Mısır'da şiddete karşı yasa var uygulama yok!

Mısır'da artan kadına yönelik erkek şiddetine karşı kadınlar, yasaların önleyici olduğunu fakat uygulanmadığını vurgulayarak, devletin ve kurumlarının sorumluluklarını hatırlattı.

ASMAA FATHİ

Kahire – Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olan 25 Kasım'a sayılı günler kaldı. Kadınlar dünyanın her yerinde, artan erkek- devlet şiddetine karşı alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Ataerkil düzeni yıkmaya kararlı kadınlar artan erkek şiddetine karşı mücadele yollarını tartışıyor.

Mısır'da yasaların kadına yönelik şiddeti önleyebilecek düzeyde olduğunu söyleyen kadınlar, sorunun çözüm yollarını değerlendirdi.

Mısır Kadın Sorunları Vakfı Toplum Geliştirme Programı Direktörü Macida Süleyman, kuruluşlarının ebeveynler, gençler, kadınlar ve kız çocukları için bilinçlendirme programları düzenlediğini söyleyerek, "Vakfımız şiddet konusunda çalışıyor. Suç oranının artmasının ardından bu dosya üzerindeki çalışmalar artırıldı. Sivil toplum son dönemde yaşanan sorunların çözümünde aktif bir role sahiptir. Yasaları harekete geçirmek, yüzleşmede göz ardı edilemeyecek bir unsurdur. Çünkü mağdurların çoğu savcılıklara şikayette bulunarak koruma istedi ancak korunmadı" diye belirtti.

'Olay olmadan önce önlem alınmalı'

Kadına yönelik şiddetle mücadelede devletin ve kurumlarının rolüne ilişkin olarak konuşan Macida Suleiman, "Şiddet sorunlarını çözmek için, mevcut yasaların etkinleştirilmesi ve uygulanması gereklidir. Uzman kurumlar şiddet konusunda daha aktif olmalı ve daha çok çalışmalıdır. Özellikle Ulusal Kadın Konseyi ve Ulusal Çocuk ve Anne Konseyi. Saldırıyla karşı karşıya kalınmadan önce yasaların uygulanması üzerinde daha fazla çalışma, suçların oluşmasını beklemeden ve başvurdukları davalarla ilgilenme ihtiyacını zorunlu kılıyor. Son zamanlarda şiddetin artması ve genç kadınların yaşadıkları şiddeti anlatmanın öneminin farkına varması ile şiddet karşıtı birimler daha görünür hale geldi" dedi. ,

'Şiddet yeni değil ve önleyici tedbirlere acil ihtiyaç var'

Beledna Al-Yum Gazetesi çalışanı Dina Suleiman, Mısır sokaklarında işlenen suçların yeni olmadığını özellikle kadınlara yönelik şiddet olaylarının arttığını belirterek, "Son dönemde kadın lehinde çok sayıda yasa yapıldı ve bu sayede kadınlar haklarının bir kısmını kazandılar. bu nedenle geçen yıl 'Mısırlı Kadınlar Yılı' oldu. Kriz bu yasaların uygulanmasında, çünkü büyük bir bir kısmı henüz uygulamada değil. Kadınlar hem evde hem de sokakta hâlâ sözlü ve fiziksel şiddete maruz birakiliyor. Somut önlemlerin alınmaması cinayet vakalarının tekrarlanmasına neden oldu. Toplum suçluyu desteklemek için sık sık bahaneler üretir ve bu garip bir şeydir, suçlu suçludur, gerekçesi ne olursa olsun onun için bir mazeret yoktur" şeklinde konuştu.

'Bir eylem planına ve aktivasyon mekanizmalarına ihtiyaç vardır'

Mısırlı Kadınların Ulusal Cephesi üyesi Dr. Karima Al-Hafnawi, Mısır'daki şiddet krizinin devlet kurumları ile sivil toplum arasında işbirliği ve katılımı gerektirdiğini belirterek, "Bölgede özellikle değerler ve ilişkiler açısından büyük bir değişiklik oldu ve bu bir şeydir ve bunun ele alınması gerekiyor. Daha kötüye gitmeden önce bununla başa çıkmak için güçlü bir müdahale var. Sivil toplumun, erkeklerin kadınlara bakış açısını değiştirmek ve aynı zamanda aile eğitim tarzını değiştirmek için eğitimin farklı düzeylerinde toplumsal cinsiyet ilişkileri kavramlarının yeniden canlandırılması ve farkındalığın artırılmasında büyük rolü vardır. Eskiden çatışmalar müzakere yoluyla çözülürdü ama şimdi değerlerden, geleneklerden ve dinden uzak suçlar var" diye ifade etti.

'Şiddetle ilgili çalışmalara ihtiyaç var'

Dr. Karima Al-Hafnawi, kurumların sorumluluğunu hatırlatarak, "Okul müfredatının insani değerlerin geliştirilmesi için kullanılmasında Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili makamların büyük rolü var. İlgili devlet kurumları, beceri geliştirme için iş fırsatları sağlama konusunda çalışmalıdır. Gençlik merkezleri işbaşı yapsın, bunların hepsi suç oranını azaltan tedbirler. Kadına yönelik şiddetle ilgili çalışmaların izlenmesi ve sürdürülmesine ihtiyaç vardır. Zaman geçtikçe daha da kötüleşen bu krizin ortadan kaldırılması için konu üzerinde çalışan herkesin oturup bir plan ile aktivasyon ve takip mekanizmaları geliştirmesi gerekmektedir" diye vurguladı.