Milletvekili Özgül Saki: Kayyımlar ve ADEM’ler ‘makbul kadın’ yaratmak istiyor

DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, kayyımlar, Aile Destek Merkezleri aracılığıyla “makbul kadın” profilini hayata geçirmek istediklerine dikkat çekerek, “Kadınların kazanımlarını yok etmek ve asimilasyon politikalarına hizmet etmek istiyorlar” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- AKP iktidarı “Kadın yok aile var” yaklaşımıyla, kadınların uzun soluklu mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlarını geri almaya yönelik politikalarını sürdürüyor. Kürdistan’da da kayyım atanan belediyeler ve açılan onlarca Aile Destek Merkezi (ADEM) eliyle yürütülen politikalarla “makbul kadın” yaratılmaya çalışılıyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekilli Özgül Saki, AKP iktidarının Kürdistan’daki kadın politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Kayyımlar, kadının çıkması gerektiği kamusal sınırı belirliyor’

İktidarın kendi belirlediği sınırlar içerisinde kadınların toplumda var olmasını istediğini ve bunu da sık sık dile getirdiğini belirten Özgül Saki, ülkenin dört bir yanında buna dair politikaların uygulandığını ifade etti. Kürdistan’da bu uygulamanın kaymakamlıklar ve kayyımlar bünyesi altında yapıldığını belirten Özgül Saki, özellikle son süreçte bölgede sayısı günden güne artan Aile Destek Merkez’lerine (ADEM) işaret etti. HDP’li belediyelere atanan kayyımların belediyelerin “kamu sınırı” sınırı dahilinde kurslar açtığını dile getiren Özgül Saki, “Kadının çıkması gerektiği kamusal sınırı da kendisi belirliyor” dedi.

“ ‘Makbul kadın’ profili hayata geçirilmek isteniyor’

Atanan kayyımların ilk olarak Kadın Politikaları Daire Başkanlıklarına erkek müdür atadığını ve belediyeye bağlı kadın merkezlerini kapattığını hatırlatan Özgül Saki, şunları aktardı:

“Bunun ardından belediyeler alternatif olarak kaymakamlar bünyesinde çalışma yürüten ADEM’lerde kadınlara yönelik kurslar düzenlemeye başladı. Bu kursların bazılarında ‘gelin başı yapmak’, ‘cenaze yıkamak’ öğretiliyor. İktidarın yıllardır hayata geçirmek istediği ‘makbul kadın’ profili de ADEM’ler üzerinden hayata geçirilmek isteniyor. Kentte kaymakamlık ve kayyım atanan belediyeler bünyesinde faaliyet gösteren 8 ADEM merkezi bulunuyor. Buralarda kuran kursu eğitimi gibi kurslar da veriliyor.”

‘Kadını aileyle sınırlandıran çalışmalar yapılıyor’

Kayyımlardan önce belediyelerde kadınlara yönelik çok yönlü ve istihdama yönelik çalışmaların yürütüldüğünü belirten Özgül Saki, kadın kazanımlarına saldıran kayyımların kadınlara yönelik çalışmalarının samimi olmadığını vurguladı. ADEM’lerin, aynı politika ile bölgede bir dönem faaliyet yürüten Çok Amaçlı Toplum Merkezleri ‘nden (ÇATOM) farksız olmadığını vurgulayan Özgül Saki, kadını aileyle sınırlandırıp bu yönde çalışma yürüten iki merkezin de bölgede asimilasyon faaliyetlerine hizmet ettiğini belirtti.

‘Asimilasyondan ayrı yorumlayamayız’

Özgül Saki şunları ifade etti: “90’lar sonunda ÇATOM’lar vardı. Bu merkezler özellikle Kürdistan’da yapılacak faaliyetler için kuruldu. ADEM’lerin de bu merkezin amaçlarından hiçbir farkı yok. İktidarın hem bölgede hem de ülkede kadınları sosyal yaşamdan uzaklaştırmak istediğini biliyoruz. Bu merkezler ve bünyesinde verdiği çalışmalarla da bize şunun mesajını vermek istiyor; eğer kamusal alana çıkacaksanız da bizim belirlediğimiz sınırlar içerisinde çıkacaksınız diyor. Özellikle Kürdistan’da yürütülen kadın çalışmalarını bizler asimilasyondan ayrı yorumlayamayız. Çünkü burada kadın çalışmaları zaten yapılıyordu. Belediyelerin her alanda kadına yönelik istihdam alanları vardı. Ama ne oldu kayyımlar atandıktan sonra sistem bu çalışmaları kendi politikasına göre dizayn etti. Bununla hem kadınların kazanımlarını yok etmek hem de asimilasyon politikalarına hizmet etmek istediler. Bu merkezlerde yürütülen çalışmalarda da bunu net bir şekilde görüyoruz. Bahsettikleri kültürel etkinliklerin sadece o amacı barındırmadığını biliyoruz.”

‘Kürdistan’daki politikaları daha yoğun organize ediliyor’

İktidarın kadına yönelik kamusal alan sınırını muhafazakâr ve dinci bir yerden yürüttüğüne işaret eden Özgül Saki, “AKP-MHP iktidarı son dönemdeki politikalarını kadın düşmanı bir politika ekseninde yürütüyor. Bölgede yapmak istediği politikaların benzerini bizler Batı’da da görüyoruz. Kadınları makbul kadın sınırlarına hapsetmeye çalışıp, bütün kazanımlarına saldırıyor. Bunu da aile üzerinden yapmak istiyor. Bu politikalarını da tamamen İslami ve dini referanslar üzerinden yapıyor. Dini kullanarak toplumu dizayn etmeye çalışıyor. Bu süreç şu an her alanda işletilse de Kürdistan’daki politikalar daha yoğun ve asimileye dönük organize ediliyor” şeklinde konuştu.

‘Kazanımlarımızı geri alacağız’

AKP’nin toplumsal hayatta kadının bağımsız oluşuna tahammülünün olmadığını vurgulayan Özgül Saki, yaklaşan yerel seçimlerine önemine ilişkin de şunları dile getirdi:

“Bu seçimlerde kayyımları gönderip, kadın özgürlükçü bir yaşamı inşa etme meselesinde kararlıyız. Kazanımlarımızı geri alacağız ve kapatılan kadın kurumlarını yeniden aktifleştireceğiz. Kadını daha çok hem kültürel hem sosyal hem de ekonomik alana katan çalışmaları hayata geçireceğiz. İktidarın dayattığı muhafazakâr ve toplumsal yaşam karşısında daha alternatif daha özgürlükçü yollar geliştireceğiz. Kazanımlarımıza dönük bu saldırılar karşısında da direnmeye devam edeceğiz.”