özgür Kürt Basını’na yönelik baskı, tutuklama ve işkenceler artarak devam ediyor” denilen açıklamada, “AKP-MHP iktidarı topluma korku yaymak ve savaş suçlarını örtmek adına Özgür Kürt Basını’nı hedef alıyor” sözleri ifade edildi.

'Özgür basını susturmak için düğmeye basıldı'

İktidarın kendinden olmayana büyük bir tahammülsüzlük ile yaklaştığının kaydedildiği açıklamada, Sansür Yasası’na da dikkat çekildi. İktidarın Sansür Yasası ile Özgür Basını susturmak için düğmeye bastığının belirtildiği açıklamada, gazetecilerin bu kapsamda tutuklandığı ifade edildi.

'Gerçeği yazmak suç sayıldı'

Açıklamanın devamında, “Bugün bir kez daha gazetecilerin gerçeği yazmasının suç sayıldığı ve bu nedenle tutuklanmalarıyla karşı karşıyayız. Gözaltına alınan arkadaşlarımızdan Diren Yurtsever, Habibe Eren, Öznur Değer, Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın ve Emrullah Acar sabaha karşı sessiz sedasız daha önce hazırlanan senaryo çerçevesinde tutuklandı. Yine Derya Ren arkadaşımız da hakkında kesinleşmiş ceza olduğu gerekçesi ile tutuklandı” diye belirtildi. 

'Gazeteciler hakikatin izini sürmeye devam ediyor'

8 Haziran’da Diyarbakır’da 16 gazetecinin evlerinin basılarak gözaltına alındığı ve 16 Haziran’da da tutuklandığı hatırlatılan açıklamada, “4 aydır tutuklu olan gazeteci arkadaşlarımız hakkında hazırlanmış bir iddianame de yok.  Ancak, tutuklamalara inat kadın gazeteciler sahaları terk etmiyor, hakikatin izini sürmeye devam ediyor. Özgür Kürt Basını hiçbir zaman hakikatin peşinden ayrılmadı. Bunun uğruna nice bedeller öndendi, ödeniyor. Gazetecilik faaliyetleri, kameralarımız, kalemimiz suç sayılamaz. Her zamankinden daha güçlüyüz, çünkü biz hakikat arayışçılarıyız” sözlerine vurgu yapıldı.

'Kadın gazeteciler geri adım atmayacak'

Açıklamanın sonunda ise şu sözlere yer verildi: “Sesimizi birleştirmeliyiz. Bugün bize dokunan hukuksuzluk ve adaletsizlik yarın sesini çıkarmayanlara dokunacak. Tüm gazetecilere çağrımızdır; gün dayanışma günü değil, gün gazetecilik onuruna sahip çıkma günüdür. Bugün gazetecilik onuruna sahip çıkmazsak yarın çok geç olabilir. Özgür Kürt Basını’na yönelik baş eğdirme politikalarına karşı kadın gazeteciler olarak asla geri adım atmayacağız. Direneceğiz, cesur olacağız, ne kameramızı kapatacağız ne de kalemimizi yere düşüreceğiz.”