Mizgin Hesen: Tüm kadın katillerine cezaların verileceği bir süreç gelecek
12 Ekim 2019’da işkence ile katledilen Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrin Xelef’e ilişkin yürüttükleri hukuki mücadeleye değinen Suriye Kadın Haklarını Araştırma ve Koruma Merkezi Yöneticisi Mizgin Hesen, Hevrin Xelef’in faili Hatim Ebo’ya ceza verildiğini söyleyerek, kadın katillerine cezaların verileceği bir sürecin geleceğini dile getirdi.
12 Ekim 2019’da işkence ile katledilen Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrin Xelef’e ilişkin yürüttükleri hukuki mücadeleye değinen Suriye Kadın Haklarını Araştırma ve Koruma Merkezi Yöneticisi Mizgin Hesen, Hevrin Xelef’in faili Hatim Ebo’ya ceza verildiğini söyleyerek, kadın katillerine cezaların verileceği bir sürecin geleceğini dile getirdi.
ROJ HOZAN
Qamişlo – 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak kabul edilmektedir. Ancak bugüne kadar hala kadın bedenine dönük şiddet ve katletme olayı yaşanmakta ve yaşanmaya da devam etmektedir. Kadınları katleden faillerden hesap sorulmadığı gibi failler ceza da almıyor. Bundan cesaret alan failler, uygulamalarını ise sürdürmekte. Uluslararası toplum kadına yönelik şiddet konusunda hiçbir sorumluluk almıyor ve sessizliğini korumaya devam ediyor. Türkiye ve ona bağlı gruplar, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının sürdüğü 12 Ekim günü, Girê Spî kentine giden sivillerin bulunduğu bir konvoyu hedef aldı. Yapılan saldırıda Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrin Xelef yaşamını yitirdi. Hevrin Xelef’in bedenine yönelik yapılan işkence ve uluslararası mahkemede olan dosyasına ilişkin Suriye Kadın Haklarını Araştırma ve Koruma Merkezi yöneticisi Mizgin Hesen, konuştu.
“Yaşananları tüm dünyaya duyuracağız”
Merkezlerinin Kasım 2019’da kurulduğunu belirten Mizgin Hesen, amaçlarının kadına yönelik şiddeti bitirmek olduğunu kaydetti. İlk başta topraklarından göç ettirilen kadınlara ilişkin birçok doküman topladıklarını dile getiren Mizgin Hesen, bu anlamda çalışma yürüttüklerinden söz etti. Katledilen, kaçırılan, hedef alınan kadınlarla ilgili bir dosya hazırladıklarını ve yaşananları dünyaya duyuracaklarını sözlerine ekleyen Mizgin Hesen, kadına yönelik suçları belgelemek için bölgedeki kadın örgütlerini de esas aldıklarını aktardı.
“Hevrin Xelef işkence ile katledildi”
Hevrin Xelef’in planlı bir saldırı sonucu katledildiğini ifade eden Mizgin Hesen, “Hevrin Xelef siyasetçiydi ve savaşla bir alakası yoktu. Hevrin Xelef şiddet ile karşılaştığında siyasetçi olduğunu belirtiyordu, ancak çetelerin kurşunu buna kulak vermedi ve onu katletti. Hevrin toplumda bilinen, tanınan biriydi. Ancak bedenine yönelik insanlık dışı bir uygulama yapıldı. İşkence ile katledildi. Hevrin Xelef’in bedeninde dayak izleri, yara ve kurşun izleri vardı. Hevrin’den önce de bir kadın savaşçının bedenine yönelik şiddet yapılmıştı” dedi.
“Savaş suçu” hatırlatması
Hevrin Xelef dosyasındaki çalışmalara değinen Mizgin Hesen, “Hevrin Xelef’in dosyasını hazırladığımızda ilk önce vücudunu kontrol ettik. Olay yerini araştırdık ve konunun tanıklarını bulduk. Olayın bütün yanlarını inceledik, belgeledik ve uluslararası yetkili kurumlara gönderdik. Ayrıca uluslararası ağır suç mahkemesine de gönderdik. Bu dosyada dikkat çekmek istediğimiz nokta siyasetçi bir kadına yönelik ağır bir suçun işlenmiş olmasıdır. Uluslararası Ceza Kanununun 7’nci maddesine göre; politikacılara yönelik cinayet ciddi bir suçtur. Hevrin Xelef'e yönelik yapılan şiddet ve katledilmesi uluslararası ağır suçlar kategorisine giriyor. Ayrıca savaşın olduğu bir yerde de bilinen birinin katledilmesi savaş suçudur” diye konuştu.
“Dosya arşivde kalacak”
Bir saldırıda çok sayıda kişinin katledilmesinin de aynı zamanda toplu katliam suçuna girdiğini dile getiren Mizgin Hesen, sözlerine şöyle devam etti: “Bu konular üzerine çalışma yürüttük. Uluslararası ağır suçlar mahkemesiyle ilişkilendik. 7 ayın ardından bize yanıt verdiler. Uluslararası bir mahkemede davanın açılabilmesi için önce kendi toprağında dava açabilmesi gerekir üzerinden yanıt verildi. Hevrin Xelef davasının, Suriye davası tam olarak değerlendirilinceye kadar arşivlerde kalacağını söyledi. Bir devlet veya gruba karşı açılan davaların tüm iç şartları yerine getirebilmesi için uluslararası mahkemelerin kuralları ve usulleri farklıdır. Gerçekten de bu uluslararası yasalar, genel olarak Suriye'deki birçok savaş vakasında bir sorun haline geldi. Biz de bu dosyaları delillerle zenginleştiriyoruz ve bu konudaki mücadelemiz kadınların tüm haklarını alana kadar devam edecek.”
“Davalarımızın bir noktaya ulaştığını ve askıya alındığını görüyoruz”
Suriye'deki siyasi müdahaleleri ve savaş taraftarı olanların cezalandırılmamasının gerekçesini değerlendiren Mizgin Hesen, “Hepimiz Suriye krizinin ağır olduğunu biliyoruz. Oynayan birçok aktör var ve her birinin kendi dosyaları var ve bunu diğerlerine karşı kullanıyor. Bütün Suriye güçleri, halkının iradesine karşı siyasi, ekonomik ve diğer müdahalelerde bulunuyor. Davalarımızın bir noktaya ulaştığını ve askıya alındığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
“Şiddete karşı mücadelemiz sürecek”
Tüm kadın katillerine cezaların verileceği bir sürecin geleceğini ifade eden Mizgin Hesen, “Elbette Suriye dosyasındaki krizin uzaması ve derinleşmesi genellikle Türkiye, İran, Irak gibi bölge devletleri ve ABD ile Rusya gibi uluslararası devletler tarafından yapılıyor. Bu devletlerin Suriye toprakları üzerinde çıkarları söz konusudur. Bundan önce Suriye hükümeti, uluslararası devletlere seslenerek, Türk devletinin Suriye topraklarındaki varlığının işgal olduğunu belirtti. Ancak şuana kadar buna ilişkin hiçbir şey yapılmadı. Türk devleti hala Suriye topraklarının diğer kısımlarını da işgal etmek istiyor. Bugüne kadar Türk devletinin tüm kadınlara yönelik baskıları devam ediyor” dedi. Şiddete karşı mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Mizgin Hesen, merkez olarak hayatın her alanında kadınları destekleyeceklerini kaydetti.