Libyalı kadın gazeteciler, medyanın ve medyada kadının geleceğini nasıl görüyor?
Liblayı kadın gazeteciler bir araya gelerek ülke ve mesleki sorunlarını tartıştı. Yerel, ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarında emek veren çok sayıda Libyalı kadın farklı farklı görüşler ortaya koysa bile temel gündem, “Toplumsal özgürlük için basın özgürlüğünün sağlanması elzemliliği” oldu. Haber editörü olarak halen çalışmalarını sürdüren Fatma Nasir, öğrenilmiş korkulardan kurtulmaları gerektiğini söylerken, “Korkularımız asla kalemlerimize sirayet etmemelidir” diyor.
IPTISAM AXFİR
Bingazi - Libyalı kadın gazeteciler siyah ve karanlık dönemin sonunda hala bir ışık görüyor. 2011’den bu yana ülkenin farklı bir seyre doğru evrildiğine dünya şahit iken bunun şahitliğini en yakından yapanlar gazeteciler oldu. Ülkenin farklı kuruluşlarında meslek yaşamlarına devam eden gazeteci kadınlar bir araya gelerek hem mesleki sorunlarını, hem kadın olmaktan ileri gelen sorunları hem de Libya’da gazeteciliğin evrildiği aşamayı tartıştı.
El Hadis’ten Hindiye El Ishebi: Kadın gazetecilerin sayısı çok düşük
Libyalı gazeteci Hindiye El-Ishebi, Libyalı gazetecilerin ilginç ve farklı konuları seçmelerine rağmen, yazma ve konuşmayla ilgili bazı gazetecilik becerilerinin fotoğraf becerilerinden daha az olmadığını söylüyor. Gazetecilerin çoğunun eğitime ihtiyacı olduğunu belirterek sözlerine şunları ekliyor; "Medyadaki Libyalı kadın gazetecilerin sayısı çok düşük, bu da kurumlarda çalışmamalarına veya bu kurumlar tarafından reddedilmelerine kadar uzanıyor.” diyor.
“Bazı gazeteciler haklarıyla ilgili kanunları bilmiyor”
Hindiye-El-Ishabi, kadın gazetecilerin haklarıyla ilgili olarak anayasanın kanun ve hükümlerine dikkat etmeleri gerektiği konusunda ısrar ederek, bazı gazetecilerin hukuk ve anayasadaki haklarını güvence altına alan bu yasalar hakkındaki bilgisizliğinden rahatsız olduğunu belirtiyor ve “Bazı gazeteciler haklarıyla ilgili kanunları bilmiyor. Biliyor olsalar bile uygulanması için mücadele yürütme zayıf kalıyor.” şeklinde konuşuyor.
“Sadece gazeteciliğin işleyişi değil hayatın her alanında özgürlük sorunu var”
Libya’da zor koşullarda yürütülen gazetecilik mesleğinin kadın gazeteciler için daha da zor olduğunu belirtiyor; Hindiye El Ishabi ve devam ediyor:
"Şu anda basının işleyişinde özgürlük yok. Sadece gazeteciliğin işleyişi değil hayatın her alanında özgürlük sorunu var. Bir devletin kuralları ve temelleri özgürlük üzerine kurulu değilse hayatın her alanında özgürlük sorunun yaşandığını söylemek yanlış olmaz.”
Hindiye El Ishabi, ülkesinde gazeteciliği kısıtlayan yasaların olduğunu ve bunu aşmadıkları müddetçe de ifade özgürlüğü sorunsalını aşamayacaklarını dile getiriyor.
Libya Haber Ajansı Muhabiri Salima: “Arap kadınları 125 yıldır medya dünyasında”
Libya Haber Ajansı muhabiri Salima El-Khaifi de görüşlerini bizimle paylaşıyor.
"Arap kadınları 125 yıldır medya dünyasındalar, ancak şu ana kadar işlerinde birçok zorlukla karşı karşıya kaldılar. Libyalı gazeteci, dünyadaki tüm meslektaşları gibi, çok geride değil aslında ancak çok şeyle karşı karşıya. Bunlardan biri de sosyal, politik ve ekonomik bağlar ve kısıtlamalar. Benim görüşüme göre, 2011'den önce konuşması zor olan konularda aslında artık daha fazla konuşulabildiğini görüyorum. Ayrıca kısmen de olsa son yıllarda medyaya erişim oranı kadınlar içerisinde artmış bulunuyor bu olumludur ancak yetersiz. Libya, şimdi devlet kurma sürecindedir. Şehrin içinden geçtiği hareket, basın özgürlüğü için parlak bir geleceğin yanı sıra toplumun çeşitli konularını etkileyen ve genel olarak medyanın çalışmalarını artıran dördüncü bir otorite olarak basının güçlü etkisinin işaretini gösteren bir gazetecilik var önümüzde.”
Haber Editörü Fatma Nasir: Kısıtlamalar kalkmalı!
Libya kanallarından birinde haber editörü olarak görevini sürdüren Fatma Nasir ise "Çok karamsar bakmıyorum. Libyalı kadın gazetecilerin durumu düzeliyor. Öğrenmenin yanı sıra çalışma yaşamına daha çok katıldıklarını görüyorum. Bu adımlar ilerici adımlardır. Ancak kısıtlamaların kalkması bizleri daha da ileri bir seviyeye taşır. Gazetecilerin ısrarı devam ederse basın özgürlüğünün geleceği iyi olacak, korku bariyerini aştıklarında çalışmaya başlayabilecekler, çünkü gazetecilerin şu anda içinde yaşadığı korku haksız bir korkudur. Neden haksız bir korku diyorum çünkü bizlerin korkması doğaldır ancak bu korku asla kalemlerimize sirayet etmemelidir. Öğrenilmiş korkularımızı aşmalıyız” diyor.