Mexmûrlu kadınlar: Bütün Kürtler Önder Apo etrafında birleşmeli

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik geliştirilen uluslararası komployu kınayan Mexmûrlu kadınlar, "Bütün Kürtler bir çember halinde Önderliğin etrafında toplanmalı ve onu fiziki olarak özgürleştirmeli" dedi.

BERJÎN KARA

Mexmûr- 15 Şubat 1999'da egemen güçler, uluslararası bir komployla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı Türk devletine teslim etti. Komploya karşı Kürt halkı Kürdistan'ın her yerinde harekete geçti ve eylemler düzenledi. O yerlerden biri de Şehit Rüstem Cûdî (Mexmûr) Mülteci Kampı. O yıllarda kampta çok sayıda genç "Güneşimizi Karartamazsınız" sloganıyla özgürlük mücadelesine katıldı ve birçok eylem gerçekleştirdi. Kamptaki kadınlar, Abdullah Öcalan'a yönelik geliştirilen komployu değerlendirdi. 

‘Kürt halkı Önderlikle kendini tanıdı’

Kadınlardan Öznur Kaya, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan sayesinde Kürt halkının varlığını tanıdığını belirterek, "Önderlikten önce Kürt halkı tanınmıyordu, Kürt halkı kendini tanımıyordu. Kürt halk hareketi başladıktan sonra halk ölüm uykusundan uyandı. Kürtler kim olduklarını, ne kadar zulme uğradıklarını bilmiyorlardı. Önderlikle birlikte birbirlerini tanıdılar. Özellikle kadınlar kendilerini tanıyamıyorlardı, kim olduklarını bilmiyorlardı, tek yerlerinin evin içi olduğunu söylüyorlardı” dedi.

‘Önderlik bizim için her şeydir’

Komplonun ardından Mexmûr Kampı’nda yaşananları anlatan Öznur Kaya, şöyle konuştu: "Düşman, Kürt halkının ve kadının uyandığının farkındaydı ve bu yüzden Önderliğe komplo kurdu. Önderlikten haber alınamayınca kamp halkı Birleşmiş Milletler'in kapısına sel gibi aktı. BM’nin müdürü buradaydı ve insanlar müdürü alıp bir araca bindirip etrafını sardı. ‘Önderliğimizin akıbeti hakkında bilgi verene kadar buradan ayrılmayacağız ve müdürünüzü de serbest bırakmayacağız’ dedik. Daha sonra kampta birçok eylem gerçekleştirildi. Fedai eylemler yapıldı ve birçok kişi bedenini ateşe verdi. Sadece kampta değil, gerillalardan insanlara kadar her alanda yüzlerce kişi Önderlik için fedai eylemler gerçekleştirdi. Önderlik bizim için her şeydir. O yoksa bizde yokuz. Önderliğin halka, kadınlara, gerillalara verdiği irade bizi ayakta tuttu."

Kürt halkına çağrı

Artık tüm dünyaya Abdullah Öcalan’ın felsefesinin yön verdiğine dikkat çeken Öznur Kaya, “Önderliğin mektupları cezaevinden geldiğinde şu anda başımıza gelenleri içeriyordu. Önderlik 2000-2001'de her şeyi öngörmüştü. 2014 yılında Önderliğin öngördüğü her şey gerçekleşti ve bizler canlı bir şekilde yaşadık. Birçok dünya lideri kendi iktidarları için binlerce insanı öldürdü ama bizim liderimiz Kürtler için her şeyini feda etti. Bütün Kürtlerin onun etrafında bir çember şeklinde toplanması ve onu fiziksel olarak özgürleştirmesi gerekiyor" ifadelerinde bulundu.

‘Önderliğimiz için her şeyimizi feda edeceğiz’

Öznur Kaya son olarak Kürt halkına şöyle seslendi: "Türk devleti ve tüm dünya ülkeleri Önderliğin fikirlerinden korkuyor, bu nedenle Önderlik üzerindeki tecrit 25 yıldır devam ediyor. Bu tecrit tüm Kürtlere yöneliktir. Önderliğimiz için her şeyimizi feda edeceğiz. İmralı bir direniş mekânı haline geldi, Önderliğin fikirleri dünyaya yayıldı, biz de onun etrafında bir çember halinde toplanıp onu fiziki olarak özgürleştireceğiz. Tüm Kürt halkına ve tüm dünyaya çağrım, elinizi vicdanınıza koyun, bir 15 Şubat'ı daha yaşamayalım ve bu 15 Şubat son olsun. 15 Şubat'ta herkes ayağa kalkmalı ve bu yılın Önderliğin fiziksel özgürleşme yılı olmasını sağlayalım.”

‘Önder Apo ile uyandık’

Kadınlardan Asya Biliğî ise, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan önce yaşanan ayaklanmaların bir şekilde bastırıldığını belirterek, "Kürt ayaklanmaları çok oldu, Kürtler biz varız dedi. Ancak aralarında ihanet olduğu için Kürt ayaklanmalarının bastırılmasına sebep oldu. Önderlik öğrencilik yıllarında Kürtlerin varlığını araştırmaya başladı, sonra Kürtlerin var olduğunu ama ezildiklerini anladı. O tarihten bu yana Kürtlerin varlığı için mücadele ediyor. Önder Apo ile uyandık. O dönemde kimsenin Kürt olduğunu dahi söyleyemediğini hatırlıyorum" dedi.

‘Mücadelemizle düşmanı yeneceğiz’

Mexmûr Mülteci Kampı’ndaki çocukların Abdullah Öcalan'a olan sevgisini anlatan Asya Biliğî, "Kampın çocukları Önderliği çok seviyor. Mücadeleden bahsettiğimizde çocuklar, ‘bize yöresel kıyafetler yapın, alnımıza yeşil, sarı, kırmızı sürün ve bizde Apo diyelim’ diyor. Çocuklarımızın kalbinde Önderliğin sevgisi çok fazla. Düşmana karşı güçlü olmalıyız ve hep birlikte el ele verip var olduğumuzu göstermeliyiz. Bir Kürt dünyanın neresinde olursa olsun düşmana karşı savaşmak zorundadır. Mücadelemizle düşmanı yeneceğiz, başarıya ulaşacağız ve Osmanlı devletini topraklarımızdan atacağız" diyerek sözlerini noktaladı.